YazıPortal Resmi İnternet Sayfasıdır
İlişkili içerikler
Taner Renda / 05.04.2021
Yüz bilmem ne kadar emekli amiral, ardından yine bilmem ne kadar emekli elçi ve ardından da emekli olmuş bilmem ne kadar milletvekili açıklama üstüne açıklama yapıyorlar. Neymiş: ülkenin temel değerlerinden uzaklaşılıyormuş, Atatürkçü değerler ayaklar altına alınıyormuş, Montrö Antlaşması’ndan çıkılamazmış, yoksa sonu fena olurmuş.
Günaydın beyler, ülke orayı geçeli çok oldu. Sanırım sizler ya derin uykulardaydınız ya da ballı maaşlarınızla, parlak apoletlerinizle ve TV’lerde Mavi Vatan edebiyatının şehvetiyle Erdoğan’ın iktidarına koltuk değnekliği yapmakla meşguldünüz.
Evet, ülkemizde seçilmiş milletvekilleri onar onar yaka paça toplanıp, hapse atıldı, seçilmiş belediye başkanları bir gece vakti uzun namlulu silahların gölgesinde apar topar makamlarından kanunsuzca indirilip, hapse atıldı. Komşu ülkelerin topraklarında ABD ile birlikte kargaşa çıkartılıp; topraklarına, mallarına, kadınlarına ve çocuklarına el koyup, kelle kesen pisliklerce satılmasına izin verildi. Mavi Vatan adı altında geç kalmış küçük ülke emperyalizm hayalleriniz için, maaşlı ÖSO’cuları komşu ülkelere ihraç ettiniz. Tüm bunlar olurken, ülkemiz temel değerlerinden olmuyordu değil mi?
Beş inşaat çetesine ülkenin milyarlarca doları, yıllarca akıtılırken de ülkemizin temel değerlerine helal gelmiyordu değil mi? TBMM’nin bir kişinin noteri haline indirgenmesi de sizi hiç ilgilendirmemişti sanırım. 15 Temmuz Darbesi adı altında ülkede ne kadar namuslu, dürüst, iyi insanlar varsa, hepsine kan kusturulurken; de sizler köşelerinizde rahattınız diye hatırlıyorum.
Ne zaman ki, ABD’nin yeni planlarında da sizin yerine NATO’cu işbirlikçilerini görmek istediği fark edildi, Erdoğan’ın da artık size gereksinimi kalmadı. İşte o zaman kullanışlı salaklar durumuna düştünüz; aklınıza ülkenin değerleri Montrö Antlaşması, demokratik değerler geldi ve aklı evvel biri veya birilerinin işaretiyle kalemi elinize aldınız. Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye durumundasınız artık. Sanırım Erdoğan’a yapacağınız son bir iyilik kalmıştı ve onu da birbiri ardına bildiri yazarak yerine getiriyorsunuz.
Şimdi göreceğiniz şey: daha önce bu ülkenin iyi ve namuslu vatandaşlarına yapılan kötü muamelenin sizlerin de başına getirileceği olacaktır. Ama bizler, sizin için de üzüleceğiz, size yapılanlara. Ve Erdoğan, sizin uzattığınız pası gole çevirirken, bizler de yine siper olmaya çalışacağız ülkenin iyi insanlarının başlarına indirilen darbelere.
Son söz yerine: Bizlere iyilik yapmak istiyorsanız; lütfen bir şey yapmayın. Ama hiçbir şey yapmadan, sessizce köşenizde oturun. Arada sırada apoletlerinizi parlatırken, ülkenin en iyi üniversitelerinden parlak derecelerle mezun olmuş ama işsiz gezen gençleri düşünmeyin. Dolgun maaş çeklerinize bakarak, açlıktan intihar eden ülke insanlarını düşünmeyin. Çektirdiği üç hilalli bayraklarının önünde ne kadar Türkçü olduğunu gösteren erkeklerin, öldürdükleri karılarının günahının yanından bile geçmeyin. Kürtlerin öldürülmesini bu güne kadar hiç dert etmediğiniz için, bundan sonra da hiçbir şey olmamışçasına yine steril hayatlarınıza devam edin. Öldüğünüzde; bu ülkenin kahir çoğunluğu tarafından hatırlanmayacaksınız bile. Bu da size dert olsun.
Yazarımızın daha önce yayınladığımız yazıları
Ben Erdoğan’ın yerinde olsaydım / 30.03.2021
AKP+MHP iktidar testisi çatladı / 29.03.2021
Polis, ülkede toplumsal düzeni korur ve huzuru sağlar, gerçekten öyle mi? / 03.04.2021
19 Mart 2021, uçurumdan önce yapılabilecek freni yok etmiştir / 20.03.2021
Bütün mesele: gelmekte ve gitmekte olanı anlayabilmekte / 28.02.2021
“HDP’ye oy veren milyonlar, kurşun yağdıran teröristlerdir” / 21.02.2021
ÖLÜLER ÜLKESİNİN SERİ KATİLLERİ / 18.02.2021
YAKLAŞAN FIRTINA VE YUMURTA HİKAYESİ / 07.02.2021
TARİHİN SEYRİNİ DEĞİŞTİREBİLİRİZ / 03.02.2021
SEKİZ YÜZ YILLIK BİR DÖNEM SONA ERERKEN GELECEĞE BAKMAK / 30.01.2021
