Taner Renda / 30.11.2024
Farklı ve tuhaf günlerde yaşıyoruz. Her gelen sabaha artan fiyatlara kızarak güne başlıyoruz. Artık Elli Liralık benzin alanlar da kalmadı. Pazara çıkıp en azından bir haftalık sebze ve meyvesini kendi gönlünce doldurabilenlere de rast gelemiyoruz. Ekmeği bakkaldan veya fırından alabilenler gitgide azaldı. Halk Ekmeklerin önündeki sonu görünemeyen kuyruklardaki yaşlı ve yoksul insanların çokluğuna pek de tepki vermiyoruz. Çekirdek ailelerde çalışandan çok evde işsiz oturanlar giderek çoğalmaya başladı. Pandemiden diye de avunamıyoruz işsizliğimize. Üniversiteyi bitirmiş gençlerimiz asgari ücretten bile iş bulamaz oldular. Tarımsal üreticilerin artık topraklarını ekmekten vazgeçtikleri bir dönemde, ellerindeki makinaları ve toprakları ya Tarım Kredi Kooperatiflerine ya da bankalara binlerce çiftçinin kaptırdıklarını okuyoruz sağda solda. Şimdilerde “yeni moda” oldu, gençlerin konserlerine konan yasaklar. Müzisyenler zaten son üç yıldır aç bilaç ellerindeki müzik aletlerini satarak geçinmeye çalışıyorlardı. Bu son darbe onların tüm umutlarını ellerinden aldı. Gençler, özellikle zeki, bilgili ve olanağı olanları, hangi kademede olursa olsun okullarını bitirdikleri gün yurt dışına gitmenin tüm yollarını denemeye başladılar. Doktorlar artık, ülkede kalmak istemiyorlar. Çünkü onları ya dövüyor ya yaralıyor ya da öldürüyoruz. Oysa onlar bizi yaşatmak isterken bunları yapıyoruz. Topluma sanki sinmişlik şemsiyesi açılmış ve herkes bu şemsiyenin altına girmeye çabalıyor. Çünkü yasalar haklıdan, doğrudan ve zayıftan yana değil. Sınav sorularını çalmak artık sıradan işler haline geldi ülkede. Hem de bu işleri organize edenler iktidar ile içli dışlılar. Yakalananlar haber oluyor. Asıl sıkıntı, yakalanmayanlarda. Bu asalaklar, bürokrasinin üst kademelerine büyük bir gönül rahatlığı ile kuruluyorlar. Yakalananlara ne mi oluyor: HİÇ.
Hayalleri ve gelecekleri çalınan gençler, dillerini konuşamayan Kürtler, güvencesiz ve düşük ücretle çalışmaya zorlanan işçiler, sokak ortasında herkesin gözleri önünde vahşice öldürülen kadınlar, üç kuruş maaşa kalakalan emekliler, çoluk çocuğuna makarnadan başkaca yiyecek sunamayan ebeveynlerin çaresizliği bu ülkeyi yıkıma götürecek. AKP+MHP yapılacak ilk seçimde gidecek. Peki, yerine gelecek olan sistemin yeddi eminlerinin iktidarı bunlara çare üretebilecek mi? Hiç sanmam. Benim bu gördüğümü bu çaresizler topluluğu görmüyor mu? Elbette görüyor. Anketlerdeki en yüksek grup: Kararsızlar. Sistemin Makbul Muhalefetinin hali de ortada olduğuna göre, ne olacak da ülkede “işler yoluna” girecek?
Devlet yeni baştan yapılandırılmadan, Devlet’in mafyatik ilişkileri cezalandırılmadan, Kürt Sorununa çözüm, şiddetsiz ve makul bir toplumsal mutabakat ile sağlanmadan, iş yaşamı ve çalışma koşulları insani ölçüde iyileştirilmeden, kadınların öldürülmelerine yol açan eril yaklaşımlar terk edilmeden, yasaların değil, hukukun egemenliği sağlanmadan, ülkenin yarattığı gelirlerin bölüşülmesi, çalışanlardan yana pozitif ayrımcılık sağlanmadan, ülke toprakları hiç kimseye peşkeş çekilmeden üretimde bulunulmasının formülünde uzlaşı olmadan, “işler yoluna” giremez.
AKP ile geçen son yirmi yıl, pek çok konuda kökten değişim ve dönüşümlere neden oldu. Sermayenin yapısı değişti (TÜSİAD, artık eşitler arasında ikinci oldu), devletin dinamiklerinde de köklü değişimler yaşandı (Sayıştay hariç, neredeyse bütün kurumlara bir veya birkaç tarikatın hakimiyeti tescillendi), toplumun yapısı da değişti (Kürtleri artık kimse istese de görmezden gelemiyor ancak Kürtleri temsil eden politik parti, dernek v.b. “terörist” olmaktan kurtulamıyorlar), din, camilerden çıkıp; önce Devlet’in, daha sonra da siyasetin ve toplumun dokusuna yerleştirilmeye çalışıldı (hiçbir dönem Diyanet İşleri Başkanı, bir siyasetçi gibi iktidar partisi lehine amansızca çalışmamıştı. Devlet ’de de kendilerini hiç bu kadar açığa çıkaramamışlardı. Tarikatlar önce özel hastanelerde, daha sonra öğrenci yurtlarında ve en önemlisi de bakan ve bakan yardımcısı düzeyinde devlet görevlisi unvanları ile gerim gerim ortalıkta rahatça dolaşıyorlar).
Elbette bu gelişimin iki farklı yönü bir süreç olarak ilerledi. Din bu kadar ağızlarda sakız edilince; bu kez de dine karşı bir alerji yavaş yavaş da olsa ortaya çıktı. Hatta o kadar uç noktalarda kendini gösterdi ki; İmam Hatipler düzeyinde, ilk önce söylenenlere şüphe, daha sonra Allah fikrinde şüphe ve en nihayetinde de Ateizm kendine ciddi oranda yer bulmaya başladı. Bu gelişim sadece İmam Hatiplerde değil, toplumda da yer bulmaya başladı. Bu yüzden Kuran’ın Türkçe tercümesi zimmi olarak yasaklandı. Yani din kendi karşıtını da geliştirdi.
Evet, sizi duydum. Bu böyle gelmiş ve böyle gidecekmiş gibi görünüyor diyenler. Lakin insana dair ileriye doğru kestirimde bulunmak; bir hayli risklidir. Buna ister Dipten Gelen Dalga deyin, ister yukarıdaki paragraftaki özneler olan ve Lanetlenmişler olarak bakılanların isyanı deyin, sessiz çoğunluğun hoşnutsuzlukları, çoktan homurdanma dönemini geride bıraktı. İktidar sahipleri, biz eskinin devrimcilerinin eylemliliklerini arayacakları bir döneme hazırlansalar kendileri ve gelecekleri açısından iyi olur. Kapitalizm, Neo-liberalizm dönemi ile sonuna epeyce yaklaştı. Belki de 800 yıllık bir dönemin sonuna gelmişizdir.
Yazarımızın daha önce yayınladığımız yazıları
AMİP DEĞİL BİLİNÇLİ İNSANIZ /22.08.2022
MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI VE ÜLKENİN AHVALİ (II)
MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI VE ÜLKENİN AHVALİ /04.08.2022
YA DEMOKRASİ YA FAŞİZM / 18.07.2022
KÜRT BAŞKAN SELAHATTİN DEMİRTAŞ /26.06.2022
ERDOĞAN ADAYLIĞINI AÇIKLADI, HEM DE SEÇİMLER NORMAL ZAMANINDA YAPILACAKMIŞ/11.06.2022
SOLDAN BAKIŞLA YENİ BİR YEMEK YAPMAK GEREK/06.06.2022
ERDOĞAN NİYE SÜRTÜK DEDİ ?/ 04.06.2022
HALK KUMAR OYNAR MI ? /29.05.2022
SİZLERİ TANIMIYORUZ/22.05.2022
SARI İNEKTEN SONRA SIRADA BİZ VARIZA GELDİK/12.05.2022
GENÇLİK, ANILAR VE GELECEĞİMİZ ÜZERİNE BİRKAÇ NOT/02.05.2022
YİNE AYNI SENARYO VE YİNE AYNI SONUÇ MU ? / 22.04.2022
ÇÖZÜM İÇİN FARKLI BAKIŞ AÇILARI GEREK /20.04.2022
AVRASYACILIK ÖLDÜ, YAŞASIN NATO /31.03.2022
ERKEN VEYA GEÇ YAPILACAK SEÇİMDEKİ OLASILIKLAR/22.03.2022
1915 Çanakkale Köprüsü Yapıldı Yepyeni Bir Kazığımız Daha Oldu/19.03.2022
Sesiniz Sokakta Daha Gür Çıkar /13.03.2022
Sado Mazoşizm mi ? Stockholm Sendromu* mu ? /08.03.2022
Ukrayna’ya Çok Üzülen Bizleri Seviyorum 03.03.2022
“Vatana Hizmet Ediyorum Sandım” 18.02.2022
ARTIK YOLA ÇIKTILAR… /07.02.2022
BU KÜRTLERİ VE HDP’Yİ NE YAPACAĞIZ? /05.02.2022
TARİH YİNE TEKERRÜR EDİYOR /01.02.2022
DEVLET’DE “NÖBET DEĞİŞİMİ” BAŞLIYOR MU? / 28.01.2022
YAŞATILAN TÜRK SOLUNUN, KÜRTLERLE İMTİHANI MI?/ 23 Ocak 2022
BÖLÜNÜYORUZ O HALDE FAŞİZMLE YÖNETİLECEĞİZ / 17.01.2022
ARINMA GECELERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ / 14.01.2022
KAZAKİSTAN’DA HALKIN DEMOKRASİ DERSLERİ VE TÜRKİYE İLE İLİŞKİSİ NEDİR? / 10.01.2022
2022, RİSKİN TOPLUMSALLAŞTIRILDIĞI BİR YIL OLACAK / 01.01.2022
20-21 ARALIK, KERİZ SİLKELEME OPERASYONU VE BASKIN SEÇİM / 24.12.2021
GELECEĞİMİZİ BELİRLEYECEK OLAN, SOL’UN HDP İLE OLAN İŞBİRLİĞİNİN NİTELİĞİ OLACAKTIR / 17.12.2021
ÖLÜ SEVİCİLİĞİ Mİ, YENİ BİR YAŞAM MI? / 15.12.2021
İKTİDARI VE MUHALEFETİYLE 2021’İ BİTİRİRKEN /05.12.2021
HDP VE ESAS OLANI BAŞA KOYMAK MESELESİ / 27.11.2021
MELEKLERİN CİNSİYETİNDEN, NASIL YAPMALIYA GELDİK./ 23.11.2021
ABANIN ALTINDAKİ SOPAYI ÇIKARIYORLAR /09.11.2021
TARİH, YENİ BİR HİKAYE YAZANLARI HEP SEVMİŞTİR/07.11.2021
SAVAŞA KARŞI CHP’NİN DÖNÜŞÜMÜ VEYA BİRLİKTE YAŞAYABİLMENİN İLK IŞIĞI /27.10.2021
ELİNDE ÇEKİÇLE BANKAMATİKLERE SALDIRILIYORSA; KAÇMA VAKTİNİZ GELDİ DEMEKTİR / 27.10.2021
GELİYOR GELMEKTE OLAN AMA MUHALEFETİN HALİ İÇLER ACISI / 23.10.2021
SADAT, SEDAT, DARBE VEYA SOKAĞIN ORTAK SESİ OLMAK/16.10.2021
GODOT’YU BEKLEMEYE GEREK YOK, YOLA ÇIKMAK İÇİN / 11.10.2021
HER EVE BİR PARA SAYMA MAKİNASI KONACAK KADAR PARAMIZ OLACAK /11.08.2021
ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR DİYE DÜŞÜNENLERE: ÇANLAR HEPİMİZ İÇİN ÇALIYOR ARTIK/05.08.2021
TÜRKİYE’DE İÇ SAVAŞ ÇIKARILMAYA MI ÇALIŞILIYOR ?/22.07.2021
DERE GEÇİLİRKEN; BAHÇELİ AT MI DEĞİŞTİRİYOR?/17.07.2021
Kürtleri o kadar çok seviyoruz ki yok edilmelerine hiç ses çıkarmıyoruz /14.07.2021
HDP’siz çözüm olmaz olsa da ona da zaten faşizm denir / 08.07.2021
UMUT/UMUTSUZLUK, KORKU/CESARET, YILGINLIK/DİRENİŞ /30.06.2021
“O PARALARI SİZDEN SÖKE SÖKE ALIRLAR” / 27.06.2021
ERDOĞAN VE MHP + MAFYANIN BİLEK GÜREŞİ 22.06.2021
HAMDOLSUN, ERDOĞAN EV ÖDEVİNİN NE OLDUĞUNU ANLADI / 17.06.2021
Peker, Erdoğan abisi ile helalleşmeyi niye erteledi ? / 02.06.2021
Erdoğan değil Demirtaş’ın hapiste olması ya da özgür kalması ülkenin kaderini belirleyecektir. / 29.05.2021
Tek bir kural var kuralsızlık / 26.05.2021
SEDAT PEKER’İN GÖMLEĞİNİN RENGİ, BEYAZDAN SİYAHA DÖNDÜ / 23.05.2021
“BİZ HEPİMİZ AİLEYİZ VE HER SUÇTA BERABERİZ” / 07.06.2021
Devletin mafyası mı yoksa mafyanın devleti mi? / 2 / 21.05.2021
Kanserin üçüncü evresinden, dördüncü evresine geçen ülkemiz /14.05.2021
Birlikte olursak; her şeyi değiştirebiliriz / 04.05.2021
Ne yapmalı, nasıl yapmalı ve kiminle yapmalı? / 30.04.2021
Devlet mi mafyalaştı, yoksa mafya mı devletleşti? / 22.04.2021
Katastrof / Büyük yıkım kapımızda / 24.04.2021
Canı sıkkın hava ve rüzgar / 18.04.2021
Ülkemizin ahvali: Sadece parasız, işsiz ve aşısız değiliz. Geleceğimizi de kaybediyoruz / 11.04.2021
Ülkeyi Nasıl Yönettilerse Pandemiyi de öyle yönetti AKP 09.04.2021
Ülke soyulurken değil, soğan soyulurken ağlayan ulusalcılar / 05.04.2021
Ben Erdoğan’ın yerinde olsaydım / 30.04.2021
Polis, ülkede toplumsal düzeni korur ve huzuru sağlar, gerçekten öyle mi? / 03.04.2021
BEN ERDOĞAN’IN YERİNDE OLSAYDIM / 30.03.2021