Taner Renda / 06.10.2024

Muhalefete muhalefet etmek aptalca bir sapma gibi görünse de, CHP ve onun yeni Genel Başkanı’nın siyasi manevraları ve sanki bir bildiği varmışçasına Erdoğan’ı aklaması karşısında, ne yazık ki şu an tek gerçek seçenek olan CHP’nin politikalarını sıkı bir biçimde eleştirmek gerek.
Daha önce de söylemiştim: AKP’nin başarısındaki en temel etmen olarak Leninist Parti örgütlenmesinin en temel unsuru olan ev ev, mahalle mahalle çalınmadık kapı ve dinlenmedik dert ve de çözümlerin sunulmasında yatıyordu. Ben kitle partisiyim ve bana mitingler, TV’lerde ateşli açıklamalar yapmak yeter de artar bilenin devri çoktan geçti. Bırakın ay sonunu, günün akşamına yiyecek bulduklarında buruk bir sevinçle sofraya oturanların dertlerini gözlerinin içine bakarak dinleyenlere gereksinimleri var bu insanların. Boş buzdolaplarını bizzat görmeli ve onların nasıl dolacağını lafı dolandırmadan anlatacak seslere hasretler.
Pekii, CHP’nin yeni Genel Başkanı ve ekibi ne yapıyor? Armut piş ağzıma düş politikalarının çıkmaz sokaklarında dolaşıyor. Erdoğan’ın kendisini uçurumum kenarından alabilecek iplere ilk sarılan Özgür Özel’in olması, Türk Evi için “Devlet aklı” ile konuşması, Devlet Bahçeli’nin birkaç saat önce itin kulağına soktuğu kendisine “Söylediklerime alınmıyorsun değil mi?” dediğinde “Estağfurullah efendim, ne alınması, siz devam edin ben gayet memnunum” diye yaltaklanması tam da bu armut politikasının getirileri karşısında ağzının ne kadar sulandığını gösteriyor.
Ben Özgür Özel’in yerinde olsam; Erdoğan’ın ve özelikle de Bahçeli’nin neden elini uzattıklarını sorgulardım. Evet, Erdoğan’ın ilk seçimde siyasi hayatı bitecek. Bahçeli de immortal olmadığına göre o da çok da uzun olmayan bir süre sonra bu dünyadan elini ayağını çekecek. Geriye kalanlara bir bakarsak: Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş. Her ikisi de CHP’de politika yapıyor. Ve CHP’nin oyları da onlar istese de istemese de yükseliyor. En geç 2025 yılı içerisinde Genel Seçimler yapılacağına göre, artık yeni bir BAŞ seçmek gerek. İmamoğlu mu Yavaş mı diye sorguladığımızda: kırk katır mı kırk satır mı diye de bu soruyu sorabiliriz. Devlet Aklı sanırım Mansur Yavaş’ı tercih ediyor. Ve fakat uluslararası politika yapıcılarının tercihi de Ekrem İmamoğlu. İşte tam bu noktada Özgür Özel’in tercihini Mansur Yavaş’tan yana kullanmasını sağlayacak politik eller devreye giriyor. Bahçeli’nin uzattığı elin anlamı tam da burada devreye giriyor. Erdoğan’ın tercihi ise bu işin noktalanmasını sağlayacak derecede güçlü olacağı için İmamoğlu’na siyasi yasak getirecek “Demokles’in Kılıcı’nın” başının üstünde sallanması gerekiyor. Ta ki iki adaydan hangisi kendisinin akıbetinin daha olumlu olacağına karar vermesine kadar sürecek.
Hamiş: Bu kirli oyunları bozacak derecede halkla güçlü ve sarsılmaz bağlar kurmuş Sol güçlerin hala birlikte olamaması; bizi CHP’nin bu iki adayından birini seçmek zorunda bırakacak.