EMEVİ CAMİİNDE NAMAZ KILMAYA DEĞECEK Mİ?

Taner Renda / 22.12.2024

@RendaTaner

BOP, tıkır tıkır işliyor. Suriye de, Müslümanları, yine Müslümanlara katlettirerek işler yoluna koyulmaya başlandı. ABD ve İsrail dışında en çok karlı çıkacaklara Erdoğan’ı da ekleyebiliriz ama şimdilik.

İki hafta öncesine kadar HTŞ’nin başındaki terörist Colani, şimdilerde isminin başına “Sayın” eklenerek, tüm Dünya’ya, pazarlanıyor. Batı’nın büyük büyük devletlerinin temsilcileri, Sayın Colani’nin huzuruna çıkıp; dertlerini! anlatıyorlar.

Eh bu kervan yola çıkmışsa; bizimkiler de geri kalır mı. MİT Başkanı İbrahim Kalın da, Sayın Colani’nin bizzat kullandığı arabaya binerek; Emevi Camiinde ilk Cuma namazını kılmak nasip oldu (Ülkenin istihbarat başkanı, resmi olarak terörist dediği örgüt ve onun başkanının arabasına binerse; günün birinde de onu da teröriste yataklıktan suçlamazlar mı?). Şimdi sırada Erdoğan’ın uzun yıllar önce söylediği Emevi Camiinde Cuma namazı kılmaya geldi. Bakalım Erdoğan da kimin arabasına binip; Cuma namazını gecikmiş de olsa kılacak?

Ne güzel değil mi? Her şey güllük gülistanlık. Esed devrildi, HTŞ ve SMO birlikte Şam’a kadar güle oynaya gittiler. Küçük bir rahatsızlık dışında: SDG, hala Suriye’nin kuzeyinde ve Esad’ın hakim olduğu yıllara göre daha fazla bir alanda hakimiyet sağlamış durumda. Sayın Colani’nin bundan fazlaca bir rahatsızlığı yok ama Erdoğan, SDG’nin hakim olduğu alana itirazları var. Ama ne yazık ki ABD, yine yaptı yapacağını ve yeni seçilmiş ABD Başkanı Trump, resmi olarak görevde olmasa da, mesajları ile kimin ne yapacağını ve/veya ne yapamayacağını bazen ironik bazen de kendine has kaba üslubuyla gerekli yerle ve kişilere iletiyor.

Oysa ki ne güzel Türkiye’nin ordusunun yorgun olmadığını, Erdoğan’ın çok akıllı olduğunu ama kimseye danışmadan planlananın dışında işler yapmaya istekli olduğunu duyurmuştu. Ve Erdoğan, bundan iç politikada yararlandı. Ama hala SDG’nin olduğu alana rahatsızlık verici birkaç denemeden başkaca bir şey de yapmaya cesaret edemedi.

Erdoğan bunca yıllık politikacı olması nedeniyle, ABD’nin kendisini övmesinin ne anlama geldiğini bilecek kadar deneyimli. Suriye’de, bütün pis işlerini Türkiye eksenli silahlı güçlere yaptırıp; daha sonra “İti öldürene sürüttürürler” deyişi gibi bütün suçu üstüne atarlarsa hiç şaşırmayalım. Kendileri, başına 10 Milyon Dolar ödül koydukları Colani’ye, işine geldiklerinde Sayın Colani derler ve isteklerini yaptırırlar. Ama günü geldiğinde de Colani aniden terörist olur ve onunla iş tutanlar da aynı zamanda terörist koruyucu olarak suçlanırlar. İşin garibi başta ABD olmak üzere AB üyeleri ve Türkiye, hala Colani’nin teröristliğinden resmi olarak vazgeçmiş değiller. Ama onunla yan yana gelmekten ve iş tutmaktan da geri kalmıyorlar. Bir gün aniden ABD ve AB üye ülkeleri Sayın Colani’yi terörist ilan edecekler; Türkiye ve Erdoğan o zaman açığa düşebilirler.

Suriye HTŞ ve SMO gibi selefi örgütlere bırakılamayacak kadar değerli bir ülke. Sadece petrol rezervlerine bakarak söylemiyorum. Stratejik bir konumda olması ile de değerli. İsrail’in genişleme isteğini karşılayacak genişlikte olması, İsrail’in yeterli sayıya ulaşamayan nüfusunu karşılayacak insan birikimini devşirebilmesine olanak vermesi ve bunların sonucunda “Vaat edilmiş topraklara” ulaşabilmenin dini hazzı.

Hamiş: Bütün bu “kıyameti” koparan/başlatan Hamas’tan Filistin’e ait bir ses, hareket duyuluyor mu? Hani deniyordu ya: Hamas İslamcı olabilir ama anti emperyalist mücadele veriyorcular nerede? 45 Bin Filistinli bunun için mi öldü?

İkinci Hamiş: Gazeteci Özlem Gürses, “Gördüğünüz üzere IŞİD yapısı, yani TSK-SMO yapısı Kürtlerin olduğu bölgelerde küçük küçük kazanımlar elde etmiş” dediği için Ankara’da gözaltına alınıyor. İstanbul’a araba ile naklediliyor. Vatan Emniyet Müdürlüğünde 7 saat bekletilip, sorgusu alınıyor ve Savcılık tutuklanma talebiyle mahkemeye çıkarıyor. Ancak, mahkeme ev hapsi ile cezalandırıyor. Ah be Özlem hanımcığım, Erdoğan’ın ikiyüzlülüğünü ortaya koymak sana mı kaldı? Hadi yaptın bari “Canlı yayında dilim sürçmüş” diye kıvırmak da neyin nesi?

Diğer Yazılar

PAX AMERİCANA VE “YENİ PARADİGMA”: “BARIŞ” SÜRECİNİN EKONOMİ-POLİTİĞİ

Ümit Özdemir / 11.01.2025 Filmi geriye on dokuzuncu yüzyılın sonuna saralım. 2. Abdülhamit’i devirerek anayasal …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir