YEREL SEÇİMLERİN ÖNEMİ VE ZEKERİYA YAPICIOĞLU’NUN SÖYLEDİKLERİ

Taner Renda / 29.12.2023

@RendaTaner

Mart ayında yapılacak olan Yerel Seçimler, sıradan bir seçim atmosferine şahitlik etmeyecek. Çeşitli manevralarla kendisinin bir beş yıllık daha Cumhurbaşkanlığı yapacak olmasının dışında, onu rahat bırakacak bir seçim galibiyetine daha ihtiyacı var Erdoğan’ın. Mayıs ayındaki son seçimlerde kendisinin oyu ile partisinin oyu arasındaki ciddi oy oranının düşüklüğü, tehlike çanları çalmadan, yeni bir seçim galibiyetine ne kadar gereksinimi olduğunu sadece biz değil, kendisi de biliyor.

Evet, muhalefet dağıldı. Ve Ana Muhalefet Partisi’nin son Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yerini isteksizce de olsa, “Değişimcilere” bırakmak zorunda kaldı. Ama İYİP’nin halen Genel Başkanı olarak Meral Akşener, kendi yerini korumak pahasına partisini dağıtmayı bile göze almış durumda. Ha bu durumdan şikayetçi miyim? Asla. Ve ilk seçimde oyu % 4’ün bile altında kalması olası. Bunu zaten kendisi de biliyor. Ama son anda kapağı AKP’ye atarak; muhalefete son bir kazık atmayı planlıyor.

Peki, İstanbul’un Belediye Başkan adayı olarak CHP, Ekrem İmamoğlu’nu gösterdi. Ve herkesin içi rahatladı. Erdoğan ise hala onun karşısına çıkacak bir aday bulmuş değil. Ve bu durumda Erdoğan A planı olarak şimdiki İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı aday olarak gösterebilir. Akıllıca ve yerinde bir seçim olur. Ama Erdoğan, son şansını bu kadar zorlar mı? Bir müddet seçim çalışmalarının gidişatına bakar ve geride olduklarını düşünürse; B planına geçer: Ekrem İmamoğlu’nun devam eden davalarından birinden, mahkumiyet kararı çıkartır ve İmamoğlu’nun şahsi oylarının eksilmesini sağlayabilir.

Olmaz mı diyorsunuz? Niye olmasın. Bırakın iktidarın borazanı TV ve gazeteleri, muhalefetin TV ve gazetelerinde bile Ali Yerlikaya’nın ne kadar doğru işler yaptığını avazları çıktığı kadar üstüne basa basa izleyicilere sundular. Hiç birinin aklına “Sahibinin Sesi” demek bile gelmedi. Ve pek çoğu” işte böyle yapılırsa; ülkemize doğrudan yatırımlar gelir” diyerek yapılanların sıcak paranın gelmesi için yapıldığını ve faizleri yükseltmeyeceğini defalarca söyleyen Erdoğan’ın neden faizlerin yükseltilmesine izin verdiğini asla sorgulamadıklarını da unutmamalıyız.

Devlet Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi kapatılsın çıkışını ciddiye almayan başta CHP ve muhalefetin bütün partileri, Anayasa Mahkemesinin ilk kararında direnmesini zemin olarak alıp; özellikle CHP ve Solunda yer alan bütün partiler, Demokratik Kitle Örgütleri ve Sendikalarla meydanlara inmezlerse; bu faşizan tren başkaca bir durakta durmayacak. Son durak faşizm olacaktır.

Halkın taleplerini karşılayacak olan tek şey: CHP ve Sol’un bir bütün olarak AKP+MHP ve Sağ partilerin karşısına hayatın her alanında varlıklarını ortaya koymalarıdır. Meydanlara Devlet’in Bekası sarsılmasın diye inemeyen bir muhalefet; ancak faşizmin kuklası olabilir.

Hamiş: Hüda –Par’ın Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Parlamentodan yaptığı konuşmada “Özerkliği, Federasyonu ve Eyalet Sistemini olumlu ve olumsuz bütün özellikleri ile tartışmalıyız” dedi. Bu zatı kimliğinden ayırarak; yanlış söyledi diyecek miyiz? Ve hala MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de şimdiye kadar ses çıkarmadığına bakarak: AKP’nin yani Erdoğan’ın elini rahatlattığını düşünmeyecek miyiz?

Diğer Yazılar

AY CARMELA: İSPANYA İÇ SAVAŞI’NA AĞIT

Ümit ÖZDEMİR / 10.02.2025 Fakat bombalar hiç bir işe yaramaz / kalplerin attığı yerde.. Sahnede …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir