KAOS PLANI DEVAM EDİYOR. MUHALEFET MANEVRALARA MI BAŞLIYOR?

Taner Renda / 12.04.2025

@RendaTaner

Bir önceki yazımda iktidarın KAOS planını devreye soktuğunu ve CHP/İmamoğlu’nun direnmesi sonucu, önce öğrenci gençlik ve geniş halk kitlelerinin de bu direnişe sahip çıktığı için, Erdoğan’ın Kaos planı bir noktada tıkandığını yazmıştım. Erdoğan, ya bu tıkanıklıktan geriye doğru çıkış bulacaktı. Ya da geriye çıkamıyorsan; daha da içeriye doğru ilerlersin kuralına uyacaktı.

Bence beklendiği gibi Erdoğan, daha da içeriye girme şıkkını kendine uygun görüp; ağzını açan veya açacağını düşündüğü her kim varsa: birer ikişer şu veya bu nedenden dolayı etkisizleştirmeye çalışıyor. Öğrenciler de üçer beşer yavaş yavaş salınmaya başlanmasının nedeni de gazeteci Timur Soykan, Murat Ağırel ve İsveçli gazeteci Joakim Medin ve de fotoğraf sanatçısı Murat Germen gözaltına alınmaları ve ertesi gün de şartlı salıverilmesinin nedeni: korku yarat ve bağışlama gibi yüce bir duygu ile donanmış görün. İşin aslı ise halkın büyük tepki göstermesi nedeniyle olayların denetimden çıkması korkusu.

İşte bu bakış açısı için Erdoğan’ın, Trump mı kendisini örnek aldı, yoksa o mu Trump’ı taklit ediyor sorusunun pek de öneminin kalmadığı bir noktadayız. Erdoğan’ın, bu kadar kendisine güven duyması için, sanırım DEM ile yüz yüze görüşmesinin de getirisini hesaba katmasının etkisi var. AKP ve dolayısıyla Erdoğan’ın, oy oranının giderek yüzde 20’lerin altına düşmesi ile artık seçim kazanmaktan uzaklaştıkça; pek de takmadığı yasaları artık hiçbir şart altında uymamayı kendisinin tek kurtuluşu olarak gördüğünü söyleyebiliriz.

9 yıl önce, Erdoğan’ın bugünkü tek adam rejimini tesis etmek için yola çıkmasının önüne partisini ve kendisini siper eden o zamanki HDP’nin Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın belki de Dünya tarihindeki en kısa ama en çarpıcı konuşması olan 3 kelimelik bir sloganı olan SENİ BAŞKAN YAPTIRMAYACAĞIZ’I üç kez tekrar etmesi sonucunda Selahattin Demirtaş, uyduruk gerekçelerle verilen 10 yıldan fazla hapis cezasını hala çekmekte. Ve Kürt siyasi hareketini temsil edenler, bugüne kadar Demirtaş’ı nedense unuttular.

Kürt siyasi hareketinin bugünkü temsilcileri, lütfen sizden duymak istediğimiz ve görmek istediğimiz şey: Selahattin Demirtaş’ın da derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması ve siyasi yasağının kaldırılmasıdır. Bu olanaklıdır. Hatta Abdullah Öcalan’ın ev hapsine çıkarılmasından da daha olanaklıdır. İktidar ile yürütülecek olan görüşmelerin anlamlı olması için bu koşul, Öcalan’dan da daha anlamlı sonuçların alınmasının sağlanmasını getirecektir. Düşünsenize: PKK’nın Önderini dışarıya çıkarmaya yanaşan İktidar, Demirtaş’ı inatla içerde tutmak istiyor. Neden diye sorsanıza kendinize.

Bu cendereden çıkışı yapabilecek kararlılıktan yoksun bir muhalefetin yokluğunda: Kürt siyasi hareketinin temsilcisi DEM’in, AKP+MHP faşist iktidarının yanında durması (ya da en azından şimdilik hayırhah bir tavır takınması) : günü geldiğinde DEM’i de vuracaktır. DEM’in oynanan bu oyunu görmediklerini asla düşünmüyorum.

Hamiş: Özgür Özel, Halk TV’ye yaptığı açıklamalarda, en temel bir konuda pazarlığa açık halde olduğunu, dosta düşmana ilan etti. Eğer İmamoğlu, seçim zamanı geldiği halde hala Cumhurbaşkanı adayı olarak seçime giremeyecekse; ikinci bir aday çıkaracağını söyledi. Hayrola Özgür Efendi, dik ve kararlı durmak bu kadar çok mu oldu sizin için? İkinci bir kişi için zorlamaya mı başladılar sizleri? Yoksa iktidar ile pazarlık mı yapmaya karar verdiniz? Yoksa yoksa olayların gidişatından sizlerde mi korkmaya başladınız?

Diğer Yazılar

HER ŞEYİ BİR ÇUVALA KOYMA ALIŞKANLIĞI!

Mert Yıldırım / 09.04.2025 Son zamanlarda epey moda oldu, herkesi ve herşeyi aynı çuvala koymak. …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir