NE YAPMALI VE NASIL YAPMALI?

Taner Renda / 14.07.2023

@RendaTaner

Türkiye Cumhuriyeti ne geçmişte kurulurken, ne Mustafa Kemal yönetiminde ne de ondan sonra gelen tüm yönetimlerde asla laik olmamıştır. Pek çok konuda olduğu gibi laiklikte mış gibi yapmıştır. 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesi bile dinci gericiliğin artması gerekçe gösterilmiş ama en sonunda darbenin başı olan Kenan Evren’in elinde kuran ile meydanlarda ayetlerden örnek vermesi ile devam etmişti. Ve 80 öncesinin ideolojik merkezi olan Aydınlar Ocağı’nın temel amacı: Milliyetçi Mukaddesatçı bir yönetim hayali en nihayetinde AKP+MHP iktidarı ile taçlandırılmış oldu.

Ülkemizin burjuva düzeninin en temel sorunu: sermaye eksikliğidir. Yüz yıllık burjuva yönetiminde yeterli sermayeyi yapısal olarak küresel dönemin başı olan 1980’lere kadar bir türlü toplayamadıkları için, (Bunda bizim suçumuz yok. Bizler yeteri kadar artı değer üretip, sermaye birikimi sağlanacak kadar uzun bir süre soyulduk.) sanki küreselleşmiş gibi yapmaya devam ettiler. Ve bir türlü din ve milliyetçilik gericiliğinden kurtulamadılar. AKP+MHP iktidarı, eğitimden üretime, burjuva demokrasisinden devletin kısmen de olsa demokratikleşmesine küreselliğin alt yapısına uyum sağlayamadılar. Macaristan, Bulgaristan, Polonya kadar bile gelişme gösteremeyip; Avrupa Birliğine kapağı atmayı beceremediler. Bakmayın siz TÜSİAD’ın Avrupa Birliğine girilmesini istemesine. Bu günkü kötü yönetimlerin oluşmasında, en az MÜSİAD üyeleri kadar, onların da daha fazla ek sermaye kazanma aç gözlülüğü sebep olmuştur.

Şimdi her iki burjuva sermaye örgütü de Erdoğan’ın dağıtacağı ballı ihalelerden birkaç tanesinin karşılığında; Neoliberalizmin gerici dinci ve milliyetçi yapısını kutsamakta hiç tereddüt göstermezler.

Kendileri açısından asıl sorun: küreselleşen dünyada, ülkemizin tüm temel kurumlarının acizliğinin cezasını ödeyecek olanlar elbette fakir halk kadar, onlar da olacaktır. Dünyadaki ilk on büyük ekonominin içine girmeyi düşlerken; ilk yirminin dışına sürükleniyoruz. Ülkenin yetiştirdiği pek çok parlak beyinler, bırakın lisans üstüyken ülkeden kaçmayı, liselere kadar indi. Eğer ülke olarak sadece Borsada manipülasyonlarla ve yabancılara ülke değerlerini peşkeş çekerek para kazanmayı düşlemiyorsak; başta eğitim alanındaki fakirleşmenin bedellerini birkaç yıl içinde ödeyeceğiz demektir.

IMF’siz IMF programının ve onun orkestra şefi olan Mehmet Şimşek’in yılbaşına kadar yapacakları tek şey: enflasyon enstrümanı ile geniş halk kitlelerinin alım gücünü düşürürken, ülkeyi durgunluğa sokarak; ülke borçlarının hiç olmazsa önemli bir kısmının ödenmesini sağlamak olacaktır. Yeni yıl ile birlikte Erdoğan, Mart ayında yapılacak olan yerel seçimler için banknot matbaasını gönlünce çalıştırıp; muhalefetin üzerindeki iktidar yükünü de kaldırmasını sağlayacak sonuçlar alacaktır.

Hamiş: Sevgili Can Atalay ve ailesinin de içinde uzun yıllar çalıştıkları gelenekten gelenler de bilir ki; örgütlü güç, sokak ile bütünleşmediği sürece; bu iktidar ne Selahattin Demirtaş’ı, ne Osman Kavalayı ne de Gezi Davası sanıkları olanları asla bırakmaz. Çünkü tüm bu saydıklarım ve diğer sayamadıklarım siyasi rehinedir. Rehine kurtarma operasyonu nasıl yapılır asıl o düşünülmelidir.

Diğer Yazılar

AY CARMELA: İSPANYA İÇ SAVAŞI’NA AĞIT

Ümit ÖZDEMİR / 10.02.2025 Fakat bombalar hiç bir işe yaramaz / kalplerin attığı yerde.. Sahnede …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir