ARTIK “SARI ÖKÜZ” CHP’Lİ İMAMOĞLU

Taner Renda / 19.03.2025

@RendaTaner

Birkaç hafta önce “Artık havuç bitti, sopa kaldı” diye yazmıştım. Bu sabah yine erken bir saatte bu kez “Heybedeki turpun büyüğüne” yani Ekrem İmamoğlu’na, yani CHP’ye siyasi saldırılarının en vurucu darbesini indirdiler. Bundan sonrasını sanırım tahmin edebiliriz. Önce, İmamoğlu’nu tutuklayacaklar, ardından da İstanbul Büyükşehir Belediyesine kayyum atayacaklar. Bunları zaten aklıselim olanların çok önceden tahmin ettiğini biliyoruz.

İyi de CHP tüm bunlara karşı ne yapıyor derseniz? Valla, Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok gibi duruyor. Ezberlenmiş ve bilindik gaz alıcı çıkışların dışında tumturaklı sözlerle “Yaptırmayacağız, geri adım atmayacağız, ölsek de bu yoldan dönmeyeceğizgillerin” tekrarı ile iştigaller. Kayyuma karşı ne yapacaklarını biz bilmiyoruz. Sanırım kendileri de bilmiyorlar.

Yahu adamlar, planlı programlı niyetlerini hiç de saklama gereği bile duymadan gün be gün ilerliyorlar. Gamsızlık da neyin nesi? Hala ne şiş yansın ne de kebap tavrı da ne? TBMM’de kendi kendilerine protesto düzenleyen milletvekillerinle kimi korkutacaksın? Yüzden fazla milletvekilini Vatan Caddesindeki İstanbul Emniyet Müdürlüğünün önüne yığsana. Saraçhanenin güvenli liman olmasına güvenerek, insanları sabah akşam toplamak iyi de, Belediyeye ait işletmelerdeki çalışanları da protesto eylemlerine katsana. Sosyalist Enternasyonalinin devreye girmesini sağlasana. Meclisteki muhalefet partilerinin Genel Başkanları ile hemen bu cumartesi miting düzenlesene. Bu Pazar günü ön seçim yapıldıktan sonra, il ve ilçe yönetimlerinin planlaması ile oy verme işlem bittikten sonra, 81 il de kapı kapı dolaşıp; insanlarla iletişime geçsenize.

Korkmayın “hala sizin zannettiğiniz” devlet elden gitmez. Olsa olsa bu çapulcu iktidarın kendilerinden başka hiç kimseyi dert etmediğini dışınızdaki insanlara fırsattan istifade yüz yüze anlatmış olursunuz. Geçmişte “Sarı öküzü” vermeyecektiniz demiştik. Ve siz yanlış olduğunu bile bile ses çıkarmamıştınız. Şimdi sıra siz Sarı Öküze geldi. Bari bu kez kendiniz için bu yanlışlığı yapmayın.

Hamiş: Şeytanın avukatı da birkaç kelime etmek istediği için bir saattir bu yazıyı yazarken beni rahatsız edip durdu. Kulağıma söylediği şey: Bundan 25 yıl önce yine bir Karadenizli ve İstanbul Belediye Başkanı olan ve şiir okudu diye birkaç ay hapis yatan, bu zahmetli hapis hayatı bittiğinde, Amerika’ya bile çağrılıp; neler yapması gerektiği söylenen kişinin, bugün nerede olduğunu ne çabuk unutuyorsunuz dedi. Bilmem ki haklı mı? Senaryo neredeyse bire bir aynı gibi sanki.

Diğer Yazılar

EFLATUN: BÜYÜLENSE YENİDEN DÜNYA

Ümit ÖZDEMİR / 11.04.2025 Türk sinemasında engelli bireylerin sunumu bugüne kadar oldukça ağır ve melodramatik …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir