Salih Zeki Tombak / 24.05.2023
Kılıçdaroğu’nun, savaş politikalarını aynen devam ettireceğini düşündüren cümleler kurması, iki açıdan vahim. Birincisi Türkiye siyasetine hakim olan ırkçı, faşist, baskıcı, halk düşmanı, paramiliter çeteleşme ortamının temeli savaş yönelimidir.
İkincisi, Türkiye ekonomisinin giderek derinleşen ve ülkeyi çöküş aşamasına getiren kriz dinamiğinin kaynağında başka pek çok nedenle birlikte ülke kaynaklarının savaşa, çözümsüzlüğe harcanması, Kürt coğrafyasının üretimden koparılmış, bölgede yaşayan milyonların üretemeyen ve tüketemeyen bir çaresizliğe mahkum edilmesi bulunmaktadır. Savaşa devam, gericiliğe, baskıya, ırkçılığa, yokluk ve yoksulluğa devam anlamına gelir. Savaşa devam denetimsizliktir, yönetimde şeffaflığın yokluğudur, yağmanın ve hırsızlığın devamıdır.
Kılıçdaroğlu, vahim sonuçları olacak; demokratikleşme, adalet ve özgürlük yolunda kendi elini ayağını bağlayacak bu yöneliş üzerine düşünmelidir. Elbette toplumsal muhalefet ve meclisteki temsilcileri iktidarları bu yönde zaten zorlayacaktır.
Kılıçdaroğlu “Kandil’i yer ile yeksan edeceğim” dedikten sonra seçilirse Savunma Bakanını ve paşaları toplar, mümkün mü diye sorar. “Mümkün olsaydı, bugüne kadar çoktan yapardık Cumhurbaşkanım” cevabını alır. Bu fantastik cümlenin sonuç yaratması mümkün değil.
Ama Ümit Özdağ protokolünde geçen “yargı kararıyla kayyım politikasına devam ederiz” vaadi çok tehlikelidir ve rahatsız edicidir. Yargının siyasetin elinde ne hale geldiğıni görüyoruz. Ama asıl olarak yargının “devlete hakim Kürt düşmanı zihniyet” elinde ne halde olduğunun tarihı çok daha gerilere giden, Cumhuriyetle yaşıt ve değişmeyen bir gerçekliktir. Bu yargıya ve Özdağ gibi faşistlere kayyum kapısını açmak, kayyum uygulamasına kesintisiz devam etmek anlamına gelir. Kemal bey HDP seçmeninin desteğini, böyle vaadlerle kazanamaz.
HDP’nin ve YEŞİL SOL PARTİ’nin bütün gövdesiyle halkı seçim günü için seferber etmek üzere sahada ter döktüğü bir esnada, bu mutabakat maddesi teşvik edici olmamıştır. Ben şahsen bu gelişmeyi değerlendirmek üzere toplanan Yeşil Sol Parti MYK’sının kararına uyacağım.