SON DÜZLÜKTE İTTİFAKLAR VE ERDOĞAN’IN RAHATSIZLIĞI

28/04/2023 597 Görüntülenme

İlişkili içerikler

Taner Renda / 28.04.2023

Neredeyse son düzlüğe girilmek üzere. Yurdum insanları da artık kararsızlıktan, son kararlarına doğru evriliyorlar. Aslında her iki ana ittifak da burjuva düzeninin sürdürülmesinden yana. Sadece Emek ve Özgürlük İttifakı bu iki ana ittifaktan farklı amaçlar için yan yana gelmiş durumdalar. Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı’nın kavgasını biraz “kayıkçı kavgasına” benzetmem pek de yanlış sayılmaz. Millet İttifakı’nı oluşturan altı partiye baktığımızda: uzunca bir süredir iktidarın nimetlerinden yararlanamamanın getirdiği açlık ile Cumhur İttifakı’na karşı ortaklığa gitmekten başka bir çarelerinin kalmadığını görebiliyoruz. Yoksa hiç biri, diğerinin yanında durabilecek kadar demokrasi aşığı değildir. DEVA ve Gelecek Partilerinin Genel Başkanları, AKP iktidarının kimisi bir dönem Başbakanlığını yapmış, kimisi de paranın patronu olmuş. Ali Babacan, zamanında ülkenin cumhuriyet tarihi boyunca biriktirdiği paralarla yapılan fabrikalarını ve değerlerini gözlerini kırpmadan yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekercesine şartlarda satılmasını sağladı. Ahmet Davutoğlu ise Dışişleri Bakanı olarak ülkenin bütün dış ilişkiler kodlarını, Ortadoğu bataklığında İslami maceracı bir bakış açısı ile değiştirerek; emperyalizmin maşalığından; emperyalizmin kuklası haline getirdi. Aynı zat-ı muhterem, Başbakanlığı döneminde ise Kürt kırımının günümüzdeki Hitleri olma yolunda bir ruh hali ile ölen Kürtlerin kendisine oy kazandırdığını sevinerek söylemiş biridir.

Bunlardan demokrasi kahramanı asla çıkmaz. Ama neyleyelim ki; Erdoğan’ın iktidar hırsı; bunların bile AKP içersinde kalabilmesine olanak vermediği için bugün “demokrasi kahramanlığına” soyunmalarına pek ses çıkarılamıyor. Evet, ben de biliyorum. AKP+MHP iktidarını devirmenin yolu: bu ve bunlar gibi olanları da burjuva demokrasisi kervanının içine çekmekten geçiyor. Bugün demokrasi kahramanlığı yapan CHP’nin de sicili pekiyilerle dolu değil. HDP’nin kazandığı pek çok belediye başkanlıkları, AKP iktidarı tarafından uydurma gerekçelerle ellerinden alınıp; belediye başkanlarının hapsedilmelerini unutmuyoruz. Hele hele HDP’nin Eş Genel Başkanları olan Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın dokunulmazlıklarının kaldırılması için ellerini kaldırmaktan utanmayanlar da asla unutulmamalı. Demirtaş’ı 2019 belediye seçimleri öncesinde ziyaret eden Ekrem İmamoğlu’nun niyetini sorgulamıyorum. Kılıçdaroğlu’nun da sık sık Demirtaş’ın haksızca hapiste tutulmasını gündeme getirmesini de yanlış bulmuyorum. Ama insaf edin yahu. CHP olarak sizler o dokunulmazlıkların kaldırılmasında ellerinizi kaldırmasaydınız; bugün pek çok şey daha farklı olurdu.

Dileğimiz, tekçiliğe karşı çoğulculuğun bu ülkenin havasına, suyuna ve geleneklerine eklemlenmesi. Tahminim, ülke seçmenlerinin epeyce bir kesiminin bu yönde ilerlemeye niyetleri olduğu. Hatta zorunluluktan da olsa politika yapıcı güçlerden burjuvaların da “geçiş dönemi” olarak gördükleri çoğulculuğun, kalıcı olmasını kabullenmeleri ile ileriye doğru yol alabiliriz. Umutlu muyum? Sadece umutla ve iyi niyetle bir yere varılamayacağını bilecek kadar çok şey yaşadık. Emek ve Özgürlük İttifakı, önüne doğru ve gerçekçi hedefleri koyması, kendi içinde yapıcı bir anlayışla sorunlarını çözebilmesi, ittifak içindeki en küçük bileşen ile en büyük bileşenin eşit haklara sahip olduğunun bilincinin öne çıkması ile güçlenecektir. Bu güçlenme; Millet İttifakı bileşenlerini de olumlu yönde etkileyecek ve Cumhur İttifakı’nın da dağılmasını getirecektir. İşte o zaman Radikal Demokrasiden konuşmaya başlayabiliriz.

Hamiş: Astrolog Meral Güven’in “seçime beş gün kala Cumhurbaşkanı adaylarından biri ölecek” açıklaması feyk çıkmış. Ama yine de Astrolog, kesin olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun balkon konuşması yaptığını görmüş. Hay aksi ki hay. Sayın reisimiz de tam bu feyk kehaneti haklı çıkarırcasına TV’de gazetecilerle hazırladığı soruları cevaplarken; “eyvah..eyvah” dedirtecek durumu yaşadı. Ama üzülmeyelim. Kalp krizi değilmiş (Sağlık Bakanı bunu da yalanladı. Sadece mide rahatsızlığı geçirmiş. Ama iyiymiş). Bakalım bu durum nereye evrilecek? Amerikan sağının ideologlarından Michael Rubin bile bu konuda yazı yazdığına göre!?!?

Yazarımızın daha önce yayınladığımız yazıları.

Beterin Beteri ya da Demokrasi/22.04.2023

NORMAL BİR SEÇİM YAŞAMAK İÇİN/13.04.2023

MHP’NİN SON DANSI, AKP’NİN SONUNU MU GETİRİYOR?/10.04.2023

MİLLETVEKİLİ Mİ YOKSA MİLLETİN VEKİLİNİ Mİ SEÇMELİYİZ?/06.04.2023

HDP’DEN YEŞİL SOL PARTİYE VE DEVLETİN DEĞİŞİMİ/26.03.2023

14 MAYIS SEÇİMLERİ VE YAŞAMSAL GÖREVLER/14.03.2023

AYM’NİN SON KARARI VE OLASILIKLAR/10.03.2023

ŞİMDİ BU TEZEĞİ NİYE YEDİLER?/08.03.2023

ASENA MERAL HANIM’IN HAYALLERİ VE GERÇEKLER/04.03.2023

AKP’NİN OY DEPOLARI VE GÜNCEL HEDEFLER/02.03.2023

6 ŞUBAT DEPREMİNİN ÖĞRETTİKLERİ/26.02.2023