Taner Renda / 27.06.2021
Bu sözü kim söylüyor? AKP Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Peki, bahsettiği para ne için? İstanbul’a yapmayı planladığı kanal için harcanacak para. Peki, bu paranın kaynağı ne? T.C. Hazinesi’nin parası. Peki, kimler söke söke alacak? Kanal için harcanacak paranın uluslararası finans çevrelerinin yapımcı şirketlerden istediği devlet garantili ödemeler çerçevesince finans kuruluşları/tefeciler.
Erdoğan, kendisinin en kısa sürede gidici olduğunu bildiği için kimyası ve psikolojisi tümden bozulmuş. Konuşmalarına yansıyan saçmalıklar da bunun en net göstergesi. Sen, 2023’de seçim yapılacak diyorsun ve Allahının yardımıyla da kazanacağını düşünüyorsun. Ama dilin, kaybedecek birinin dili gibi konuşuyor. Senin faşist ortağının sürekli söylediği “beka sorunu” tam da durumda ortaya çıkıyor. AKP+MHP iktidarı, Türkiye için bir “beka sorunu” haline gelmiştir. Ülkemizin tüm anayasal kurumları birer paçavraya çevrilmiş. Eğitim ise ölü makatına pamuk sokmaya indirgenmiş. Köylünün neredeyse tümü faizci kurumlara rehin bırakılmış. Esnaf ise bankaların yakın takibinden kurtulamaz hale gelmiş. Çalışan kesim ise iş bulup, çalıştığına şükretmekten başka yapacağı hiçbir şeyi kalmamış. İşsizlik resmi açıklamalarda bile ülke tarihinin en yüksek seviyelerinin bile üstüne çıkmış. En eğitimli kesimler ise çareyi süratle kapağı yurt dışına atmakta bulmuş. Kadın ölümleri rekor üstüne rekor kıran seviyeleri görüyor. Salgından bile kar sağlama peşinde oldukları için, aşı temininde bin bir taklalar atılarak, ancak, son dönemeçte etkili aşıya ulaşıldı. Ölüm sayılarında bile yüzde yüzlük bir yalan olduğunu sonunda Sağlık Bakanı da utangaç bir biçimde itiraf etti. Merkez Bankası’nın kasası tamtakır olana kadar utanmazca soyulmuş. Ve ne yazık ki soyguncular da nedense hala bulunamamıştır. Ve yıllardır aynı senaryo, defalarca filme çekildiği halde; yine ülkenin üçüncü büyük partisi olan HDP kapatılmak isteniyor. Vee ana ve dana muhalefet utangaçça “parti kapatılmasına karşıyız”dan başka bir şey yapmak aklına bile gelemiyor.
(“Çılgın Proje” olarak duyurulan Kanal İstanbul, maliyeti ve halkın sırtına bindireceği yüklerden başka ekolojik yıkıma uğrayan ve musilajla kaplanmakta olan Marmara Denizi’ni tamamen ölü bir denize çevirme potansiyeli taşıması bakımından da eleştiriliyor-editör)
Ülke tepetaklak uçurumdan aşağı yuvarlanırken; tezeğin üstüne tüy dikercesine son bir büyük vurgun daha yapma pahasına İstanbul’a kanal yapmaya soyundular. Ne içeride ne de dışarıda bu projeye verilecek kredi bulunamadığı için, bu işi üstlenecek konsorsiyumun borçlarına devlet garantisi vermekten başka çıkış olmadığından, T.C. Hazinesi bütün borçların garantisini verecek. Yani, ülkemizin yaklaşık 30 yıllık geleceğini, en sevilen 5’li inşaat şirketlerine akıtılacak karlar nedeniyle ipotek altına alınacak. Ha bu arada AKP+MHP iktidarı kendine “yerli ve milli” diyordu. Uluslararası finans çevrelerine göbekten bağlı olup da, aynı zamanda yerli ve milli nasıl olunuyormuş bu da ayrı bir komik olmayan Amerikan fıkralarına örnek.
Erdoğan, başlıktaki cümleyi, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir konuşmasında bu borçları ödemeyeceğiz dediği için söyledi. Bence boşuna dertlenmiş Erdoğan, bana göre yapılacak ilk seçimde Erdoğan iktidarı yıkılsa bile, uluslararası finans çevrelerine olan bu borçları ödemeyecek yürek onlarda yok. Çünkü bu faşizan sistemden çıkış için önerdikleri sistem bile “iyileştirilmiş” parlamenter sistem. Yani bugüne kadarki sistemin iyi olmadığını ama kendilerinin iktidara gelmesiyle (ki en az 2 sene daha bu faşizan sistemi geçiş sürecine tabi tutacaklarmış. Sen onu benim külahıma bile anlatamazsın. Bu kadar geniş ve sorumsuzca yetkiye yaslanırsan; bir sonraki, seçime kalır” senin değişimin”). Ayrıca, bize alternatif diye sunulan sistemde: ne çalışanlar milli gelirden daha fazla pay alacak, ne insan haklarında gözle görülür bir iyileşme olacak ( bakınız 2000 öncesinde kurulan koalisyonda DSP’li Adalet Bakanı, cezaevlerinde katliam gerçekleştirmiş ve bunu da bize iyi bir halt yemişler gibi sunmuştu). Erdoğan da iktidara gelirken ve iktidarının çeşitli süreçlerinde de “bana güvenin” diye başlayan vaatler sunmuştu.
Ayrıca, ülkenin faşizan sürece doğru sürüklenmesinde, HDP’nin Genel Başkanları olan kişilerden başlayan ve aşağı doğru bütün yapılarının kolunun kanadının kırılmasını sağlayan “yasal düzenlemelerde” CHP’nin “sarı ineği verme” rolü olmasaydı; bugün burada bunları konuşuyor olmazdık. Evet, bugün baktığımızda CHP+İYİ Parti+Demokrat Parti ve Saadet Partisi’ne ülkenin eli mahkûmmuş gibi görünebilir. Ama ülke seçmenlerinin çok büyük bir bölümü, AKP+MHP’ye karşı bu 4 benzemezin alternatif olmadığını düşünüyor. Hatta seçimlerin bile artık çare olmadığı görüşünü benimsiyorlar. Eğer ki, başta Demirtaş ve diğer HDP’li tutsaklar bırakılırsa; işte o zaman durumun tersine çevrilme olasılığı artar. Ülkenin tek şansızlığı ne yazık ki bu duruma getirilmiş olması. Bu şansı da kaçırdığımızda; faşizmin kurumsallaşması karşısında duracak pek bir güç göremiyorum. YUMURTAYI İÇERDEN HEP BİRLİKTE KIRMALIYIZ. BU KEZ BAŞKA BİR ŞANS KALMAYACAK.
Yazarımızın daha önce yayınladığımız yazıları.
HAMDOLSUN, ERDOĞAN EV ÖDEVİNİN NE OLDUĞUNU ANLADI / 17.06.2021
Peker, Erdoğan abisi ile helalleşmeyi niye erteledi ? / 02.06.2021
Erdoğan değil Demirtaş’ın hapiste olması ya da özgür kalması ülkenin kaderini belirleyecektir.
Tek bir kural var kuralsızlık / 26.05.2021
SEDAT PEKER’İN GÖMLEĞİNİN RENGİ, BEYAZDAN SİYAHA DÖNDÜ / 23.05.2021
“BİZ HEPİMİZ AİLEYİZ VE HER SUÇTA BERABERİZ” / 07.06.2021
Devletin mafyası mı yoksa mafyanın devleti mi? / 2 / 21.05.2021
Kanserin üçüncü evresinden, dördüncü evresine geçen ülkemiz /14.05.2021
Birlikte olursak; her şeyi değiştirebiliriz / 04.05.2021
Ne yapmalı, nasıl yapmalı ve kiminle yapmalı? / 30.04.2021
Devlet mi mafyalaştı, yoksa mafya mı devletleşti? / 22.04.2021
Katastrof / Büyük yıkım kapımızda / 24.04.2021
Canı sıkkın hava ve rüzgar / 18.04.2021
Ülkemizin ahvali: Sadece parasız, işsiz ve aşısız değiliz. Geleceğimizi de kaybediyoruz / 11.04.2021
Ülkeyi Nasıl Yönettilerse Pandemiyi de öyle yönetti AKP 09.04.2021
Ülke soyulurken değil, soğan soyulurken ağlayan ulusalcılar / 05.04.2021
Polis, ülkede toplumsal düzeni korur ve huzuru sağlar, gerçekten öyle mi? / 03.04.2021
Ben Erdoğan’ın yerinde olsaydım / 30.04.2021
AKP+MHP iktidar testisi çatladı / 29.03.2021
19 Mart 2021, uçurumdan önce yapılabilecek freni yok etmiştir / 20.03.2021
Bütün mesele: gelmekte ve gitmekte olanı anlayabilmekte / 28.02.2021
“HDP’ye oy veren milyonlar, kurşun yağdıran teröristlerdir” / 21.02.2021
ÖLÜLER ÜLKESİNİN SERİ KATİLLERİ / 18.02.2021
YAKLAŞAN FIRTINA VE YUMURTA HİKAYESİ / 07.02.2021
TARİHİN SEYRİNİ DEĞİŞTİREBİLİRİZ / 03.02.2021
SEKİZ YÜZ YILLIK BİR DÖNEM SONA ERERKEN GELECEĞE BAKMAK / 30.01.2021
mürekkebin her damlası ziyan edilmeden harcanmış cuk diye oturmuş analiz evet çıkış için halkın kendi iradesiyle bürokrasiyi ve lider kültünü reddeden sosyalist bir değişimle yumurtayı içeriden kırması gerekiyor.