GODOT’YU BEKLERKEN

Taner Renda / 07.10.2023

@RendaTaner

Z kuşağı, günde 4 veya 5 saat çalışmak istiyormuş. Eh yani artık sırası gelmişti. 1800’lerde günde 20 saat hem de son derece pis ve ağır koşullarda çalışmaktan, bu noktaya gelmemiz artık kaçınılmaz olmuştu da, bugün 8 saat çalışmaya nasıl gelmiştik sanırım Z kuşağının bundan pek haberi yok sanki. Patronlar, güle oynaya hatta sırtımızı sıvazlayarak bu 8 saatlik çalışmanın yasallaşmasını kabul etmemişlerdi. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün nasıl kazanıldığını pek çoğu bilmiyor. 1960-70 döneminin sendikal mücadelelerinden bi haber olduklarından; ülkemize bu haklar tepeden hatta TÜSİAD’ın işçi sever patronları tarafından şıppadanak ve TBMM’deki düzen partileri tarafından üstünde konuşmaya gerek bile kalmadan yasallaşmadığını da bilmiyorlar.

Ama Allah için şu günde 4 veya 5 saat çalışma hakkını çok tuttum. Bence şimdi tam da sırası: 2024’ün Mart ayında yapılacak Yerel Seçimlerde bu Z kuşağının oyunu almak isteyecek tüm partiler hemen kolları sıvasınlar. Ve de başımızda daha da durdukça durası Reisimiz de emekçi dostu AKP+MHP partilerine fermanını yazar ve Z kuşağımızın bu dileği yerine geliverir.

Benim iki kızıma da bugüne kadar seçimlerde hangi partiye oy atacaklarından tutun da; hangi düşüncenin insanı olduğuma ilişkin pek bir şey söylemedim. Onlara sadece iyi insan olun. Sizin olmayan hiçbir şeyi almayın ama sizin olanı da kimseye siz istemedikçe asla vermeyin diye uyardım. Çünkü söz yerine eylemlerinizin çocuklar üzerinde etkisinin daha fazla kaldığına inanmıştım. Her ikisi de emekten yana, dürüst ve iyi insanlar oldular. Ancak, 2023 Mayıs ayında yapılacak seçimler yaklaştığında; o güne kadar pek okumadıkları yazılarımı, onlara da atmamı istediler. Niye diye sorduğumda: ülkenin durumunun geldiği ve gideceği yerden dehşete düşmüşlerdi. Artık onlar Z kuşağı değillerdi ama işin içine dahil olmanın gerekliliğini görmüşlerdi. Günlerce anlatmaya çalışıp; pek de başarılı olamayacağım bir durumu; onlar kendi yaşamlarının tehlikede olmasına dayanarak; harekete geçmelerinin gerekliliğini anlamışlardı.

BEKLENEN GODOT GELMEYECEK

HDP ve Sol Sosyalist partiler hariç hiçbir parti, üyelerinin bile kendi söyledikleri ve belirledikleri alanların dışına çıkmasına asla izin vermezler. Halk, edilgen bir biçimde beğendikleri veya üye oldukları partilerden ricacı/talepkar oluyorlar. Delegeler, Genel Merkezlerindeki başta Genel Başkanlarından ve yönetimden/milletvekillerinden koparabildiklerini almak için oylarını satıyorlar. Zaten ülkedeki seçim sistemi de buna elverişli olarak kurulmuş. Al gülüm ver gülüm. Temsili sistemin dışına çıkılmadıkça da; bu burjuva yönetimi de asla değişmeyecek. 15-16 Haziran 1970’de başta DİSK olmak üzere işçi sınıfı haklarını ellerinden almak isteyen burjuva sistemine karşı yürüttüğü mücadeleden ders çıkarmak zorundayız. Asla ve de asla bu düzende hiçbir şey size yukarıdan verilmeyecektir. Sizin istemenizin de hiçbir yaptırıcı gücü yoktur. Oyum var diyorsanız da; bunun da gücü bir yere kadar (Bakınız: HDP’nin seçtiği belediye başkanları, iktidar tarafından tek tek ellerinden alındı. Bakınız: HDP’nin milletvekillerinin onlarcasının dokunulmazlıkları kaldırıldı ve hepsi de hapsedildi).

Artık şunu anlamak zorundayız: Z kuşağı belki yeterince deneyimli değildi. Ama ülkenin diğer insanları bugüne kadar pek çok kez bu oyuna kandı. Ve artık şikayet etmekten de vazgeçin. Siz, bu oyunu bozmak istiyorsanız; kurtuluşun ilk adımı olarak kollarınızı sıvamalısınız. Sizin yerinize başkası, hele hele Düzen Partilerinden hiç biri sizi kurtarmayacak. Geleceğimizi kurtaracaksak; bunu bizden başkası yapmayacak. Elimizi taşın altına koymalıyız. Ve Z kuşağına da Y kuşağına da bunu biz göstermeliyiz. Politika yapmak kötü ve iğrenç bir şey değildir. Ve politika yapmak için illa da TBMM çatısı altında olmak zorunda değiliz. Hemen şimdi Yerel Yönetimlere girip veya oluşturup; kendi geleceğimiz için hep birlikte konuşup; kararlar almalı ve uygulamalıyız. Ve eğer var olan partilerden hiç birini beğenmiyorsak; o zaman yeni bir parti kurmalıyız. Ve belli ki; bizi kurtarmaya GODOT gelmeyecek. Beklemenin de bir anlamı da yok.

Diğer Yazılar

HAMAS’IN İSRAİL’E FÜZE ATMASIYLA MI BAŞLADI HER ŞEY?

Taner Renda / 03.12.2024 2001 yılının 11 Eylül’üne gelindiğinde; dünya o gün yeni bir aşamaya …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir