Taner Renda / 22.03.2022
AKP+MHP faşist bloğu, artık ülkeyi yönetemiyorlar. Bunu nereden mi biliyoruz? İlk elden, yani kendileri söylüyorlar. Ama daha da önemli olanı: Yeni bir seçim yasası çıkararak; bu durumu teyit ediyorlar. Lakin siz siz olun, bu yeni yasa ile seçime gireceğimize birazcık da olsa şüphe ile bakın derim. Benim aklıma gelen, elbette akılları her türden hilekarlığa müthiş bir şekilde çalışan bu faşist bloğun da aklına gelmemiş olmasını, ben düşünemem. O nedenle, “erken seçim” olasılığını taa normal zamanda seçim yapılana kadar elden asla bırakmamak gerekir.
Şimdi gelelim “normal zamanda” seçim yapılmasına. Cumhurbaşkanlığı, Parlamento ve HDP. Bütün manevralar, bu üçü üzerine yapılıyor. Erken veya normal zamanlı yapılacak seçimde, AKP+MHP faşist bloğu cumhurbaşkanlığını kaybedecek. Benim düşünceme göre Cumhur İttifakı’nın adayının kim olduğunun önemi yok. Hatta Millet İttifakı’nın adayının da pek bir önemi yok. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanlığını kazanması için isimden çok, hangi ilkeler etrafında ve seçimden sonra hangi programatik düzeyde ülkenin yönetileceğinin, geniş halk kitlelerine basit ama net anlatılmasında yatacaktır.
(Cumhur ittifakının hazırladığı seçim yasası taslağı anti-demokratik ne kadar uygulama varsa yasalaştırıyor-editör)
Asıl mücadele, şu an için işlevsiz olan ama yeni dönemde esas ağırlık verilecek olan ittifakların Parlamentoya seçilecek milletvekilliği sayılarında olacaktır. Çünkü AKP+MHP faşist bloğu, Cumhurbaşkanlığı seçimini her durumda kaybedeceğinin bilincinde hareket ediyor. O nedenle, özellikle son yerel seçimde İstanbul ve Ankara’daki tabloya bakıp, dersler çıkardı. Evet, başkanlığın önemi büyük ama parlamentoda yasa çıkarmak için de sayısal üstünlük çok daha önemli. Ve ikici bir şık da, Erdoğan sonrası AKP’nin mecliste elden geldiğince güçlü bir temsiliyetle muhalefet pozisyonunda kalabilmesi için, ne kadar çok sayıda milletvekili elde edebilirse AKP’nin dağılmasını önleyebilme olanağı olarak bakıldığını düşünüyorum.
Ve gelelim işin kilit noktasına. İster normal zamanda, yeni seçim yasası ile olsun, ister erken zamanda eski, yani var olan sistemle yapılacak seçim olsun; HDP’nin kilit rolü asla değişmiyor. Kısaca HDP’nin destek verdiği veya vermediği cumhurbaşkanlığı veya parlamento seçimlerindeki ittifakların durumu, 180 derece zıt gerçekleşiyor.
Bir kere cumhurbaşkanının kim olduğu HDP için son tahlilde pek fark etmiyor. O nedenle, her iki ittifak da biliyor ki; HDP’nin desteğini almak bu anlamda hayati. Ne var ki, her iki ittifakta faşizan iki parti tarafından (MHP ve İYİ Parti), sıkıca denetleniyor. HDP’nin tek istediği: öncelikle Kürt Sorunu’nu çözebilecek bir yaklaşım gösteren, savaşı öncelemeyen, barışa şans tanıyan, kendi halkının ve bağlaşıklarının verdiği oylarla seçilen ister yerel, ister genel vekillerinin kanunsuzca ve fütursuzca temsil yetkilerinin ellerinden alınmasına karşı duracak bir isim.
HDP için asıl savunulması gereken alan: Parlamento. Çünkü yapılacak ilk seçimde, Millet İttifakı’nın adayının kazanma olasılığı daha yüksek. Kaldı ki, “erken” diye adlandıracağımız seçim bile en erken bu Sonbahar ’da yapılabilir. Eğer “normal” zamana sarksa bile yapılacak seçime AKP+MHP faşist bloğunun her iki zamanda yapılacak seçime dayanacak hiç bir gücü yok.
İşte burada, HDP ve bileşenlerinin yeni dönem için yapılacak ikinci seçimin sonucunu n barışın dilini konuşacak, ülkedeki özellikle son yirmi yılın alt üst olan ekonomik dengelerinin önce iyileştirilmesi, daha sonra da emekçilerin hak ettikleri ekonomik seviyeye çıkarılmasının belirleyici olacağı bir parlamento yapısına gereksinim var.
Geniş halk kesimlerinin ellerinden zorla alınan bütün temel hak ve özgürlüklerinin eskisinden çok daha ötelere taşınmasının mücadelesi tam da bu noktada belirleyici olacaktır. Millet İttifakı’nın “Güçlendirilmiş Parlamentarizminin” ne mene bir şey olduğunu aşağı yukarı tahmin edebiliriz. Hele hele İYİ Parti Genel Başkanı’nın Başbakan olacağını ve başta CHP ve ittifak içindeki diğer partileri de hesaba katarsak; Hoca’nın göle maya çalıp, yoğurt olmasını beklemeye çalışmakla aynı sonuç verecektir.
Elbette AKP+MHP faşist bloğunun elindeki bu iktidarı seve seve vermeyeceklerini de bilmeliyiz. Sadece HDP’nin , mesela son anda kapatma kararının verilmesi ile devre dışı bırakılabileceğini de aklımızda tutmalıyız. Eğer bu durum iktidar tarafından başarılırsa; AKP+MHP faşist bloğu, parlamentoda 40 ila 50 milletvekili fazladan çıkarır ki; belki de bütün olup bitenler bu durumun yaratılması içindir. İşte o zaman da Millet İttifakı’ndan seçilecek cumhurbaşkanı için yine “topal ördek” tanımı yapılır.
Ama geçmiş örneklere bakarsak; Kürt seçmen çok fazla okuryazar değil. Lakin politik bilinci çok yüksek bir halk. En yaşlı ve okur yazar olmayanlar bile, ellerinde bir ip ile seçmen kabinine girip, seçmen kağıdında basmayı istediği yeri ölçerek milyonlarca oy atmış ve Devlet’in oyununu bozmayı bilmişlerdi. Ama HDP’nin esas kozu ise hala Selahattin Demirtaş. Ne halk onu bıraktı ne de o halkı bıraktı. Ve yapılacak ilk seçimden sonra, kimse ama kimse onu içeride tutamayacaktır. Belki de “birileri” onun karşısına başka bir hapishane kişisini yine çıkaracaklar. Geçen sefer tutmayan, bu kez de aynı nedenle tutmayacaktır. Bu ülkenin ona ve onun gibi insanlara gereksinimi var.
Yazarımızın daha önce yayınladığımız yazıları
1915 Çanakkale Köprüsü Yapıldı Yepyeni Bir Kazığımız Daha Oldu/19.03.2022
Sesiniz Sokakta Daha Gür Çıkar /13.03.2022
Sado Mazoşizm mi ? Stockholm Sendromu* mu ? /08.03.2022
Ukrayna’ya Çok Üzülen Bizleri Seviyorum 03.03.2022
“Vatana Hizmet Ediyorum Sandım” 18.02.2022
ARTIK YOLA ÇIKTILAR… /07.02.2022
BU KÜRTLERİ VE HDP’Yİ NE YAPACAĞIZ? /05.02.2022
TARİH YİNE TEKERRÜR EDİYOR /01.02.2022
DEVLET’DE “NÖBET DEĞİŞİMİ” BAŞLIYOR MU? / 28.01.2022
YAŞATILAN TÜRK SOLUNUN, KÜRTLERLE İMTİHANI MI?/ 23 Ocak 2022
BÖLÜNÜYORUZ O HALDE FAŞİZMLE YÖNETİLECEĞİZ / 17.01.2022
ARINMA GECELERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ / 14.01.2022
KAZAKİSTAN’DA HALKIN DEMOKRASİ DERSLERİ VE TÜRKİYE İLE İLİŞKİSİ NEDİR? / 10.01.2022
2022, RİSKİN TOPLUMSALLAŞTIRILDIĞI BİR YIL OLACAK / 01.01.2022
20-21 ARALIK, KERİZ SİLKELEME OPERASYONU VE BASKIN SEÇİM / 24.12.2021
GELECEĞİMİZİ BELİRLEYECEK OLAN, SOL’UN HDP İLE OLAN İŞBİRLİĞİNİN NİTELİĞİ OLACAKTIR / 17.12.2021
ÖLÜ SEVİCİLİĞİ Mİ, YENİ BİR YAŞAM MI? / 15.12.2021
İKTİDARI VE MUHALEFETİYLE 2021’İ BİTİRİRKEN /05.12.2021
HDP VE ESAS OLANI BAŞA KOYMAK MESELESİ / 27.11.2021
MELEKLERİN CİNSİYETİNDEN, NASIL YAPMALIYA GELDİK./ 23.11.2021
ABANIN ALTINDAKİ SOPAYI ÇIKARIYORLAR /09.11.2021
TARİH, YENİ BİR HİKAYE YAZANLARI HEP SEVMİŞTİR/07.11.2021
SAVAŞA KARŞI CHP’NİN DÖNÜŞÜMÜ VEYA BİRLİKTE YAŞAYABİLMENİN İLK IŞIĞI /27.10.2021
ELİNDE ÇEKİÇLE BANKAMATİKLERE SALDIRILIYORSA; KAÇMA VAKTİNİZ GELDİ DEMEKTİR / 27.10.2021
GELİYOR GELMEKTE OLAN AMA MUHALEFETİN HALİ İÇLER ACISI / 23.10.2021
SADAT, SEDAT, DARBE VEYA SOKAĞIN ORTAK SESİ OLMAK/16.10.2021
GODOT’YU BEKLEMEYE GEREK YOK, YOLA ÇIKMAK İÇİN / 11.10.2021
HER EVE BİR PARA SAYMA MAKİNASI KONACAK KADAR PARAMIZ OLACAK /11.08.2021
ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR DİYE DÜŞÜNENLERE: ÇANLAR HEPİMİZ İÇİN ÇALIYOR ARTIK/05.08.2021
TÜRKİYE’DE İÇ SAVAŞ ÇIKARILMAYA MI ÇALIŞILIYOR ?/22.07.2021
DERE GEÇİLİRKEN; BAHÇELİ AT MI DEĞİŞTİRİYOR?/17.07.2021
Kürtleri o kadar çok seviyoruz ki yok edilmelerine hiç ses çıkarmıyoruz /14.07.2021
HDP’siz çözüm olmaz olsa da ona da zaten faşizm denir / 08.07.2021
UMUT/UMUTSUZLUK, KORKU/CESARET, YILGINLIK/DİRENİŞ /30.06.2021
“O PARALARI SİZDEN SÖKE SÖKE ALIRLAR” / 27.06.2021
ERDOĞAN VE MHP + MAFYANIN BİLEK GÜREŞİ 22.06.2021
HAMDOLSUN, ERDOĞAN EV ÖDEVİNİN NE OLDUĞUNU ANLADI / 17.06.2021
Peker, Erdoğan abisi ile helalleşmeyi niye erteledi ? / 02.06.2021
Tek bir kural var kuralsızlık / 26.05.2021
SEDAT PEKER’İN GÖMLEĞİNİN RENGİ, BEYAZDAN SİYAHA DÖNDÜ / 23.05.2021
“BİZ HEPİMİZ AİLEYİZ VE HER SUÇTA BERABERİZ” / 07.06.2021
Devletin mafyası mı yoksa mafyanın devleti mi? / 2 / 21.05.2021
Kanserin üçüncü evresinden, dördüncü evresine geçen ülkemiz /14.05.2021
Birlikte olursak; her şeyi değiştirebiliriz / 04.05.2021
Ne yapmalı, nasıl yapmalı ve kiminle yapmalı? / 30.04.2021
Devlet mi mafyalaştı, yoksa mafya mı devletleşti? / 22.04.2021
Katastrof / Büyük yıkım kapımızda / 24.04.2021
Canı sıkkın hava ve rüzgar / 18.04.2021
Ülkemizin ahvali: Sadece parasız, işsiz ve aşısız değiliz. Geleceğimizi de kaybediyoruz / 11.04.2021
Ülkeyi Nasıl Yönettilerse Pandemiyi de öyle yönetti AKP 09.04.2021
Ülke soyulurken değil, soğan soyulurken ağlayan ulusalcılar / 05.04.2021
Ben Erdoğan’ın yerinde olsaydım / 30.04.2021
Polis, ülkede toplumsal düzeni korur ve huzuru sağlar, gerçekten öyle mi? / 03.04.2021
BEN ERDOĞAN’IN YERİNDE OLSAYDIM / 30.03.2021