ELİNDE ÇEKİÇLE BANKAMATİKLERE SALDIRILIYORSA; KAÇMA VAKTİNİZ GELDİ DEMEKTİR

27/10/2021 852 Görüntülenme

İlişkili içerikler

Taner Renda

24.09.2021

İki gün önce bir video gözüme çarptı. Arabasından orta üst gelire sahip olduğu anlaşılan bir erkek, elinde balyoza yakın büyüklükte bir çekiçle, bankamatiklerin olduğu bölgeye yaklaşıyor. Ve son derece kararlı bir biçimde önce ilk bankamatiğe elindeki çekici vurarak parçalıyor. Ardından da hemen yanındaki başka bir bankaya ait olan bankamatiğe ve ardından da bir diğerine çekiçle vurarak parçalıyor. Video bu kadarını gösteriyor. Bankamatiğe şiddet uygulayan kişinin iradesi ve öfkesi çok sağlam. Bu videoyu çeken kişiye aldırmıyor. Ne arabasının plakasının görünmesini dert ediyor ne de kendi yüzünü saklamaya uğraşmıyor.

Neredeyse artık her gün iktidar yalakası olmayan TV’lerde gördüğümüz elindeki ve avucundaki yıllar içinde biriktirdiği tüm birikimlerini bankalara veya çiftçilerin başının belası olan Tarım Kredi’den fahiş faizlerle çekilen kredilerin ödenememesinden dolayı kaptırılmasına artık bizlerde yadırgamaz olduk. İşçilerin, memurların ve emeklilerin de üç kuruş olan maaşlarının kira, elektrik, doğalgaz üçgeninde yitip gitmesinin haklı feryatlarını da artık kanıksadık. Ama bu gördüğüm isyanı ben bekliyordum. 2001’deki Ecevit koalisyonuna karşı, esnafın yazar kasasını meclis önünde fırlatması ile benzeşiyor.

(2001’de Başbakan Bülent Ecevit’e esnaf Ahmet Çakmak tarafından Başbakanlık merdivenlerine fırlatılan yazar kasa, esnaf eylemlerinin fitilini ateşlemişti-editör)

Ama ayrışan yönleri ile devam edersek; sınıfsal olarak her zaman ezilenler kervanına bu kez, aşağının yanına orta üst kesim de eklenmiş. Erdoğan iktidarı daha da büyükçe sermayenin iflaslarına şimdilik izin vermiyor, iflasları ertelemenin yükü borçlu olduğu bankalara ve devlete yüklenmiş durumda. Bu durum sürdürülebilir değil. Her an patlak vermesi eli kulağında. Bu patron, artık öfkesinin sonuçlarından da korkmayacak kadar borca batmış. Bu nedenle tanınmaktan, yakalanıp, tutuklanmaktan çekinmiyor. Ve sermayenin kalbi olan bankalara elinde çekiç ile saldıracak kadar düzenin kazığını yediğinin farkında.

Kendini yakan insanlar gördük. Kendini asan insanlar gördük. Şimdi de elinde çekiç ile bankamatiklere saldıran insan görüyoruz. Hepsinin ortak yönü: son on yılda yoksullaştırılıp, mülksüzleştirilmek suretiyle küçük bir zümrenin elinde devletin yönetimi aracılığıyla inanılmaz servetlerin biriktirilmesi sağlandırıldı.

Şimdi daha da korkun AKP+MHP iktidarının dümenindekiler. Karşınızda sadece işçiler, memurlar, emekliler ve küçük esnaf/köylüler yok. Sermayenin bir kısmını da karşınıza aldınız. Ve bu karşı cepheniz her geçen gün artarak, çeşitlenerek büyüyecek. Artık bu toplumun çoğunluğunu elinizde Kuran ve dilinizde hakara makara ayetler atarak kandıramayacaksınız. Köhnemiş milliyetçiliğiniz de artık bir işe yaramayacak. Sırf damatlar daha fazla kar sağlasınlar diye başka ülkelerde savaş çıkarmanız da artık yolun sonuna geldi. Haydi, görelim bakalım kof yiğitliğinizi: 10 ülkenin büyükelçilerini istenmeyen kişiler ilan edin. İlan edin de gidişiniz yakınlaşsın.

Size tavsiyem: birileri eline çekiç alıp, bankamatiklere saldırıyorsa; ardınıza bakmadan kaçın. Yoksa o çekiç bir gün başkalarının eline geçerse; bankamatiklere saldırmakla kalmazlar. Aç ve çaresiz insanların yıkamayacağı, ezip geçemeyeceği hiçbir barikat yoktur.

Yazının konusu olan video.