Taner Renda / 08.03.2022

Tuhaf günlerde yaşıyoruz. Sanki çok olağanüstü günlerde yaşıyormuşçasına geçiyor günler. Televizyonlarda savaş üstüne bol bol ahkam kesen “uzmanlara” denk geliyoruz. Bir yandan da mutlaka “diyalogla sorunları çözmeliyiz” diyen ama nedense hiç inandırıcı gelmeyen savaş çığırtkanlarının bet sesi ile kulaklarımız tırmalanıyor.
Akaryakıta bir kez daha zam geliyor. Bu hafta bilmem kaçıncı kez kendi kendine gelen zam, yüzsüzlük yapıp bir kez daha cüzdanlarımızdan yine yüklüce bir miktar daha hovardalık parası tırtıklayacak. Motorine gelen zamlar, giderek benzinden daha pahalıya bize mal olmaya başladı.
Pazarcılar artık müşterilerinden utanmaya başlamış. Etiketlere yazdıkları rakamlara, artık kendileri de inanamamaya başlamışlar. Artık kilo ile alma devri çoktan geride kalmış, nostalji olarak belleklerimizdeki yerini çoktan aldılar.
Rusların ne kadar acımasız birer katil olduklarını, savaşın içinden resim ve manşetlerle gazeteler bize hiç unutmamamızı söylüyorlar. Hani derler ya: dinime küfreden bari müselman olsa. Elbette savaş var hemen yakınımızda. Petrol fiyatları da hiç durmadan yükselmeye devam ediyor. Pazardaki fiyatlara da ne oluyor böyle, arsızca durmadan yükseliyorlar. Hem de daha ortada savaş yokken.
Emekliler, usulca seslerini duyuramamaktan bıkmışçasına artık bağırarak geçinemediklerini kameralara haykırıyorlar. Fiyatların yükselmesinin müsebbibi marketler olduğunu duyurdular etkili ve de yetkili kişiler. Avrupa’nın en ucuz akaryakıtını kullandığımızı ellerindeki rakamlarla anlattılar, anlamayanlara. Yalan söyleyecek değiller ya!, Bize de inanmak düşüyor, bu muhteşem ve aydınlatıcı bilgiler karşısında.
Ama yine de çok aydınlanamamış sürücüler isyan ediyorlar. Antalya’dan İstanbul’a sekiz bin liralık mazotla geliyordum. Şimdi ise yirmi bini çoktan geçti. Ama pahalılık buradan gelmiyordu değil mi? Marketler şişirilmiş fiyatları ile pahalılık yaratıyorlardı, bizim bildiğimiz ya da bizim bilmemizi istedikleri buydu. Yoksa petrol şirketleri mi durup dururken yaratıyordu bu pahalı mazotları ve dolayısıyla da pazardaki maydanozun tanesinin beş liraya çıkmasını?
Milletimizin efendisi köylülerimizin hali ise perperişan vaziyette. Esnafımız ise artık nefes alamaz duruma gelmiş, can çekişiyor. Emeklilerimiz ise zaten yaşadıklarını bile unutmuşlar, kefen parası derdine düşmüşler. İşçiler alın terlerinin karşılığını almayı bırakmışlar, işlerini kaybetmenin derdine düşmüşler. Zavallı işverenlerimiz de en küçüğünden, en büyüğüne kadar dış ülkelerin kurdukları hain tuzaklar karşısında biçare vaziyette ellerinden geldiğince daha da zengin olmanın derdine düşmüşler.
Artık haftalık ölçülen milletimizin oy verme barometresinde ise hala son yirmi yıldır başımızda duran ve de durdukça da durası AKP ve onun ayrılmaz reisine duyulan güvende milim oynama yok. Tamam, kantarın topuzunu biraz fazla kaçırdığımı düşünebilirsiniz. Ama tüm bu felaketlere karşın hala iktidar odağının yüzde 40 bandında durmasını, ana muhalefet partisinin de yüzde 25 ile eğleştiğini ne ile açıklayabiliriz?
Benim bir teorim var: MAZOŞİZM. Açıklaması da kabaca şöyle: kendi kendine eziyet etmekten zevk alma. Ama bunun ikinci bir ayağı olmadan; geçerli olamıyor: SADİZM. Onun da açıklaması kabaca şöyle: başkalarına eziyet etmekten zevk alma. Yani bu ikisi birlikte SADO-MAZOŞİZM’i oluşturuyorlar. Bu denklemimizde gerçek verileri oturttuğumuzda: Halkımız MAZOŞİST, iktidarımız SADİST. Yani halkımızın alışıla gelmiş deyimi ile: alan memnun satan memnun. Ha Avrupalı ülkeler, bu duruma daha fiyakalı bir isim bulmuşlar: STOCKHOLM SENDROMU. Ne diyeyim. Allah arttırsın bari.
Yazarımızın daha önce yayınlanan yazıları
Ukrayna’ya Çok Üzülen Bizleri Seviyorum 03.03.2022
“Vatana Hizmet Ediyorum Sandım” 18.02.2022
ARTIK YOLA ÇIKTILAR… /07.02.2022
BU KÜRTLERİ VE HDP’Yİ NE YAPACAĞIZ? /05.02.2022
TARİH YİNE TEKERRÜR EDİYOR /01.02.2022
DEVLET’DE “NÖBET DEĞİŞİMİ” BAŞLIYOR MU? / 28.01.2022
YAŞATILAN TÜRK SOLUNUN, KÜRTLERLE İMTİHANI MI?/ 23 Ocak 2022
BÖLÜNÜYORUZ O HALDE FAŞİZMLE YÖNETİLECEĞİZ / 17.01.2022
ARINMA GECELERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ / 14.01.2022
KAZAKİSTAN’DA HALKIN DEMOKRASİ DERSLERİ VE TÜRKİYE İLE İLİŞKİSİ NEDİR? / 10.01.2022
2022, RİSKİN TOPLUMSALLAŞTIRILDIĞI BİR YIL OLACAK / 01.01.2022
20-21 ARALIK, KERİZ SİLKELEME OPERASYONU VE BASKIN SEÇİM / 24.12.2021
GELECEĞİMİZİ BELİRLEYECEK OLAN, SOL’UN HDP İLE OLAN İŞBİRLİĞİNİN NİTELİĞİ OLACAKTIR / 17.12.2021
ÖLÜ SEVİCİLİĞİ Mİ, YENİ BİR YAŞAM MI? / 15.12.2021
İKTİDARI VE MUHALEFETİYLE 2021’İ BİTİRİRKEN /05.12.2021
HDP VE ESAS OLANI BAŞA KOYMAK MESELESİ / 27.11.2021
MELEKLERİN CİNSİYETİNDEN, NASIL YAPMALIYA GELDİK./ 23.11.2021
ABANIN ALTINDAKİ SOPAYI ÇIKARIYORLAR /09.11.2021
TARİH, YENİ BİR HİKAYE YAZANLARI HEP SEVMİŞTİR/07.11.2021
SAVAŞA KARŞI CHP’NİN DÖNÜŞÜMÜ VEYA BİRLİKTE YAŞAYABİLMENİN İLK IŞIĞI /27.10.2021
ELİNDE ÇEKİÇLE BANKAMATİKLERE SALDIRILIYORSA; KAÇMA VAKTİNİZ GELDİ DEMEKTİR / 27.10.2021
GELİYOR GELMEKTE OLAN AMA MUHALEFETİN HALİ İÇLER ACISI / 23.10.2021
SADAT, SEDAT, DARBE VEYA SOKAĞIN ORTAK SESİ OLMAK/16.10.2021
GODOT’YU BEKLEMEYE GEREK YOK, YOLA ÇIKMAK İÇİN / 11.10.2021
HER EVE BİR PARA SAYMA MAKİNASI KONACAK KADAR PARAMIZ OLACAK /11.08.2021
ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR DİYE DÜŞÜNENLERE: ÇANLAR HEPİMİZ İÇİN ÇALIYOR ARTIK/05.08.2021
TÜRKİYE’DE İÇ SAVAŞ ÇIKARILMAYA MI ÇALIŞILIYOR ?/22.07.2021
DERE GEÇİLİRKEN; BAHÇELİ AT MI DEĞİŞTİRİYOR?/17.07.2021
Kürtleri o kadar çok seviyoruz ki yok edilmelerine hiç ses çıkarmıyoruz /14.07.2021
HDP’siz çözüm olmaz olsa da ona da zaten faşizm denir / 08.07.2021
UMUT/UMUTSUZLUK, KORKU/CESARET, YILGINLIK/DİRENİŞ /30.06.2021
“O PARALARI SİZDEN SÖKE SÖKE ALIRLAR” / 27.06.2021
ERDOĞAN VE MHP + MAFYANIN BİLEK GÜREŞİ 22.06.2021
HAMDOLSUN, ERDOĞAN EV ÖDEVİNİN NE OLDUĞUNU ANLADI / 17.06.2021
Peker, Erdoğan abisi ile helalleşmeyi niye erteledi ? / 02.06.2021
Tek bir kural var kuralsızlık / 26.05.2021
SEDAT PEKER’İN GÖMLEĞİNİN RENGİ, BEYAZDAN SİYAHA DÖNDÜ / 23.05.2021
“BİZ HEPİMİZ AİLEYİZ VE HER SUÇTA BERABERİZ” / 07.06.2021
Devletin mafyası mı yoksa mafyanın devleti mi? / 2 / 21.05.2021
Kanserin üçüncü evresinden, dördüncü evresine geçen ülkemiz /14.05.2021
Birlikte olursak; her şeyi değiştirebiliriz / 04.05.2021
Ne yapmalı, nasıl yapmalı ve kiminle yapmalı? / 30.04.2021
Devlet mi mafyalaştı, yoksa mafya mı devletleşti? / 22.04.2021
Katastrof / Büyük yıkım kapımızda / 24.04.2021
Canı sıkkın hava ve rüzgar / 18.04.2021
Ülkemizin ahvali: Sadece parasız, işsiz ve aşısız değiliz. Geleceğimizi de kaybediyoruz / 11.04.2021
Ülkeyi Nasıl Yönettilerse Pandemiyi de öyle yönetti AKP 09.04.2021
Ülke soyulurken değil, soğan soyulurken ağlayan ulusalcılar / 05.04.2021
Ben Erdoğan’ın yerinde olsaydım / 30.04.2021
Polis, ülkede toplumsal düzeni korur ve huzuru sağlar, gerçekten öyle mi? / 03.04.2021
BEN ERDOĞAN’IN YERİNDE OLSAYDIM / 30.03.2021