BÖLGEDE BARIŞ VE ADALET KONFERANSI ÇAĞRI BİLDİRİSİ

Değerli dostlar, mücadele arkadaşlarımız

Her güne skandal sayılabilecek yeni bir siyasi operasyonla gözümüzü açıyoruz. Toplumsal muhalefetin seçilmiş temsilcilerine gözaltılar, tutuklamalar, cezalandırmalar rutin bir siyasallaşmış yargı uygulamasıyla sürüyor. İş CHP genel kurulunun şaibe iddiasıyla soruşturma yürütülmesine gelmiş durumda. Bunun da son olmayacağını bilerek ortak bir direniş çizgisini hayata geçirmek hepimizin sorumluluğunda.

Siyasal planda normal olmayan bu gelişmelerin hiç şüphesiz bölgesel gelişmelerle bağı var. Tıpkı Ekimden bu yana Mecliste başlayan görüntü ve çağrıların arka planında Suriye’de oluşan yeni durumun etkisi gibi. AKP/Erdoğan yönetimi ve Cumhur ittifakı yanı başımızda yeni bir rejimin kurulmakta olmasını fırsata dönüştürmek; siyasal ikballerinin aracına dönüştürmek üzere senaryolar yürütüyor.

DİB çalışmalarında gündeme aldığımız toplumsal barış ve demokratikleşme çalışması yanında bu güçlerin birlik sorununa dair yürüttüğümüz tartışmalar seyrederken Suriye’de oluşan yeni durumun birçok sorunu beraberinde getirdiği görülüyor.

7 Ekim 2023’de Gazze’de başlatılan İsrail Siyonist saldırısı Lübnan, İran sahalarından sonra Golan tepelerine yerleşim ve Suriye’de yayılma olarak sürdü. Şimdilerde ABD başkanı Trump Gazze’yi satın alarak işgalden söz ediyor. Filistin halkının geleceği emperyalist planlara bağlanmak isteniyor. 13 yıllık savaşın yıkımının üstünden Devlet Başkanlığını ilan eden Colani, Suriye halklarının temsil edildiği bir meclis yapısı olmaksızın hüküm sürmek istiyor; destekçilerinden olan Türkiye yönetimiyle Suriye Kürtlerinin kazanımlarını pazarlık konusu yapıyor.

DİB olarak bölgedeki sıcak gelişmeler karşısında açıklama yapmaktan öte “Bölgede Barış ve Adalet” başlıklı bir konferans düzenlenmesini yapmak ihtiyacı Arap Alevileri başta olmak üzere ülke içinde ve Avrupa’daki alevi topluluklarının yaşadıkları vahim kaygılardan doğdu. Sınırlar ötesinden gelen haberler HTŞ’ye bağlı ya da bağlı olmayan Cihadist çetelerin Alevi, Hıristiyan, kendilerinden olmayan kesimlere dönük katliam işledikleri yönünde bilgi ve raporlar taşımaktaydı.

Bir dizi belirsizliklerin yanında yaşam hakkına dönük saldırılarla, çok kimlikli Suriye halklarının ve inanç topluluklarının demokratik geleceği çok açık şekilde tehdit altında. O nedenle Filistin halkıyla, Kürt halkının geleceğini belirleme ve kazanma mücadelesiyle dayanışmak kadar Alevilerin varlığını ve haklarını savunmak, onlara dönük tehditleri savuşturmak üzere çaba göstermek ve sesimizi yükseltmek hepimizin görevi.

16 Şubat 2025 tarihinde yapacağımız konferans ülkemizin demokrasi mücadelesiyle doğrudan ilgili. Hiç şüphesiz bölgeden Emperyalist, Siyonist, Cihadist, işbirlikçi güçlerin uzaklaştırılması bölge halklarının barışı kadar ülkemizin bağımsızlık mücadelesinin de bir alanı. Aynı şekilde Suriye Kürtlerinin demokratik bir Suriye’nin oluşturulmasındaki varlıkları vazgeçilmez önemde olduğu kadar ülkemizde büyük kayıplara yol açmış Kürt meselesi denilen Kürt halkının eşit haklar ve demokratik bir yaşam mücadelesinin başarısıyla doğrudan bağlantılı. Ve eğer ki “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” diyorsak her ulustan her kimlikten her inançtan halkların yaşam hakları, insan hakları ve geleceklerini belirlemelerini savunarak bunu sağlayacağız.

Bölgede Barış ve Adalet konferansımız böylesi bir önemli bir dönemeçte düzenleniyor ve güçlü katılımı, katkı sunulmasını, sahiplenilmeyi hak ediyor.

Sizleri katabileceğiniz bütün dostlarımızla birlikte aramızda görmek Ekmek, Adalet, Barış mücadelemizi, Demokrasi için Birlik mücadelemizi güçlendirecektir. Görüşmek dileğiyle.

Levent Tüzel

DİB Koordinasyon üyesi

Diğer Yazılar

EFLATUN: BÜYÜLENSE YENİDEN DÜNYA

Ümit ÖZDEMİR / 11.04.2025 Türk sinemasında engelli bireylerin sunumu bugüne kadar oldukça ağır ve melodramatik …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir