SESİMİZİ DUYAN VAR MI?

12/02/2023 822 Görüntülenme

İlişkili içerikler

Taner Renda / 12.02.2023

Uyanın insanlarım artık uyanın. Canınızı, malınızı, düşlerinizi ve umutlarınızı aldılar sizlerden. Şu yaşattıkları günlere bakıp da; insanlıktan tam anlamıyla çıkmadan haklı isyanınızı dillendirin. Dillendirin ki; geleceğimiz olan gençlerimizi kurtarma şansımız olsun. Yoksulun fakir olmasına ses çıkarmadınız. Bari fakirlerin düşkünlüğün bataklığına düşmeden, sesinizi yükseltin. Sesinize ses katacak insanlarla bir araya gelin. “devlet büyüğü” diye önünde boynunuzu büktüklerinize karşı sesinizi ve eyleminizi birleştirerek korkmadan haykırın.” Başı secdeye değen” diye oy verip sizden her şeyinizi elinizden alanların, bu gün sizin düştüğünüz çaresizliğin, yoksulluğun ve perişanlığın karşısındaki umarsızlığının ve rahatlığının hesabını sorun.

Bilim insanlarının aylarca ve yıllarca felaket geliyor diye yaptıkları uyarılara kulaklarını tıkayan ve sonrasında da toplamda on beş milyonluk bir bölgenin enkaz altında kalmasının acısını bir zerre olsun duymayanların, Hatay’ın nasıl yalnız ve çaresiz bıraktıklarını hiç aklınızdan çıkarmayın. Devlet’in yıkım bölgesine elini uzatmadığını, uzatmak isteyenleri de nasıl engellediklerini de unutmayın. Deprem bölgesinde, es kaza göçük altında kalmayan veya göçükten kendi gayreti ile çıkıp, yakınlarının saatlerce, günlerce öldürücü soğuk şartlar altında aç ve susuz kalmalarına neden olan yetkililere, ülke olarak sakın seyirci kalmayalım. Cezasız kalan her sorumlu; bir sonraki olayların da failleri olarak aynı davranışı sergileyeceklerine emin olabilirsiniz.

(İlkokul mezunu müteahhit Hikmet Günsay ve şirketi Özburak İnşaatın Antakya’da yaptığı 12 binanın tamamı enkaza dönüştü. İnşaat kapitalizminin Türkiye’de denetimsiz, kaçak ve merkezi devlet bürokrasisi ile kurduğu rant yağması toplu konut görünümlü mezarların ana kaynağıdır-Fotoğraflar Sözcü Gazetesi internet sitesinden-editör)

Her faciaya “kader ve fıtrat” diye kılıf bulanlar, insanların haklı isyan çığlıklarını da yerli yersiz tekbir getirterek; pespaye troll ordusuna da ört bas etme şerefsizliği ile görevlendirerek; halkın dini duygularını, kendi çıkarları için kullanmaktan da asla geri durmuyorlar. Oysa artık gerçekleri kendi gözlerinizle de afet bölgesinde görüyorsunuz. Kahramanmaraş, TMMOB ve İnşaat Mühendislerinin binaları, “asrın felaketi” diye adlandırılan 7.7 ve 7.6’lık depremlerde ayakta kalan birkaç binadan biri. Bunların ayakta kalmasının tek nedeni; bilimsel bilgilere uyarak yapılan binalar olmasıdır. Hatay şehri neredeyse haritadan silinirken; bir tek ilçede hiçbir bina yıkılmadı, hiçbir kimse de ölmedi. Erzin ilçesinden bahsediyorum. Buranın yıkılmasını önleyen hiçbir işe yaramayan tarikatlar ve onların şeyhlerinin üfürükleri değildi. Hatta buraya nedense “kader ve fıtratlar” da uğramamıştı. Depreme karşı yayınlanan yönetmeliğe sonuna kadar uyulmasından taviz vermeyen bir belediye başkanının bulunması ile bu ilçe tüm bu beladan nasıl kurtulunacağını bizlere gösterdi.

Oysa işbaşındaki iktidar, son yirmi yılda artık sayısını hatırlayamadığımız kadar imar barışı çıkardı. Gönlü yatay mimariden olup; başta İstanbul şehri olmak üzere bütün şehirlerimizde dikey mimarinin hamisi oldu. Kupon arazilerinin yeri ve sayısını adı gibi bilen iktidarın başı, paraya her sıkıştıklarında; bu arazileri içerideki ve dışarıdaki işbirlikçilerine peşkeş çekmekten hiç geri durmadı. Kıyılarımızda çıkan “akıllı yangınlar” ile kıyılarımız ve ormanlarımız yine bu yağmacı zihniyet tarafından gerek “beşli çeteye” gerekse de Arap dostlarına, hibe edildi. İşte bu çekirge sürüsünü artık ülkemizin başından def etmek senin elinde. Sana dokunmayan yılanın gün gelip de sana yaptıkları ve yapmadıklarını bizzat gözlerinle gördün. Bu felaketten kurtulmak mümkün. Ama sen olmadan olmayacak. Bunu da bilesin.

Hamiş: İçimdeki öfke o kadar büyük ki; yaklaşık yüz bin insanın sinekler gibi ölmesine seyirci kalınması ve canlı hiçbir yaratığa reva görülemeyecek yaşam koşullarının dayatılması karşısında kah dişlerimi sıktım, kah sessiz sessiz ağladım. Günlerdir yaşadıklarımı ve hissettiklerimi suç unsuru oluşmadan ve insanlığımdan uzaklaşmadan ancak bu kadar yumuşata bildim.

Yazarımızın daha önce yayınladığımız yazıları.

DEPREM DEĞİL AMA DEVLET ÖLDÜRÜR /08.02.2023

MERAL HANIMI NEDEN SEVMİYORUM?/04.02.2023

İRFAN FİDAN NEDEN AYM BAŞKANI SEÇİLEMEDİ?/ 03.02.2023

BARDAĞIN YARISI BOŞ MU, YOKSA DOLU MU DİYECEĞİZ?/01.02.2023

ANAYASA MAHKEMESİ KENDİNİ İNKAR ETTİ /26.01.2023

EVET, KARANLIĞIN EN KOYU OLDUĞU ANDAYIZ AMA YEPYENİ BİR GÜNE DE UYANMAK ÜZEREYİZ/23.01.2023

UĞUR DÜNDAR, SADAT VE BAHÇELİ/18.01.2023

HDP TEK BAŞINA CUMHURBAŞKANI ADAYINI AÇIKLAMAK ZORUNDA KALDI./09.01.2023

ÜLKENİN AHVALİ KAOSA YAKIN EDİLİYOR/ 06.01.2023

ORTAK ADAY, ORTAK PROGRAM VE ORTAK SEÇİM ZAFERİ/26.12.2022

İMAMOĞLU NEDEN DESTEKLENMELİ /23.12.2022