26 Ekim 2021, bu tarih ülkemiz için bundan böyle son derece önemli dönüşümlerin başlangıcının olduğu gün olarak anılacaktır. CHP, iktidar olmak için değil, gerçekten iktidar olabilmek için ülkenin en kronik sorunlarının da doğru düzgün çözülmeden olamayacağını sanırım görmeye başladı.
Elbette CHP, bu noktaya dün gelmedi. Deniz Baykal ve ekibinin tasfiye edilmesi süreci ile başlayan, ardından da Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan seçilmesi, CHP’yi “devletin kurucu partisinden”, adım adım devleti değişen şartlara göre yeniden kuran parti konumuna sürükledi.
CHP, bu süreci pek çok kereler yalpalamalarla, “2 ileri, 1 geri adımlarla” ve konjonktürün elverdiği oranda ileriye doğru sürüklemeye çalıştı. Başörtüsü konusundaki olumlu çözümler üretmesi, zaman zaman işin dozunu kaçırsa da, sağa dümen kırması, 15 Temmuz kripto darbesi karşısında ikircikli davranması, Yenikapı Mitingine koşa koşa gitmesi, “içleri kan ağlaya ağlaya” ülke dışındaki savaşlara asker gönderilmesi tezkerelerine evet demesi ama en önemli ileriye doğru adım atılmasını sağlayan “Kürt sorununun çözüm yeri TBMM’dir” demesiyle başladı.
Yerel seçimlerde büyükşehirlerde muhalefetin AKP+MHP bloğuna karşı zafer kazanmasını sağlayan “HDP ile utangaç ittifak” CHP’nin gözünü açmasında en büyük etken oldu. Bir parti, kendisi için hiçbir şey beklemeden, geçmişte içişleri bakanlığı yapmış olan “iyi bir faşist” partinin genel başkanının da içinde olduğu ittifaka kendi tabanının şartsız şurtsuz oy vermesini sağladı. Bu “Kürt Sorununu kırmızı çizgisi olarak gören” başta CHP’li seçmenler üzerlerinde ve diğer ittifak partilerinde müthiş bir etki yaptı.
Gelelim Suriye’de 2 yıl daha asker bulundurma tezkeresinin oylamasına. AKP, MHP, İYİ Parti, DEVA Partisi ve Memleket Partisi EVET oyu verdi. CHP, HDP ve TİP HAYIR oyu kullandılar.
AKP+MHP ve İYİ Parti’nin EVET oyu kullanması hiç kimseyi şaşırtmadı. Buna “Adam kazandının” partisinin de EVET demesi beni hiç şaşırtmadı. Kürt sorununu her yerde cesurca dillendiren DEVA Partisi ise CHP’nin ilk zamanlardaki utangaç tavrını anımsattı. Erdoğan, bu oylamadan bir hayli kazançlı çıkmışa benziyor. Karşı ittifakın ikinci büyük partisini, kendi çizgisi ile aynı sıraya çekti. İçinden çıkardığı muhalefet olan DEVA da arkasında sıralandı. Memleket Partisi’nin de ne kadar Erdoğan karşısında olabileceğini somut olarak gösterdi.
Peki, İYİ Parti ile CHP’nin başını çektiği ittifak bu saatten sonra ne yapacak? Sanırım birbirlerinin tercihlerini karşılıklı olarak not edecekler. Erdoğan da bu çıbanı kah kaşıyıp kanatacak, kah üstüne merhem sürerek ittifakın iki güçlü partisinin sinerjisini azaltmayı deneyecek. Ama asıl sorulması gereken soru: bu iki parti neden oylama konusunu aralarında konuşmadan İYİ Parti’nin, alelacele EVET diyeceğini açıklamasıdır. Sanırım CHP’nin HAYIR oyu vereceğini düşünenler, bu oyu EVET yapmak için İYİ Partiye açıklamayı yaptırdılar. Bence bu ayrışma pek çok nedenden dolayı iyi olmuştur. CHP, bundan sonra en geniş birliktelikle seçimlere girme stratejisini devam ettirse de, gerçekte kimlerle daha uzun menzile gideceğinin farkına vardı. İYİ Parti’nin devlet içindeki destekçi kimi odakların da başka egemen devletlerin iç işlerine karışarak, Kürtleri ülke dışında da öldüremeyeceklerini anlamalarını sağlayabilir.
AKP+MHP faşist bloğu, son kurşunlarını atarken, 2 yıllık savaş hali rejiminin sürdürülmesine neden bu partiler EVET oyu verdi? Bu tezkerenin en zayıf hali olan AKP+MHP oylarıyla geçmesi yerine, neden bu bloğa kan vermeyi seçtiler? Devletin hangi odakları, birilerinin kulaklarına neler fısıldadılar da, yapılacak ilk seçimde yönetime gelmeye en büyük aday olan Millet İttifakı’nın derin bir sarsıntı geçirmesine neden olundu? ÇEKYA’daki birbirlerine benzemez muhalefet partileri, yılların otoriter/faşizan iktidarını hep birlikte son seçimde alaşağı ederken, bizde AKP+MHP faşist bloğu karşısında, en zayıf halinde Erdoğan ve şürekâsını diriltecek kan vermeyi seçtiler.
Tüm bu soruların tek bir cevabı var: Kürtleri sevmiyoruz. Onlardan nefret ediyoruz. O kadar nefret ediyoruz ki: yüzlerce yıldır öldürmekten başka bir şey düşünmedik. Evet Kürtleri öldürebiliriz ama ülkenin geri kalanı da her bir Kürdün ölümü ile birlikte ölüyor. Bu kazanılamayacak bir savaştır.
Yazarımızın daha önce yayımladığımız yazıları
ELİNDE ÇEKİÇLE BANKAMATİKLERE SALDIRILIYORSA; KAÇMA VAKTİNİZ GELDİ DEMEKTİR
GELİYOR GELMEKTE OLAN AMA MUHALEFETİN HALİ İÇLER ACISI / 23.10.2021
SADAT, SEDAT, DARBE VEYA SOKAĞIN ORTAK SESİ OLMAK/16.10.2021
GODOT’YU BEKLEMEYE GEREK YOK, YOLA ÇIKMAK İÇİN / 11.10.2021
HER EVE BİR PARA SAYMA MAKİNASI KONACAK KADAR PARAMIZ OLACAK /11.08.2021
ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR DİYE DÜŞÜNENLERE: ÇANLAR HEPİMİZ İÇİN ÇALIYOR ARTIK/05.08.2021
TÜRKİYE’DE İÇ SAVAŞ ÇIKARILMAYA MI ÇALIŞILIYOR ?/22.07.2021
DERE GEÇİLİRKEN; BAHÇELİ AT MI DEĞİŞTİRİYOR?/17.07.2021
Kürtleri o kadar çok seviyoruz ki yok edilmelerine hiç ses çıkarmıyoruz /14.07.2021
HDP’siz çözüm olmaz olsa da ona da zaten faşizm denir / 08.07.2021
UMUT/UMUTSUZLUK, KORKU/CESARET, YILGINLIK/DİRENİŞ /30.06.2021
“O PARALARI SİZDEN SÖKE SÖKE ALIRLAR” / 27.06.2021
ERDOĞAN VE MHP + MAFYANIN BİLEK GÜREŞİ 22.06.2021
HAMDOLSUN, ERDOĞAN EV ÖDEVİNİN NE OLDUĞUNU ANLADI / 17.06.2021
Peker, Erdoğan abisi ile helalleşmeyi niye erteledi ? / 02.06.2021
Tek bir kural var kuralsızlık / 26.05.2021
SEDAT PEKER’İN GÖMLEĞİNİN RENGİ, BEYAZDAN SİYAHA DÖNDÜ / 23.05.2021
“BİZ HEPİMİZ AİLEYİZ VE HER SUÇTA BERABERİZ” / 07.06.2021
Devletin mafyası mı yoksa mafyanın devleti mi? / 2 / 21.05.2021
Kanserin üçüncü evresinden, dördüncü evresine geçen ülkemiz /14.05.2021
Birlikte olursak; her şeyi değiştirebiliriz / 04.05.2021
Ne yapmalı, nasıl yapmalı ve kiminle yapmalı? / 30.04.2021
Devlet mi mafyalaştı, yoksa mafya mı devletleşti? / 22.04.2021
Katastrof / Büyük yıkım kapımızda / 24.04.2021
Canı sıkkın hava ve rüzgar / 18.04.2021
Ülkemizin ahvali: Sadece parasız, işsiz ve aşısız değiliz. Geleceğimizi de kaybediyoruz / 11.04.2021
Ülkeyi Nasıl Yönettilerse Pandemiyi de öyle yönetti AKP 09.04.2021
Ülke soyulurken değil, soğan soyulurken ağlayan ulusalcılar / 05.04.2021
Ben Erdoğan’ın yerinde olsaydım / 30.04.2021
Polis, ülkede toplumsal düzeni korur ve huzuru sağlar, gerçekten öyle mi? / 03.04.2021
BEN ERDOĞAN’IN YERİNDE OLSAYDIM / 30.03.2021
AKP+MHP iktidar testisi çatladı / 29.03.2021
19 Mart 2021, uçurumdan önce yapılabilecek freni yok etmiştir / 20.03.2021
Bütün mesele: gelmekte ve gitmekte olanı anlayabilmekte / 28.02.2021
“HDP’ye oy veren milyonlar, kurşun yağdıran teröristlerdir” / 21.02.2021
ÖLÜLER ÜLKESİNİN SERİ KATİLLERİ / 18.02.2021
YAKLAŞAN FIRTINA VE YUMURTA HİKAYESİ / 07.02.2021
TARİHİN SEYRİNİ DEĞİŞTİREBİLİRİZ / 03.02.2021
SEKİZ YÜZ YILLIK BİR DÖNEM SONA ERERKEN GELECEĞE BAKMAK / 30.01.2021