EVET, BAŞKANLIK SİSTEMİ AMA NASIL?

Taner Renda / 16.06.2023

@RendaTaner

Altı yüz yıllık Osmanlı İmparatorluğu sonrası kurulan yeni rejim cumhuriyetti. Ulusal Mücadele’nin en başından beri Sovyetlerin örgütlenmesine benzer bir şura/danışma meclisleri ile neredeyse her kritik aşamada kararlar danışılarak alınmıştı. Ancak kurtuluş/kuruluş yaklaştıkça; öne çıkanlar başta Mustafa Kemal olmak üzere, kafalarındaki yönetim biçimini uygulamak için önceleri zaman zaman tek başlarına kararları alırlarken; işler ilerledikçe “ayakaltlarında dolaşanları” görmezden gelmeye ve giderek de bunları yollarından çekilmeye zorladılar. Direnenleri de: ellerinin altında bulunan fedailerle tasfiye ettiler. Ve sonunda kurulan Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin “tek bir lideri, tek bir kurucusu ve tek bir sahibi” olarak Mustafa Kemal Atatürk, TEK ADAM REJİMİNİ ölünceye kadar yaşama geçirdi.

Mustafa Kemal’in ölümü ile TEK ADAM REJİMİ sona ermedi. Yerine geçen “İkinci adam” yani İsmet İnönü de bu TEK ADAM REJİMİNİ, dış etkenlere bağlı olarak değiştirmek zorunda kaldığında; (CHP’nin içinden çıkan bir gruba) 1950 yılında yapılan ilk serbest diyeceğimiz seçimde yenildi. Peki, yeni gelenler ne yaptı? Elbette on yılın sonuna kadar; onlar da kendisinden öncekiler gibi TEK ADAM REJİMİNİ devam ettirdiler.

1960 askeri darbesi, 1971 askeri muhtırası ve en sonunda 1980 askeri darbesi ile TEK ADAM REJİMLERİNİN askeri versiyonlarını yaşadık. Yüz yıllık cumhuriyet deneyiminin hepi topu belki de yirmi beş yılını demokrasicilik oynayarak Erdoğan’ın TEK ADAM REJİMİNE geldik. Ne muhteşem bir demokrasi geçmişimiz varmış ki; bu son TEK ADAM REJİMİNİ seçimle yıkıp; yerine geliştirilmiş parlamenter sistemi kurarak; demokrasi şampiyonu olmak istedik. Aslında hiç birinin diğerinden son tahlilde nitelik olarak pek farkı yok. Özü itibarı ile hepsi de sermayenin çıkarları etrafında örgütlenmiş ve ülkedeki sermaye birikimini halkın büyük bir kesimi aleyhine tamamlamaya yönelik örgütlenmelerdi.

Ülkedeki nesnel gerçeklik bu yönde ilerlerken; kendi öznel isteklerimizin gerçekleşmesini beklemek hayalciliktir. Bizim burada yapmamız gereken şey: nesnel gerçekliğe uygun adımlar atılırken; demokrasiye gidecek adımların da aynı zamanda atılmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılmasını örgütlemek olmalı. O zaman başkanlık rejimini kabul edip; onun tek adamlığa yönelmesini engelleyecek yetki paylaşımlarını ve karar alma süreçlerinin geniş halk kesimlerini de içine alacak düzenlemelerle yetkilendirilmek gerekecek.

Anayasalar ne kadar demokratik olursa olsun; yönetimler zaman içinde o yasaların yorumlanmasını ve/veya yorumlamayanları, yorumlayacaklarla değiştirmelerini her zaman isteyeceklerdir. Yargı, Yürütme ve Yasamanın tek elden değil de, bir birinden bağımsız ama birlikte hareket edecek hale gelmesini sağlamalıyız. Demokrasiyi ayakta tutacak kurumların atamaları kolektif akıl ile liyakate göre yapılmalı. Özellikle yargı atamalarında yönetimin gölgesi bile düşemeyecek biçimde yapılmalı. Hatta yönetimin kendi isteklerine uygun kararlar vermeyen hakimlere yapılabilecek baskılardan korumak en temel görevler arasında gelmeli.

TBMM’e seçilmiş milletvekilleri, her zaman parti ve onun genel başkanlarının istekleri doğrultusunda hareket ederler. Çünkü milletvekili olan bir kişi bir kere kapağı meclise attı mı; artık sadece partinin grup başkan vekillerinin birer kuklası olarak vekilliklerini sürdürmek zorundadır. Aksi durumda; bu ballı çalışma şartlarına ilk seçimde veda ederler. O nedenle: bir partinin milletvekili olmasının yerine, milletin vekili olmalarının sağlanması gerekir. Elbette yine bir partiden seçilecek ama hangi ilin, hangi ilçesinin vekili olacaksa; orada yaşayan partililerin oyları ile ön seçimler sonucunda belirlenmesi ile genel başkana değil, onu seçen insanlara karşı sorumlu olacakları bir sistem getirilmeli. Ve milletvekili aylıkları ve ona sağlanan olanaklar milletvekilliğinin asla meslek olmasını özendirmemeli. Dokunulmazlıklar, sadece kürsüde yapacağı konuşmalarla sınırlı olmalı. Hele hele bizdeki şu an yürürlükte olan iki sene milletvekilliği yapanın; emekliliği hak etmesinin mutlaka önüne geçilmeli.

Parti kapatma, milletvekilliğinin düşürülmesi ve belediye başkanlarının görevden alınması mutlaka engellenmeli. Yasalarda belirtilen suçları işledikleri mahkemelerde kanıtlanana kadar bu işlemler uygulanmamalı. Hiç kimse, aksi kanıtlanana ve bağımsız hakim ve mahkemelerde suçsuz yere önceden hapse atılmamalı. Danıştay, Sayıştay ve Yargıtay’ın kararları alt mahkemelerce kişilerin lehine hemen uygulanmalı. Anayasa Mahkemesi’nin ve Uluslararası Mahkemelerin kararları da yine kişilerin lehine olarak derhal uygulanmalı.

Tüm bunların yanı sıra, en az bunlar kadar önemli bir konu daha var değişmesi gereken: Vergilendirme sistemi. İşçi, işveren ve esnaf, hepsi gelir vergisine tabidir. Ve asıl haksızlık ise, dolaylı olarak ödediğimiz vergilerde ortaklaşma ve eşitlenmede yaşanıyor. Ve Devlet burada Gelir Vergisinde daha ücretler elimize geçmeden kaynağında kesiyor. Daha sonra da Beşli Çete ve KOÇ Gurubu’nun bir üyesi gibi benim aldığım her mal ve hizmetten de KDV v e ÖTV’yi de ekstradan içine atarak; beni onlarla eşitliyor. Toplanan vergiler içinde: Gelir Vergisi ödeyen çalışan kesim, her zaman bu büyük sermayeden fazla miktarda vergi ödüyor. Ama iş mal ve hizmetlerin alımında ödenen KDV ve ÖTV’ye gelince de: benimle Beşli Çete ve KOÇ Gurubunu eşitlemeyi uygun görüyor. Bu haksızlık asla kabul edilmemeli. Ücretler, çalışanlara ve emeklilere brüt miktar olarak verilmeli. Aldığım mal ve hizmetler çıktıktan sonra; eğer alacaklı devlet ise; ona göre bir vergilendirme ile adaletsizlik en azından bir miktar daha adil olmaya doğru yaklaşır. Tüm bu siyasi düzenlemelerin sağlanabilmesi için mutlaka bu tür adil vergi düzenlemesi yapılmalı.

Hamiş: Bizler Sol, Sosyalist ve Komünist olabiliriz. Ama ülkenin gidişatı bırakın Sosyalizme doğru rotasını çevirmesini, İslami Faşizmin pençesi altında doludizgin Sıradan Faşizme yol almakta. Bu nedenle esas olanı başa koymasına koyacağız da, bu şimdilik bizim ufkumuz olarak kalacak.

Yazarımızın daha önce yayınladığımız yazıları.

SORUN SEÇMENDE Mİ, YOKSA PARTİLERDE Mİ, YOKSA SİSTEMDE Mİ?/11.06.2023

28 MAYIS SEÇİMLERİ ÖNCESİ ÜÇ ÖNEMLİ TESPİT/22.05.2023

EŞEĞİ CHP’LİLER KAYBETTİ, BİZE BULMAK KALDI/17.05.2023

14 MAYIS SEÇİM GECESİ NE Mİ OLUR?/10.05.2023

YİRMİ BİR YILLIK BİR DÖNEMİN SON HAFTASINDA NELER OLDU VE NİYE OLDU?/07.05.2023

SON ON GÜN PLANLARI VE OLAĞAN ŞÜPHELİLER/02.05.2023

SON DÜZLÜKTE İTTİFAKLAR VE ERDOĞAN’IN RAHATSIZLIĞI 28.04.2023

Beterin Beteri ya da Demokrasi/22.04.2023

NORMAL BİR SEÇİM YAŞAMAK İÇİN/13.04.2023

MHP’NİN SON DANSI, AKP’NİN SONUNU MU GETİRİYOR?/10.04.2023

MİLLETVEKİLİ Mİ YOKSA MİLLETİN VEKİLİNİ Mİ SEÇMELİYİZ?/06.04.2023

HDP’DEN YEŞİL SOL PARTİYE VE DEVLETİN DEĞİŞİMİ/26.03.2023

14 MAYIS SEÇİMLERİ VE YAŞAMSAL GÖREVLER/14.03.2023

AYM’NİN SON KARARI VE OLASILIKLAR/10.03.2023

ŞİMDİ BU TEZEĞİ NİYE YEDİLER?/08.03.2023

ASENA MERAL HANIM’IN HAYALLERİ VE GERÇEKLER/04.03.2023

AKP’NİN OY DEPOLARI VE GÜNCEL HEDEFLER/02.03.2023

6 ŞUBAT DEPREMİNİN ÖĞRETTİKLERİ/26.02.2023

DEVLETİN OLANAKLARI İLE ERDOĞAN’IN PLANLARI/19.02.2023

BÜLENT ARINÇ VE SİVİL DARBE ÇAĞRISI/15.02.2023

DEPREM DEĞİL AMA DEVLET ÖLDÜRÜR /08.02.2023

MERAL HANIMI NEDEN SEVMİYORUM?/04.02.2023

İRFAN FİDAN NEDEN AYM BAŞKANI SEÇİLEMEDİ?/ 03.02.2023

BARDAĞIN YARISI BOŞ MU, YOKSA DOLU MU DİYECEĞİZ?/01.02.2023

ANAYASA MAHKEMESİ KENDİNİ İNKAR ETTİ /26.01.2023

EVET, KARANLIĞIN EN KOYU OLDUĞU ANDAYIZ AMA YEPYENİ BİR GÜNE DE UYANMAK ÜZEREYİZ/23.01.2023

UĞUR DÜNDAR, SADAT VE BAHÇELİ/18.01.2023

HDP TEK BAŞINA CUMHURBAŞKANI ADAYINI AÇIKLAMAK ZORUNDA KALDI./09.01.2023

ÜLKENİN AHVALİ KAOSA YAKIN EDİLİYOR/ 06.01.2023

ORTAK ADAY, ORTAK PROGRAM VE ORTAK SEÇİM ZAFERİ/26.12.2022

İMAMOĞLU NEDEN DESTEKLENMELİ /23.12.2022

YENİ CUMHURBAŞKANIMIZI ERDOĞAN SEÇTİ: EKREM İMAMOĞLU/15.12.2022

DİSTOPİK BİR HİKAYE Mİ ANLATILAN? / 13.12.2022

ÇUKURUN DİBİNDEYİZ AMA BAZILARIMIZ HALA YILDIZLARI SEYREDİYOR*/07.12.2022

JİN, JİYAN, AZADİ (KADIN, YAŞAM, ÖZGÜRLÜK) /27.11.2022

ÜLKEMİZDE SEÇİM ÇALIŞMALARININ STARTI 13 KASIM’DA VERİLDİ./13.11.2022

KILIÇDAROĞLU’NUN UYUŞTURUCU VE KARA PARA ÇIKIŞI BİZE NE ANLATIYOR?/02.11.2022

MUHALEFETİN TUTUMU ERDOĞAN’I ZORLA BAŞKAN YAPTIRACAK/26.10.2022

CHP Bir Milli Güvenlik Sorunu mudur ? /22.10.2022

7-8 EKİM GECESİ/05.10.2022

ÜLKE İÇ SAVAŞIN EŞİĞİNDEN ŞİMDİLİK DÖNDÜ/01.10.2022

SEÇİME BEŞ KALA SİYASETİMİZİN AHVALİ/01.10.2022

YİNE Mİ ŞAH VE MAT’A GELİNİYOR? /23.09.2022

SAĞ’A KARŞI SAĞ’I DEĞİL, SOL’U OLUŞTURMALIYIZ/17.09.2022

YENİ DÖNEMDE HDP’YE BAKANLIK VERİLİR Mİ?/05.09.2022

SEDAT PEKER, SPK BAŞKANI VE KIZ KARDEŞİ VE DE GÜLŞEN/28.08.2022

AMİP DEĞİL BİLİNÇLİ İNSANIZ /22.08.2022

AHMET DAVUTOĞLU’NUN ENDİŞELERİ VE GERÇEKLER/11.08.2022

MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI VE ÜLKENİN AHVALİ (II)

MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI VE ÜLKENİN AHVALİ /04.08.2022

YA DEMOKRASİ YA FAŞİZM / 18.07.2022

ÇÖZÜM BİZİZ /04.07.2022

KÜRT BAŞKAN SELAHATTİN DEMİRTAŞ /26.06.2022

ERDOĞAN ADAYLIĞINI AÇIKLADI, HEM DE SEÇİMLER NORMAL ZAMANINDA YAPILACAKMIŞ/11.06.2022

SOLDAN BAKIŞLA YENİ BİR YEMEK YAPMAK GEREK/06.06.2022

ERDOĞAN NİYE SÜRTÜK DEDİ ?/ 04.06.2022

HALK KUMAR OYNAR MI ? /29.05.2022

SİZLERİ TANIMIYORUZ/22.05.2022

SARI İNEKTEN SONRA SIRADA BİZ VARIZA GELDİK/12.05.2022

GENÇLİK, ANILAR VE GELECEĞİMİZ ÜZERİNE BİRKAÇ NOT/02.05.2022

YİNE AYNI SENARYO VE YİNE AYNI SONUÇ MU ? / 22.04.2022

ÇÖZÜM İÇİN FARKLI BAKIŞ AÇILARI GEREK /20.04.2022

AVRASYACILIK ÖLDÜ, YAŞASIN NATO /31.03.2022

ERKEN VEYA GEÇ YAPILACAK SEÇİMDEKİ OLASILIKLAR/22.03.2022

1915 Çanakkale Köprüsü Yapıldı Yepyeni Bir Kazığımız Daha Oldu/19.03.2022

Sesiniz Sokakta Daha Gür Çıkar /13.03.2022

Sado Mazoşizm mi ? Stockholm Sendromu* mu ? /08.03.2022

Ukrayna’ya Çok Üzülen Bizleri Seviyorum 03.03.2022

“Vatana Hizmet Ediyorum Sandım” 18.02.2022

ÖDEMİYORUZ /09.02.2022

ARTIK YOLA ÇIKTILAR… /07.02.2022

BU KÜRTLERİ VE HDP’Yİ NE YAPACAĞIZ? /05.02.2022

TARİH YİNE TEKERRÜR EDİYOR /01.02.2022

DEVLET’DE “NÖBET DEĞİŞİMİ” BAŞLIYOR MU? / 28.01.2022

YAŞATILAN TÜRK SOLUNUN, KÜRTLERLE İMTİHANI MI?/ 23 Ocak 2022

BÖLÜNÜYORUZ O HALDE FAŞİZMLE YÖNETİLECEĞİZ / 17.01.2022 

ARINMA GECELERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ / 14.01.2022

KAZAKİSTAN’DA HALKIN DEMOKRASİ DERSLERİ VE TÜRKİYE İLE İLİŞKİSİ NEDİR? / 10.01.2022

2022, RİSKİN TOPLUMSALLAŞTIRILDIĞI BİR YIL OLACAK / 01.01.2022

20-21 ARALIK, KERİZ SİLKELEME OPERASYONU VE BASKIN SEÇİM / 24.12.2021

GELECEĞİMİZİ BELİRLEYECEK OLAN, SOL’UN HDP İLE OLAN İŞBİRLİĞİNİN NİTELİĞİ OLACAKTIR / 17.12.2021

ÖLÜ SEVİCİLİĞİ Mİ, YENİ BİR YAŞAM MI? / 15.12.2021

İKTİDARI VE MUHALEFETİYLE 2021’İ BİTİRİRKEN /05.12.2021

HDP VE ESAS OLANI BAŞA KOYMAK MESELESİ / 27.11.2021

MELEKLERİN CİNSİYETİNDEN, NASIL YAPMALIYA GELDİK./ 23.11.2021

ABANIN ALTINDAKİ SOPAYI ÇIKARIYORLAR /09.11.2021

TARİH, YENİ BİR HİKAYE YAZANLARI HEP SEVMİŞTİR/07.11.2021

SAVAŞA KARŞI CHP’NİN DÖNÜŞÜMÜ VEYA BİRLİKTE YAŞAYABİLMENİN İLK IŞIĞI /27.10.2021

ELİNDE ÇEKİÇLE BANKAMATİKLERE SALDIRILIYORSA; KAÇMA VAKTİNİZ GELDİ DEMEKTİR / 27.10.2021

GELİYOR GELMEKTE OLAN AMA MUHALEFETİN HALİ İÇLER ACISI / 23.10.2021

SADAT, SEDAT, DARBE VEYA SOKAĞIN ORTAK SESİ OLMAK/16.10.2021

GODOT’YU BEKLEMEYE GEREK YOK, YOLA ÇIKMAK İÇİN / 11.10.2021

HER EVE BİR PARA SAYMA MAKİNASI KONACAK KADAR PARAMIZ OLACAK /11.08.2021

ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR DİYE DÜŞÜNENLERE: ÇANLAR HEPİMİZ İÇİN ÇALIYOR ARTIK/05.08.2021

EVET, ARTIK BU ÜLKENİN VE İÇİNDE YAŞAYAN İNSANLARININ GERÇEKTEN BİR BEKA SORUNU VAR: IRKÇILIK/01.08.2021

TÜRKİYE’DE İÇ SAVAŞ ÇIKARILMAYA MI ÇALIŞILIYOR ?/22.07.2021

DERE GEÇİLİRKEN; BAHÇELİ AT MI DEĞİŞTİRİYOR?/17.07.2021

Kürtleri o kadar çok seviyoruz ki yok edilmelerine hiç ses çıkarmıyoruz /14.07.2021

HDP’siz çözüm olmaz olsa da ona da zaten faşizm denir / 08.07.2021

UMUT/UMUTSUZLUK, KORKU/CESARET, YILGINLIK/DİRENİŞ /30.06.2021

O PARALARI SİZDEN SÖKE SÖKE ALIRLAR” / 27.06.2021

ERDOĞAN VE MHP + MAFYANIN BİLEK GÜREŞİ 22.06.2021

HAMDOLSUN, ERDOĞAN EV ÖDEVİNİN NE OLDUĞUNU ANLADI / 17.06.2021

Peker, Erdoğan abisi ile helalleşmeyi niye erteledi ? / 02.06.2021

Erdoğan değil Demirtaş’ın hapiste olması ya da özgür kalması ülkenin kaderini belirleyecektir. / 29.05.2021

Tek bir kural var kuralsızlık / 26.05.2021

SEDAT PEKER’İN GÖMLEĞİNİN RENGİ, BEYAZDAN SİYAHA DÖNDÜ / 23.05.2021

BİZ HEPİMİZ AİLEYİZ VE HER SUÇTA BERABERİZ” / 07.06.2021

Devletin mafyası mı yoksa mafyanın devleti mi? / 2 / 21.05.2021

Kanserin üçüncü evresinden, dördüncü evresine geçen ülkemiz /14.05.2021

Birlikte olursak; her şeyi değiştirebiliriz / 04.05.2021

Ne yapmalı, nasıl yapmalı ve kiminle yapmalı? / 30.04.2021

Devlet mi mafyalaştı, yoksa mafya mı devletleşti? / 22.04.2021

Katastrof / Büyük yıkım kapımızda / 24.04.2021

Canı sıkkın hava ve rüzgar / 18.04.2021

Ülkemizin ahvali: Sadece parasız, işsiz ve aşısız değiliz. Geleceğimizi de kaybediyoruz / 11.04.2021

Ülkeyi Nasıl Yönettilerse Pandemiyi de öyle yönetti AKP 09.04.2021

Ülke soyulurken değil, soğan soyulurken ağlayan ulusalcılar / 05.04.2021

Ben Erdoğan’ın yerinde olsaydım / 30.04.2021

Polis, ülkede toplumsal düzeni korur ve huzuru sağlar, gerçekten öyle mi? / 03.04.2021

BEN ERDOĞAN’IN YERİNDE OLSAYDIM / 30.03.2021

Diğer Yazılar

12 EYLÜL DARBESİNDEN SİYASAL İSLAMCI REJİME DOĞRU 44 YIL

Mustafa Durmuş /12 Eylül 2024 Geçen yüzyılı belirleyen olgulardan birisinin askeri darbeler ya da darbe …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir