Taner Renda / 05.08.2021
Sabah Gazetesi yazarı Hilal Kaplan, bu günkü köşe yazısında “Biz Hazırız” isimli bir yazı yazmış. American Foreign Policy isimli dergide Türkiye uzmanı Steven Cook’un “Erdoğan rejimindeki çatlaklar büyüyor” isimli makalesinden yola çıkarak, ülkemizde bir darbe yapılacağını söylüyor. Peki, bu düşüncesini neye dayandırıyor? Steven Cook’un şu tespitine: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye genelinde kontrol kurma ve sürdürme kapasitesi zarara uğramış görünüyor. Bu da büyük çaplı protestolar, artan şiddet ve devletin zirvesindeki siyasi mücadeleler olasılığını artırıyor.”
Öncelikle bu yazı yeni yazılmadı. İkincisi de makalede çok daha önemli tespitler de var ve Hilal Kaplan, nedense o tespitlere hiç yer vermemiş. Peki, o tespitler neler? Erdoğan’ın yerine geçebilecek üç adaydan bahsediyor Cook. Birinci sırada Savunma Bakanı Hulusi Akar, ikinci sırada da MİT başkanı Hakan Fidan ve üçüncü sırada da Kara Kuvvetleri Komutanı Ümit Dündar’ı işaret ediyor. Ama hemen yanına da bir ekleme yapıyor: Üçü de Erdoğan’ın adamları.
Hilal Kaplan bu günkü yazısının sonunda kalın harflerle Biz Hazırız diye yazmış. Şimdi sorularımızı soralım:
-Öncelikle Hilal Kaplan’ın “Biz hazırız” dediği başlığın altında kimleri sokuyor?
-Hilal Kaplan’a göre yapılacak bu darbe kime karşı ve kimlerle yapılacak?
-Yapılması planlanan darbenin amacı nedir?
-Eğer bu darbe Erdoğan’a karşı yapılacaksa; Cook’un da belirttiği gibi bu darbeyi yapabilecek olanların hepsi de Erdoğan’ın adamları. Ve Erdoğan’ı piyasadan silerek NATO’cu ordu darbesi mi yapacaklar?
-Yok, eğer Cook’unda belirttiği gibi gerçekten Erdoğan’ın adamları ise Erdoğan’ın zayıflayan kontrolünün ve bunun daha da güçlü sürdürülmesini mi sağlayacaklar?
Hilal Kaplan’ın yazısından bu soruların cevabını bulamadım ama yazısının başlığı ve son cümlesi olan “Biz hazırız”a bakarak bazı çıkarımlarda bulunabilirim.
Erdoğan’ın gerek sağlığından kaynaklanan, gerekse de tüm ülkede en ücra köşelere atanacak memurların kim olacağına kadar tek başına karar vermesinden kaynaklanan mental yorgunluk, içeride ve dışarıda ilgili odaklarca bilinen bir gerçeklik. Erdoğan, kendini köşeye sıkışmış, güvensiz ve her an herkesten şüphelenir noktasında buluyor. Bu durum kararlarına da yansıdığı gibi, Biden ile Brüksel’de NATO toplantısında baş başa yaptığı toplantının etkileri de bir hayli fazla. Erdoğan’ın bu toplantıya Merve Kavakçı’nın kızı dışında kimseyi almamış olması; elbette ona güvenen pek çok kara kutuların da heveslerinin kursaklarında kalmasından doğacak pek çok girişimi de beraberinde getireceğini biliyor.
Pelikan grubunun ana kraliçesi Hilal Kaplan, belki de Erdoğan’a tüyo vererek; seni ham yapmak isteyenleri ancak biz engelleyebiliriz demiş olabilir. Sen hala başımızda kal ama Damat ile ekibi senin işlerini yapsınlar. Sen de bu işin onurunu al. Aslında geçmişte Ecevit kabinesinde uygulanmıştı ve epeyce bir süre işlerin yürütülmesini sağlamıştı. Niye bir kere daha Erdoğan için denenmesin?
Steven Cook’un saydığı üç isim (ki ben de birkaç yazım önce üç isim saymıştım ama ben Soylu’yu üçlünün içine alırken, Cook, KKK Dündar’ı üçlünün içine almış. Aslında, Erdoğan16 Temmuz’da kendisini kurtaran bu MHP tandanslı komutanı, Akar’ın istemleri doğrultusunda emekli ederek, Akar’ın elini daha da güçlendirdi. Ama ortak iki isim çok önemli) için hafızalarımızı biraz tazelersek: Hulusi Akar, geçmişte Abdullah Gül ve Fehmi Koru ile İngiltere’de birlikte aynı “eğitimi” almışlardı. Ve İngiltere Kraliçesi hayatında tek bir kere ülkemize gelmiş ve o dönemde de Abdullah Gül ülkenin cumhurbaşkanıydı. Hulusi Akar’ın bütün askerliği neredeyse NATO gözetimi içinde geçti. MİT Başkanı Hakan Fidan ise Davutoğlu döneminde Erdoğan’ın ekseninden çıkıp, Erdoğan sonrası dönem için hazırlanmak üzere tam yola çıkarılmışken; Erdoğan’ın rest çekmesi ile geri döndürülmüştü. Bakarsınız kısa bir zaman sonra kabinede güçlü bir değişim rüzgarı estirilir ve Hakan Fidan’da kabinede yer bulabilir. Hem de Soylu’nun yerine gelirse; işler bambaşka bir yöne doğru akmaya başlar.Yani bu insanlar uluslararası politika yapıcıları için önemli kişiler listesinde. Pelikan grubu da bun un bilincinde. İşler kendilerince geri döndürülemez duruma gelmeden; mesajlarını doğru zamanda, doğru kişilere iletme derdindeler.
Peki, bunlardan bize ne. Biz zaten yiyecek ekmeği zor bulurken; salgın, yangın, sel felaketi, kadınların sudan bahanelerle öldürülüp, vücutlarının parçalara ayrıldığı ve çöpe atıldığı bir durumu yaşıyoruz. Daha kötü ne olabilir ki diye düşünüyorsanız; ülkenin lime lime edilip, üç otuz paraya peşkeş çekildiğine, gözünüzün üstündeki kaşların varlığının dert edildiği günlere, yangınları dert ederken, termik santrallerin bu yangınlar sonucunda hayatımızı söndürdüğüne, salgın sonucunda ölülerimizi doğru dürüst gömemediğimizden yakınırken, olası bir iç savaş veya darbe ile ölülerimizi veya dirilerimizi bile bir daha göremeyeceğimiz günlerde yaşayabiliriz.
Son yazdığım beka sorunu başlıklı yazımı okuyan Bodrum’dan bir arkadaşım, burası yanıyor, daha ne bekası demişti. Ona göre o an yaşadığı yerin yangınla kül olmasından daha fazla bir beka ne yaşarız diye düşündü. Ülkenin tamamının yanacağı günlere göre Bodrum veya Marmaris yangınlarını mangaldaki ateş olarak kıyaslayabiliriz.
Çanlar artık sadece bizim için değil, tüm ülke için çalıyor. Hala duymayan varsa; duysunlar artık. Yoksa tüm ülke yangın yeri olacak.
Yazarımızın daha önce yayımladığımız yazıları
TÜRKİYE’DE İÇ SAVAŞ ÇIKARILMAYA MI ÇALIŞILIYOR ?/22.07.2021
DERE GEÇİLİRKEN; BAHÇELİ AT MI DEĞİŞTİRİYOR?/17.07.2021
Kürtleri o kadar çok seviyoruz ki yok edilmelerine hiç ses çıkarmıyoruz /14.07.2021
HDP’siz çözüm olmaz olsa da ona da zaten faşizm denir / 08.07.2021
UMUT/UMUTSUZLUK, KORKU/CESARET, YILGINLIK/DİRENİŞ /30.06.2021
“O PARALARI SİZDEN SÖKE SÖKE ALIRLAR” / 27.06.2021
ERDOĞAN VE MHP + MAFYANIN BİLEK GÜREŞİ 22.06.2021
HAMDOLSUN, ERDOĞAN EV ÖDEVİNİN NE OLDUĞUNU ANLADI / 17.06.2021
Peker, Erdoğan abisi ile helalleşmeyi niye erteledi ? / 02.06.2021
Tek bir kural var kuralsızlık / 26.05.2021
SEDAT PEKER’İN GÖMLEĞİNİN RENGİ, BEYAZDAN SİYAHA DÖNDÜ / 23.05.2021
“BİZ HEPİMİZ AİLEYİZ VE HER SUÇTA BERABERİZ” / 07.06.2021
Devletin mafyası mı yoksa mafyanın devleti mi? / 2 / 21.05.2021
Kanserin üçüncü evresinden, dördüncü evresine geçen ülkemiz /14.05.2021
Birlikte olursak; her şeyi değiştirebiliriz / 04.05.2021
Ne yapmalı, nasıl yapmalı ve kiminle yapmalı? / 30.04.2021
Devlet mi mafyalaştı, yoksa mafya mı devletleşti? / 22.04.2021
Katastrof / Büyük yıkım kapımızda / 24.04.2021
Canı sıkkın hava ve rüzgar / 18.04.2021
Ülkemizin ahvali: Sadece parasız, işsiz ve aşısız değiliz. Geleceğimizi de kaybediyoruz / 11.04.2021
Ülkeyi Nasıl Yönettilerse Pandemiyi de öyle yönetti AKP 09.04.2021
Ülke soyulurken değil, soğan soyulurken ağlayan ulusalcılar / 05.04.2021
Ben Erdoğan’ın yerinde olsaydım / 30.04.2021
Polis, ülkede toplumsal düzeni korur ve huzuru sağlar, gerçekten öyle mi? / 03.04.2021
BEN ERDOĞAN’IN YERİNDE OLSAYDIM / 30.03.2021
AKP+MHP iktidar testisi çatladı / 29.03.2021
19 Mart 2021, uçurumdan önce yapılabilecek freni yok etmiştir / 20.03.2021
Bütün mesele: gelmekte ve gitmekte olanı anlayabilmekte / 28.02.2021
“HDP’ye oy veren milyonlar, kurşun yağdıran teröristlerdir” / 21.02.2021
ÖLÜLER ÜLKESİNİN SERİ KATİLLERİ / 18.02.2021
YAKLAŞAN FIRTINA VE YUMURTA HİKAYESİ / 07.02.2021
TARİHİN SEYRİNİ DEĞİŞTİREBİLİRİZ / 03.02.2021
SEKİZ YÜZ YILLIK BİR DÖNEM SONA ERERKEN GELECEĞE BAKMAK / 30.01.2021
Taner Renda’nın kapsamlı analizinin çağrışımlarıyla bir okuyucu eki: ÇANLARIN HERKES İÇİN ÇALDIĞINI ANLAŞILABİLİDİĞİNDE, sosyalist kültürle çıkış yolu bulunabilir. Neden Sosyalizm? Avrupa zengin değil mi? serbest piyasa kapitalizmi ile niye Almanya, İtalya, Güney Kore gibi olmayalım diyebilirsiniz, EL CEVAP: milyonlarca insan ucuz emek kölesi olursa, fikirsiz, depressif hayatlar para için sürüklenebilir , ruhunu bedenini paralıların hizmetine verirse serbest piyasa içinde yürür. TÜRKİYE HAKLARI ya sosyalizm veya barbarlık yol ayrımı içindedir. 1892 SPD (Alman sosyalist Partisi ) Partisi Erfurt programı ilkelerini açıklayıcı notlarında Karl Kautsky ” Eğer gerçekten sosyalist devlet bir imkansız olsaydı, o zaman insanlığın daha fazla ekonomik gelişmeden bağlantısı kesilirdi. Bu durumda, modern toplum, yaklaşık iki bin yıl önce Roma mparatorluğunun yaptığı gibi çürüyecek ve sonunda barbarlığa geri dönecektir.” demiştir