DİKTATÖRLER SEÇİMLE GELİP, SEÇİMLE GİDERLER Mİ?

Taner Renda / 04.04.2022

@RendaTaner

Erdoğan, “bize güvenin” diyor. Kılıçdaroğlu ve Akşener de aynı şeyi söylüyor. Şu anki verili şartlarda; Erdoğan kazanır. Çünkü Erdoğan’ın elinde Devlet var. Yani yönetim erki var. Diğerlerinin elinde ise iddiaları var. Şimdi diyeceksiniz ki: ülke inim inim inliyor. Zamlar ok gibi ülke nüfusunun yüzde yetmiş beşinin sırtına her gün saplanıyor. Pandemi ile birlikte yoksullar daha da yoksullaştı. İşsizler artık iş bulma umudunu çoktan yitirdiler. Çalışanlar ise işsizliğin pençesine düşmemek için ellerinden geldiğince üç kuruş maaşları ile idare etmeye çabalıyorlar. Bu durumda mutlaka sandık başına gidildiğinde; iktidarı alaşağı ederler. Belki. Ama başta da söylediğim gibi: Erdoğan’ın “bize güvenini” , bizim altı benzemez muhalefetin içi boş “bize güvenini” evir çevire döver.

AKP+MHP’nin oyları her gün düşüyor. Ama başta CHP olmak üzere İYİ Parti’nin de oyları bırakın beklenildiği gibi artmasını, giderek düşüyor. Buna karşın HDP’nin oyları ise her geçen gün artıyor. Bu işte bir sihir yok. Millet İttifakı’nın Erdoğan’dan daha iyi bir gelecek sunacağına inananlarını sayısı, AKP+MHP’yi iktidardan indirecek bir yüksekliğe eğer farklı bir yol izlenmeyecekse; asla yükselmeyecek.

Sandık ve seçim diktatörlükleri iktidardan indiremez. Seçimde sandığa ne kadar oyunuzun girdiğinden çok, ne kadar oyunuzun çıkacağına bakmalısınız. Diktatörlükler, meşrutiyetlerini seçimlerden alırlar. Ama asla normal ve eşit şartlarda bir seçim yarışına izin vermezler. Bakınız AKP+MHP diktatörlüğü de ilk iş olarak Yüksek Seçim Kurulu’nun yapısını kendi lehine çevirdi. Hakim ve Savcılar Kurulu’na atanacak hakimleri kendi avukatlar grubundan seçtirdi. Ülkede yazılı ve görsel basını RTÜK ile büyük ölçüde terbiye etti. Yola gelmeyenleri ise işsiz bıraktırdı.

Muhalefet ise tüm bunlara karşı “Aman provokasyona gelmeyelim. Aman sokaklara çıkmayalım. Sabredin; biz iktidara geliyoruz. İşte o zaman size yapılan tüm haksızlıkların hesabını soracağız” sinikliği ile hareket ettiler. Ezilen insanlara dağın arkasındaki cılız bir umudu sundular. Ve bu umuda sarılanların sayısı da elbette düşük olacaktı.

Kişiyi iktidardan indirmek üzerine yapılan muhalefetin yahnisinin alıcılarının da az olması kaçınılmaz. Toplumsal muhalefeti örgütleyemeyen veya örgütleyenlerin önünü kesen bir muhalefetten de iktidar çıkmaz. Es kaza çıksa da bizim işimize yaramaz. Toplumsal muhalefetin örgütlenmesinden Millet İttifakı da en az AKP+MHP diktatörlüğü kadar korkuyorlar. Bu acımazsız yıkım çarkının, çalışanlar yararına değişmesi için başta gelir dağılımının en alttakilerden başlayarak, yukarı doğru pozitif olarak düzeltilmesi gerekir. Bunu sağlayacak olan şartları da, ancak her türden örgütlenmenin önündeki gizli veya açık tüm yasakların kalkması, tüm yargı kurumundaki hakim ve savcıların topyekun Türkiye Barolar Birliğinin onaylayacağı hakim ve savcılar ile değiştirilmesi ve adil bir seçimin şartlarının oluşturulması ile sağlanır.

Başta HDP ve sol, sosyalist partilerin oluşturduğu üçüncü seçenek ise toplumun ezilen her kesiminin yanında durup, haklarına sahip çıkıyor. Toplumsal örgütlenmenin çoğaltılması için, her bir bileşen ellerinden gelen her türden çalışma ile başka bir dünyanın mümkün olduğunu, kadınların “sevdikleri” tarafından öldürülmesinin kader olmadığını, halkın tercihlerine saygılı kayyumsuz bir düzenin peşinde canlarını hiçe sayıyorlar.

Bu söylediklerimizin neredeyse tıpa tıp aynısını Macaristan seçimleri bize bir kez daha öğretti. Erdoğan’ı hiç de aratmayan, yaptıkları ile birbirlerinin izinde olduğunu her bir icraatları ile iki ülke halkının meraklı kesimlerince biliniyor. Geçtiğimiz Pazar günü yapılan seçimde: Başbakan Orban, kendisi gibi gerici bir diğer parti ile birlikte ittifak yapmıştı (bizdeki AKP+MHP gibi). Yine onlarda muhalefette olan altı parti (yine bizdeki gibi Millet İttifakı), seçimde yarıştı. Veee sonuç: Orban ve ortağı kazandı. Oysa oradaki muhalefet de, aynı bizdeki gibi, Orban/Erdoğan gitsin üzerine kurmuştu stratejilerini.

                                                                                       (Victor Orban)

Diktatörler seçimle giderler mi, yoksa gitmezler mi sorusuna verilecek cevap basit. Elbette giderler ama senin yeni ve iyi bir gelecek hikayen yoksa söylediklerinle yaptıkların birbirini dışlıyorsa, tek kişinin gitmesi üzerine bütün yatırımını yapıyorsan; GİTMEZLER.

Eğer sen ülkenin bütün ezilen kesimlerinin sorunlarını dert ediyor ve onlarla birlikte bu sorunların nasıl çözüleceğine ilişkin net ve somut bir planın varsa; GİDERLER.

Yazarımızın daha önce yayınladığımız yazıları

AVRASYACILIK ÖLDÜ, YAŞASIN NATO /31.03.2022

ERKEN VEYA GEÇ YAPILACAK SEÇİMDEKİ OLASILIKLAR/22.03.2022

1915 Çanakkale Köprüsü Yapıldı Yepyeni Bir Kazığımız Daha Oldu/19.03.2022

Sesiniz Sokakta Daha Gür Çıkar /13.03.2022

Sado Mazoşizm mi ? Stockholm Sendromu* mu ? /08.03.2022

Ukrayna’ya Çok Üzülen Bizleri Seviyorum 03.03.2022

“Vatana Hizmet Ediyorum Sandım” 18.02.2022

ÖDEMİYORUZ /09.02.2022

ARTIK YOLA ÇIKTILAR… /07.02.2022

BU KÜRTLERİ VE HDP’Yİ NE YAPACAĞIZ? /05.02.2022

TARİH YİNE TEKERRÜR EDİYOR /01.02.2022

DEVLET’DE “NÖBET DEĞİŞİMİ” BAŞLIYOR MU? / 28.01.2022

YAŞATILAN TÜRK SOLUNUN, KÜRTLERLE İMTİHANI MI?/ 23 Ocak 2022

BÖLÜNÜYORUZ O HALDE FAŞİZMLE YÖNETİLECEĞİZ / 17.01.2022 

ARINMA GECELERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ / 14.01.2022

KAZAKİSTAN’DA HALKIN DEMOKRASİ DERSLERİ VE TÜRKİYE İLE İLİŞKİSİ NEDİR? / 10.01.2022

2022, RİSKİN TOPLUMSALLAŞTIRILDIĞI BİR YIL OLACAK / 01.01.2022

20-21 ARALIK, KERİZ SİLKELEME OPERASYONU VE BASKIN SEÇİM / 24.12.2021

GELECEĞİMİZİ BELİRLEYECEK OLAN, SOL’UN HDP İLE OLAN İŞBİRLİĞİNİN NİTELİĞİ OLACAKTIR / 17.12.2021

ÖLÜ SEVİCİLİĞİ Mİ, YENİ BİR YAŞAM MI? / 15.12.2021

İKTİDARI VE MUHALEFETİYLE 2021’İ BİTİRİRKEN /05.12.2021

HDP VE ESAS OLANI BAŞA KOYMAK MESELESİ / 27.11.2021

MELEKLERİN CİNSİYETİNDEN, NASIL YAPMALIYA GELDİK./ 23.11.2021

ABANIN ALTINDAKİ SOPAYI ÇIKARIYORLAR /09.11.2021

TARİH, YENİ BİR HİKAYE YAZANLARI HEP SEVMİŞTİR/07.11.2021

SAVAŞA KARŞI CHP’NİN DÖNÜŞÜMÜ VEYA BİRLİKTE YAŞAYABİLMENİN İLK IŞIĞI /27.10.2021

ELİNDE ÇEKİÇLE BANKAMATİKLERE SALDIRILIYORSA; KAÇMA VAKTİNİZ GELDİ DEMEKTİR / 27.10.2021

GELİYOR GELMEKTE OLAN AMA MUHALEFETİN HALİ İÇLER ACISI / 23.10.2021

SADAT, SEDAT, DARBE VEYA SOKAĞIN ORTAK SESİ OLMAK/16.10.2021

GODOT’YU BEKLEMEYE GEREK YOK, YOLA ÇIKMAK İÇİN / 11.10.2021

HER EVE BİR PARA SAYMA MAKİNASI KONACAK KADAR PARAMIZ OLACAK /11.08.2021

ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR DİYE DÜŞÜNENLERE: ÇANLAR HEPİMİZ İÇİN ÇALIYOR ARTIK/05.08.2021

EVET, ARTIK BU ÜLKENİN VE İÇİNDE YAŞAYAN İNSANLARININ GERÇEKTEN BİR BEKA SORUNU VAR: IRKÇILIK/01.08.2021

TÜRKİYE’DE İÇ SAVAŞ ÇIKARILMAYA MI ÇALIŞILIYOR ?/22.07.2021

DERE GEÇİLİRKEN; BAHÇELİ AT MI DEĞİŞTİRİYOR?/17.07.2021

Kürtleri o kadar çok seviyoruz ki yok edilmelerine hiç ses çıkarmıyoruz /14.07.2021

HDP’siz çözüm olmaz olsa da ona da zaten faşizm denir / 08.07.2021

UMUT/UMUTSUZLUK, KORKU/CESARET, YILGINLIK/DİRENİŞ /30.06.2021

O PARALARI SİZDEN SÖKE SÖKE ALIRLAR” / 27.06.2021

ERDOĞAN VE MHP + MAFYANIN BİLEK GÜREŞİ 22.06.2021

HAMDOLSUN, ERDOĞAN EV ÖDEVİNİN NE OLDUĞUNU ANLADI / 17.06.2021

Peker, Erdoğan abisi ile helalleşmeyi niye erteledi ? / 02.06.2021

Erdoğan değil Demirtaş’ın hapiste olması ya da özgür kalması ülkenin kaderini belirleyecektir. / 29.05.2021

Tek bir kural var kuralsızlık / 26.05.2021

SEDAT PEKER’İN GÖMLEĞİNİN RENGİ, BEYAZDAN SİYAHA DÖNDÜ / 23.05.2021

BİZ HEPİMİZ AİLEYİZ VE HER SUÇTA BERABERİZ” / 07.06.2021

Devletin mafyası mı yoksa mafyanın devleti mi? / 2 / 21.05.2021

Kanserin üçüncü evresinden, dördüncü evresine geçen ülkemiz /14.05.2021

Birlikte olursak; her şeyi değiştirebiliriz / 04.05.2021

Ne yapmalı, nasıl yapmalı ve kiminle yapmalı? / 30.04.2021

Devlet mi mafyalaştı, yoksa mafya mı devletleşti? / 22.04.2021

Katastrof / Büyük yıkım kapımızda / 24.04.2021

Canı sıkkın hava ve rüzgar / 18.04.2021

Ülkemizin ahvali: Sadece parasız, işsiz ve aşısız değiliz. Geleceğimizi de kaybediyoruz / 11.04.2021

Ülkeyi Nasıl Yönettilerse Pandemiyi de öyle yönetti AKP 09.04.2021

Ülke soyulurken değil, soğan soyulurken ağlayan ulusalcılar / 05.04.2021

Ben Erdoğan’ın yerinde olsaydım / 30.04.2021

Polis, ülkede toplumsal düzeni korur ve huzuru sağlar, gerçekten öyle mi? / 03.04.2021

BEN ERDOĞAN’IN YERİNDE OLSAYDIM / 30.03.2021

 

Diğer Yazılar

HAMAS’IN İSRAİL’E FÜZE ATMASIYLA MI BAŞLADI HER ŞEY?

Taner Renda / 03.12.2024 2001 yılının 11 Eylül’üne gelindiğinde; dünya o gün yeni bir aşamaya …

1 yorum

  1. YAZIDA ŞU FİKİR ÇOK GÜZEL ÜZERİNDE ÇALIŞILMALI : “tüm yargı kurumundaki hakim ve savcıların topyekun Türkiye Barolar Birliğinin onaylayacağı hakim ve savcılar ile değiştirilmesi ve adil bir seçimin şartlarının oluşturulması ile sağlanır.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir