SEDAT PEKER, SPK BAŞKANI VE KIZ KARDEŞİ VE DE GÜLŞEN

28/08/2022 1,472 Görüntülenme

İlişkili içerikler

Taner Renda / 28.08.2022

Geçen yazımda “farklı ve tuhaf günlerden geçiyoruz” diye yazıma başlamıştım. Farklı ve tuhaf günlerin bir bölümünü (geniş halk kesimlerinin çektiği sıkıntıları ve iktidarın uyguladığı baskıları) yazmıştım. Bu kez de bir diğer bölümü üzerinde duracağım.

Devletin bir kesimi için yetiştirilip, yıllarca onlara çalışan Sedat Peker, ağır abileri ile çıkar çatışmasına girince; gözden çıkarılmak zorunda kaldı. İşte ne olduysa; bundan sonra olmaya başladı. İçinde bulunduğu yapının yetiştirilme tarzına uygun olarak “günü gelir ve lazım olacakları” istihbarat elemanı titizliği ile kayıt altına alan Peker, bu atılan kazığa boyun eğmedi ve kendisinden bekleneceği gibi savaş açtı.

İlk yayınladıkları ile Erdoğan’ın bu işe dikkatini çekeceğini ve ardından da kendisine yapılan haksızlığı gidereceğini düşünerek: Erdoğan’ın çevresinde yolsuzluk yapanları ve iş çevirenleri bir bir açıkladı. Ama o ne Erdoğan, pek de ilgilenmemiş gözüküyordu. O da el Yükselterek; Erdoğan’ın en yakınındaki aile çemberinin içine girdi. Ama buradan öteye geçip geçmeyeceğini belirleyecek olanın Erdoğan’ın bu konudaki tavrı olacağını da açıkladı (“Erdoğan abi ile de helalleşeceğiz” diye konuşmasını bitirmişti). Berat-Serhat kardeşler ile başlayan kirli ilişkilerin ifşası sonrası ağır abilerin başı olan Mehmet Ağar’ın ve onun tetikçisi Alaatin Çakıcı, gözlerden uzaklaştırılınca; Peker’in okları şimdilik Erdoğan’ın üzerinden uzaklaşmıştı. Ama Demoklesin Kılıcı’nı başının üstünden gitmeyeceğine inanan Erdoğan, BAE’da ikamet eden Sedat Peker’i etkisizleştirmeyi, verdiği ödünler sayesinde ilk anda becermişti. Ama bir kere Pandora’nın Kutusu açılmış ve halk bu eskinin mafyoz liderine ilgi göstermişti. Eh uluslararası politika yapıcıları da boş durur mu? Kullanışlı elemanların her zaman gerekeceği günler geleceği için koruma altına alındı ve Peker eskisi gibi olmasa da (artık mahlas/takma ad kullanarak) yayınlarına devam etti. Sonrasın da Sedat Peker aniden yayınlarına hız vererek, hem de vites yükselterek devam ediyor. Peki, ne oluyor da Peker, Erdoğan’ın yavaş yavaş yakınlarına ilişkin yolsuzluk ve rüşvet olaylarını açıklıyor? İşin ilginci bir al-satçı şirketin CEO’suna evire çevire rüşvet verdiriyorlar. İşin içinde SPK Başkanı var, SPK Başkanı’nın AKP’den milletvekili olan kız kardeşi var, Cumhurbaşkanlığı danışmanı olan şahıs var. Kısacası, duyan herkes geçerken şirkete uğrayıp, rüşvetten payını istiyor.

Sedat Peker’in tam da bu ilişkileri açıklayacağı gün (Peker de yakınlarına dikkat etsin. Onda da sızıntı başlamış); Gülşen’in arkadaşlarıyla olduğu bir ortamda, geyik muhabbeti yaptığı İmam Hatiplilere gönderme yapan videosu piyasaya çıkarılıyor. Besleme basının bütün kalemşörleri aniden İmam Hatiplerin ne kadar sütten çıkma ak kaşık olduğunu kendilerine ve aziz milletimize hatta HSYK’ya ve onun hakim ve savcılarının gözlerine sokarcasına hatırlatma yarışmasına giriyorlar. Ve muhafazakarların, muhafaza etmek istedikleri her şeyin tam tersi olan Gülşen, önce evden alınıp, savcılığa ifade vermeye ve ardından da tutuklanma talebiyle mahkemeye çıkarılıyor ve tutuklanıyor. Zaten o hakim de 13 gün önce Sulh Ceza Mahkemesi hakimliğine getirilmiş çiçeği burnunda bir hakimimizmiş. Düşünsenize: bazı vakıflarda ve Kuran kurslarında erkek çocuklarına tecavüz ediliyor ve o zamanki Aile Bakanı hanımefendi: “Bir kereden bir şey olmaz” diyor. Şimdiki Adalet Bakanı da o zaman bu olaya : “Küçüğün rızası varsa; sorun olmaz” demişti. Ve o günlerde kimseden tıss yok. Kimse hapis cezası almamış. Ve her şey güllük gülistanlık devam etmiş.

Canım bunların hepsi tesadüfen art arda olmuş. Peker’in açıklamalarını gölgede bırakmak da neymiş diye düşünmenizi tavsiye edeceğim sizlere muhafazakar kardeşlerim. Canınızı boş yere sıkmayın. Altı üstü şarkıcı ve açık saçık giyinen biri bu Gülşen. Zaten özür de dilememiş mi!

Bu arada gözden kaçmasın: SPK Başkanın kız kardeşi de AKP’den milletvekili demiştik ya, hah o kişinin kocası da profesör ve THY’nin başında olan bir zat. 3 yıllık evlilikleri sonrasında boşanmaya karar veriyorlar. Bize ne değil mi? Ama hain koca karısına nafaka vermediği gibi, 2,5 milyon Dolar para istiyor. İyi de abisi SPK Başkanı olan bu hanım efendi, milletvekili maaşıyla 2,5 milyon Doları ne zaman biriktirmiş? Yoksa alınan 12,5 milyon Dolar kolaylaştırıcı parası ile bir alakası var mı? Yok devenin pabucu.

Sezen Aksu birazcık büyük balık olduğu için geri adım atılmıştı. Gülşen ise kolay lokma. O zaman sağlanamayan “adalet”, artık sağlanmış oldu. Bütün hakim ve savcılarımıza içten teşekkür etmeliyiz. Kendisi de bir İmam Hatipli olan Adalet Bakanımızı da atlamayalım. Artık içiniz rahat olsun ülkemin muhafazakar insanları. Gülşen hapishaneye kapatıldı. Aleyna Tilki’yi de içeri attırdınız mı; ekonomik ve sosyal olarak ülkemizin refaha ulaşmasının önünde hiçbir engel kalmamış olacak. Veya bir gün oturup düşüneceksiniz: biz nerede yanlışlık yaptık? diye.

Yazarımızın daha önce yayınladığımız yazıları

AMİP DEĞİL BİLİNÇLİ İNSANIZ /22.08.2022

AHMET DAVUTOĞLU’NUN ENDİŞELERİ VE GERÇEKLER/11.08.2022

MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI VE ÜLKENİN AHVALİ (II)

MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI VE ÜLKENİN AHVALİ /04.08.2022

YA DEMOKRASİ YA FAŞİZM / 18.07.2022

ÇÖZÜM BİZİZ /04.07.2022

KÜRT BAŞKAN SELAHATTİN DEMİRTAŞ /26.06.2022

ERDOĞAN ADAYLIĞINI AÇIKLADI, HEM DE SEÇİMLER NORMAL ZAMANINDA YAPILACAKMIŞ/11.06.2022

SOLDAN BAKIŞLA YENİ BİR YEMEK YAPMAK GEREK/06.06.2022

ERDOĞAN NİYE SÜRTÜK DEDİ ?/ 04.06.2022

HALK KUMAR OYNAR MI ? /29.05.2022