Salih Zeki Tombak / 19.03.2025
Erdoğan rejiminin, Ekim ayı başında, Devlet Bahçeli’nin ilk işaretini verdiği Abdullah Öcalan’ın yapacağı bir çağrı üzerinden PKK’yi tasfiye sürecine paralel olarak hız kazanan otoriterleşme süreci bu sabahın erken saatlerinden itibaren bir DARBE boyutu aldı.
18 Mart günü yetkisiz bir heyete siyasi dayatmayla aldırılan Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptali kararının üzerinden saatler geçmişken bu defa da binlerce polisin katıldığı bir şafak operasyonuyla başta İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere, İBB Genel Sekreteri Mahir Polat’ın da içinde olduğu 106 kişi evlerinden gözaltına alınıp Vatan Emniyet’e götürüldü.
23 Mart’ta CHP’nin eğilim yoklaması usulüyle Cumhurbaşkanı adayını belirleyeceğini açıkladığı günden itibaren İmamoğlu’nun adaylığının önünü kesmeye dönük yargı tacizleri aralıksız devam ediyordu.
AKP ve Erdoğan’ın CB seçimlerinde karşılarına çıkacak güçlü adayı veya adayları seçim öncesinde yargıyı kullanarak tasfiye etme yönündeki çabaları 19 Mart operasyonuyla bir darbeye dönüşmüştür.
Gazeteci, siyasetçi, sanatçı, iş insanı, organizatör, öğrenci, 8 Mart’ta sokağa çıkan kadın, hak arayan isçi, görevini yapan sendikacı, sokak röportajında konuşan vatandaş, toplumun her kesiminden yurttaşların gözaltına alınıp tutuklanmasının sıradanlaştığı, yargının iktidarın aracına dönüştürüldüğü bu otoriterleşmeye hız verme döneminde, etki ajanlığı ve siber güvenlik yasası gibi yasalar ve Devlet Denetleme Kuruluna tanınan yeni yetkiler, otoriterleşme sürecine yeni boyutlar kazandırıyor.
İktidarın toplumsal desteği azaldıkça, iktidarı kaybetme korkusu ve saldırganlığı artıyor.
Bu aşamada demokrasi güçlerinin birlik ve dayanışması ve halkı siyasetin doğrudan öznesi kılacak şekilde halkı alanlara, sokaklara çağıran bir direniş tutumu geliştirmesi şarttır.
Cuma, cumartesi ve pazar günü ülkenin pek çok yerinde Newroz kutlamaları yapılacak. Pazar günü de CHP eğilim yoklaması için ülkenin her il ve ilçesinde sandık kuracak.