Mustafa Durmuş / 13 Mayıs 2023
Geçen yüzyılda “Sevilmeyen Yazılar” adlı kitabında ünlü filozof Bertrand Russell, şunları yazmıştı:
“Elbette her yerde ekonomik eşitsizlikler var ama bu eşitsizlikler demokratik bir rejimde azalma, oligarşilerde ise artma eğilimindedir. Dahası oligarşinin iktidarının olduğu her yerde, buna karşı başarılı bir karşı çıkışın zorluklarından ötürü, ekonomik eşitsizlikler kalıcı bir hale gelir. Yalnızca demokrasi, ifade ve örgütlenme özgürlüğü, iktidarı elinde bulunduranların, azınlık için lüks olan, buna karşılık çoğunluğu aşırı yoksullaştıran bir köleci devletin kurulmasını önleyebilir”. (1)
20’nci yüzyılın en etkili ve yaygın olarak bilinen entelektüel figürlerinden birisi olan Russell (1872 – 1970) bir filozof, matematikçi, eğitim ve cinsel reformcu, pasifist ve yazardı. 1950 yılında dünya edebiyatına kapsamlı katkıları ve “ özgür konuşma ve özgür düşüncenin korkusuz bir savunucusu olduğu” gerekçesiyle Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştü. Birinci Dünya Savaşı’nda savaş karşıtı vicdani retçi olarak hapse atılmıştı.
Russell, önde gelen bir savaş ve emperyalizm karşıtıydı. Adolf Hitler’e karşı kampanya yürüttü, ardından Stalinizmi eleştirdi, ABD’nin yürüttüğü Vietnam Savaşına karşı çıktı. Nükleer silahsızlanmanın da en açık sözlü savunucularından biriydi.
Burjuva demokrasisi ile faşizm aynı değil
Russell’ın demokrasi ve oligarşiler arasındaki farka ilişkin olarak 1951 yılındaki bu tespitlerini günümüz kapitalizmi koşullarında şöyle güncelleyebiliriz:
Burjuva demokrasisi de, faşist diktatörlük de kapitalist toplumlara özgü devlet biçimleridir, özünde kapitalist sistemin ürünleridir. İlki “örtülü”, diğeri “açık” burjuva diktatörlüğü olarak tanımlanabilir.
Bu bağlamda elbette her ikisi de işçi sınıfı başta olmak üzere tüm emekçi sınıflar ve ezilen halklar açısından ideal devlet biçimleri değildir. Diğer yandan, liberal demokrasiler ile faşizmi birbirinin karşıtı ya da ikamesi iki devlet biçimi olarak görmek ne kadar yanlışsa, aralarındaki özellikle de emekçi kitleler açısından önemli farklılıkları görmemek de o kadar yanlıştır.
Öncelikle faşizm, kapitalizmin meşruiyetini politik olarak sorgulamayan ancak onu farklı bir biçimde yönetme iddiasında olan bir rejimin adıdır. Diğer yandan faşizm, kapitalizmin yönetilmesi konusunda sıkıntıya düşüldüğünde başvurulan herhangi bir seçenek değil, derin bir kriz ve şiddet ortamında hakim sınıflar açısından en iyi çözümlerden biridir, hatta bazen geride kalan son seçenektir.
Faşizm tekçidir, otoriterdir, totaliterdir
Faşizmin kök salması için yeterli olmayan ancak gerekli olan bir koşul söz konusudur: Faşist liderler sadece yasaları çiğnemekle yetinmemeli, burjuva demokrasisini de ortadan kaldırmalıdırlar. Günümüz faşist liderlerinin sıklıkla burjuva yasalarını, burjuva hukukunu dahi tanımazlığı buradan gelir.
Bu bağlamda faşizm her zaman burjuva demokrasisinin temellendirildiği fikirleri reddeder ve yerine yenilerini koyar. Bunlar örneğin, çoğulcu fikirlerin, demokratik seçimler yoluyla çoğunluk iktidarını oluşturma düşüncesinin ve azınlık haklarının tanınmasının reddedilmesidir. Faşizm bunların yerine tekçi-katı disiplin ve şefin/reisin ve onun emrinde hareket edenlerin otoritesi gibi kavramları koyar. Bu yer değiştirme her zaman gerici fikirlere ve düşüncelere başvurularak yapılır. Bu amaçla ‘devlet dini’, ‘tek bir etnisiteye ya da ırka dayalı ulus’ gibi söylemler propagandalarının temelini oluşturur. (2)
Faşistlere göre demokrasi sadece verimsizliğe ve etkisizliğe yol açar, bu nedenle parlamenter sistem ortadan kaldırılmalı ya da tamamen etkisiz hale getirilmelidir. Ulusun gücü, onun iyi disipline edilmiş faşist partinin seçkinleri tarafından yönetilmesiyle artırılır. Sorgulanamaz ve vahiy inmiş bir liderin yönetimi altında düzen ve istikrar yeniden kurulabilir ve ulus ileriye gidebilir. İnsanlar devlete hizmet ettiklerinde değer kazanırlar. Bu nedenle de örgütlenme ya da düşünce özgürlüğü tehlikelidir.
Kısaca, faşist bir devlet yurttaşlarının tüm politik, ekonomik ve sosyal faaliyetlerini denetleyen totaliter bir devlettir. “Her şey devlettedir, devlet içindir, hiçbir şey devlet dışında ya da devlete karşı olamaz”. Kitleler sadece faşist ideolojiye ve lidere inanmalı, itaat etmeli ve onun için savaşmalıdır. (3)
Faşizm altında hak mücadelesine izin verilmez
Emekçiler açısından, faşizm altında işçi sınıfının kendi sınıf sendikalarında örgütlenebilmesi, ekonomik ve demokratik hakları için mücadele edebilmesi ve emek sömürüsünü azaltabilmesi imkansız olmasa da, çok zordur.
Bu durum kültürlerini, inançlarını diledikleri gibi yaşayamayan, anadillerini kullanamayan halklar ve toplumda kadınlar başta olmak üzere diğer ezilen kimlikler için de geçerlidir.
Diğer yandan tarih geçtiğimiz yüzyılda, özellikle de gelişmiş ülkelerde, burjuva demokrasileri altında işçi sınıfının ve solun örgütlenebilmesinin daha kolay olduğunu, ekonomik- demokratik hak ve özgürlüklerin daha rahat elde edilebildiğini, kadınların daha kolay özgürleşebildiklerini ortaya koymuştur.
Karşı karşıya olduğumuz tehlikenin büyüklüğünün farkında mıyız?
Bugün ülkemiz koşullarında karşı karşıya bulunduğumuz tehlikenin ne denli büyük ve korkunç olduğunu iyi kavramalı, bu tehlikeyi teşhir etmeli, anlatmalı ve buna karşı direnci ve mücadeleyi örgütlemeliyiz.
Bu yolda ilk olarak birbirimizle uğraşmaktan ve kısır çatışmalardan vazgeçmeli ve tüm enerjimizi faşizmi kurumsallaştırmaya çalışan iktidar ile mücadele için harcamalıyız. Örgütlü kötülüğün karşısında iyiliğin örgütlü öz dayanışmasını ve savunmasını inşa etmeliyiz. Demokrasi güçlerinin ortak muhalefet altında faşizme karşı mücadelesini desteklemeliyiz.
Faşizmi yenmek için son şans
Bu bağlamda bu Pazar günü yapılacak olan seçimler, faşist diktatörlüğün mü yoksa kısıtlı bir burjuva demokrasisine geri dönüş mü, hangisinin galip geleceğini belirleyecek öneme sahip seçimlerdir. Bu nedenle faşist diktatörlüğe karşı en geniş demokrasi ittifakının kurulması son derece elzemdir.
Seçimlerin sonucunu demokrasi açısından belirleyecek olan, faşist diktatörlük karşısında kısıtlı da olsa burjuva demokrasisine geri dönüşü savunan Millet İttifakı ve daha ileri hedefleri olan Emek ve Özgürlük İttifakı ve Sosyalist Güç Birliği İttifakı ile birlikte yürüyen halklarımızın kararlı, cesur ve örgütlü bir biçimde sandığa gitmesi olacaktır.
Seçimleri boykot etmek çocukluk hastalığıdır
Bu bağlamda, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yüzeysel bir biçimde “burjuva adaylar arasındaki seçim” gibi niteleyerek boykot etmek ya da tüm demokratik muhalefetin ortak adayı olan K. Kılıçdaroğlu’na oy vermemek (niyetten bağımsız olarak), sadece faşist diktatörlüğün inşasına hizmet eden bir tutumdur.
Ayrıca milletvekili seçimleri de Cumhurbaşkanlığı seçimleri kadar önemlidir. Zira tarihimizin en karanlık ittifaklarından biri olan Cumhur İttifakının milletvekilliği seçimlerinde de hezimete uğratılması ve muhalefetin demokratik bir Anayasa yapmaya yetecek çoğunlukta milletvekili çıkarması gereklidir.
Sonuç olarak
Bu noktada Meclis’e girecek olan milletvekillerinin niteliği de son derece önemlidir. Zira emek, özgürlükler, demokrasi ve barış karşıtı (ya da yanlısı) tüm yasal düzenlemeler bu Meclis’te yapılacak, bu yöndeki mücadelenin önemli bir kısmı bu zeminde yürütülecektir. Bu yüzden de emeğe, doğaya, özgürlüklere, barışa ve demokrasiye sıkı sıkıya bağlı yurttaşlarımızı milletvekili olarak Meclis’e göndermeliyiz.
Olasılığı hayli yüksek bir seçim zaferinin ardından kurulacak yeni iktidarın önüne gelecek çok büyük bir ekonomik enkazın olduğu da, doğası gereği bu enkaz karşısında çözüm üretmekte zorlanacak olan Millet İttifakının bu konudaki ufkunun yetersizliği de aşikardır.
Bu nedenle de, bir yandan ülke genelinde, yerellerden başlayarak emek ve doğadan yana “dayanışma ekonomilerini” inşa ederken, diğer yandan devasa boyuttaki ekonomik enkaz karşısında emekten yana çözümleri üretebilmeleri ve savunabilmeleri için Meclis’te sol, sosyalist, halkçı, demokrat, yurtsever milletvekillerinin sayısını artırmalıyız.
Kısaca, faşist diktatörlüğe geçit vermemek için Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 1 oy Kemal Kılıçdaroğlu’na, 1 oy da yeni dönemin demokratik toplumunun ve demokratik geçiş ekonomisinin inşası için Yeşil Sol Parti’ye…
Anahtar sözcükler: 14 Mayıs Seçimleri, Demokrasi, Faşizm.
Dip notlar:
- Bertrand Russell, Unpopular Essays, Ch: III, The Future of Mankind, The Atlantic, (March 1951), s. 59.
- Samir Amin, “The return of Fascism in Contemporary Capitalism”, Monthly Review, Vol. 66 / 4 (September 2014).
- “Italian fascism: path towards seizure of power”, http://eu.eot.su/italian-fascism-path-towards-seizure-of-power (22 October 2015).
Yazarımızın daha önce yayınladığımız makaleleri
GELİR ADALETSİZLİĞİ: MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR!/12.05.2023
İHA VE SİHALARLA ÖVÜN AMA İŞ CİNAYETLERİNİ ÖNLEMEDE
HANİ BU YIL AYA GİDECEKTİK ? /22.04.2023
BÜTÇE AÇIĞI VE CARİ AÇIK ALARM VERİYOR ! /25.03.2023
AVRUPA’NIN PLASTİK ÇÖPLÜĞÜNE DÖNÜŞMÜŞÜZ!/19.03.2023
“DÜNYADA ÖZGÜRLÜKLERİN DURUMU” RAPORUNDA TÜRKİYE/13.03.2023
CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILINDA ADALETLİ BİR VERGİ SİSTEMİNE OLAN İHTİYAÇ DEVAM EDİYOR./25.02.2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ VE KOMPLO TEORİLERİ/19.02.2023
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİ YURTLARINDAN ETMEYİN !/13.02.2023
TİLKİYE “TAVUK SEVER MİSİN” DİYE SORMUŞLAR, KIS KIS GÜLMÜŞ/06.02.2023
VERGİNİ DERT ETME OYUNU VER YETER /02.02.2023
ŞEHİRLERİN ISLAHINDA YENİ BİR YAKLAŞIM: GERİLLA ŞEHİRCİLİĞİ/28.01.2023
SAĞ POLİTİKALAR KRİZİN FATURASINI EMEKÇİLERE ÖDETİR/20.01.2023
“YERLİ VE MİLLİ” İHRACAT MODELİ/18.01.2023
ÜCRET ARTIŞI MI ENFLASYONA, ENFLASYON MU ÜCRET ARTIŞINA NEDEN OLUYOR ?/12.01.2023
2017’DEN BU YANA TÜRKİYE’NİN DÜNYA EKONOMİSİ İÇİNDEKİ PAYI BEŞTE BİR AZALDI/31.12.2022
KONAKLAMA VERGİSİ VE DIŞLANAN YEREL YÖNETİMLER/23.12.2022
SAHİ BİZ NEDEN VERGİ ÖDÜYORUZ ? /11.12.2022
FITCH’IN 2023 SEÇİM SENARYOSU ÜZERİNE KISA BİR DEĞERLENDİRME/03.12.2022
ÇOCUK YOKSULLUĞU SADECE BİR ADALET EKSİKLİĞİ SORUNU MUDUR ?/29.11.2022
SON FAİZ İNDİRİMİ KİME YARAYACAK ? /25.11.2022
MECLİS’TE BÜTÇE GÖRÜŞÜLÜRKEN BİR “BARIŞ BELGESİ” OLARAK “MAGNA CARTA’NIN ÖNEMİ/21.11.2022
HAZİNE’NİN EUROBOND BORÇLANMASI VE İÇİNE DÜŞTÜĞÜMÜZ BORÇ TUZAĞI/09.11.2022
KAR VE EKOLOJİK ZARAR EL ELE/08.11.2022
2023 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TEKLİFİ ÜZERİNE BAZI NOTLAR/22.10.2022
YÜKSEK ENFLASYON HALKI EZEN BİR VERGİYE DÖNÜŞTÜ/08.10.2022
“PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ” ALTINDA AZALAN EKONOMİK REFAHIMIZ/26.09.2022
ENFLASYON VE YAŞAM MALİYETİNDEKİ ARTIŞLARLA MÜCADELE EMEKTEN YANA POLİTİKA ARAÇLARI/17.09.2022
EMEKÇİLERİN ENFLASYONLA MÜCADELEYE BAKIŞI VE PROGRAMI NASIL OLMALI ?/12.09.2022
SAVAŞLARIN VE EŞİTSİZLİKLERİN GÖLGESİNDE BİR “DÜNYA BARIŞ GÜNÜ”/01.09.2022
“KUR GARANTİLİ MİLLİ PARA” VE HAKİKAT ÖTESİ SİYASET/24.08.2022
ANKARA’DAN BİR HABER GELDİ, DEDİLER Kİ PARA POLİTİKASI ÖLDÜ/19.08.2022
ONUN ARABASI VAR GÜZEL Mİ GÜZEL/01.08.2022
TÜİK ENFLASYONU “BATI CEPHESİNDE YENİ BİR ŞEY YOK” / 06.08.2022
SERMAYE KONTROLLERİ (3): İKTİDAR VE MUHALEFET YAN YANA/24.07.2022
FAİZİ Mİ, ANAPARAYI MI SİLELİM, YOKSA EĞİTİMİ TÜMDEN ELDEN Mİ GEÇİRELİM?/23.07.2022
BİZ HARİÇ “TÜM DÜNYA YANLIŞ YAPIYOR” OLABİLİR Mİ ?/19.07.2022
İLK 20’YE TEKRAR GİRDİK (!) /14.07.2022
SERMAYE KONTROLLERİ İYİ Mİ KÖTÜ MÜ ?/11.07.2022
SRİ LANKA: İÇ SAVAŞIN PENÇESİNDEN IMF’NİN KAPISINA!/10.07.2022
NATO Zirvesi Toplanırken/30.06.2022
SEÇİM YOLUNDA UKRAYNA SAVAŞI BAHANE EK BÜTÇE ŞAHANE/24.06.2022
ENFLASYON DA BÜTÇE DE FEVKALADENİN FEVKİNDE /20.06.2022
ÖDEMELER DENGESİNE BAK DIŞ GÜÇLERİ GÖR/15.06.2022
EKONOMİK BÜYÜME (2) NEREYE KADAR ? (BÜYÜMENİN NİTELİKSEL SORGULAMASI)/12.06.2022
EKONOMİK BÜYÜME (1): NE PAHASINA ?/07 Haziran 2022
“FAKİRİN CUĞARASINA”, GARİBANIN BİRASINA DOKUNMAK !/30 Mayıs 2022
SEÇİM SATHI MAİLİNDE JEOPOLİTİK RİSKLER DE, KUR DA YÜKSELİŞE GEÇTİ/29.05.2022
KONUTTA ÜÇ MÜJDELİ HABER (2) ALTERNATİF BİR KONUT POLİTİKASI NASIL OLMALI ?/22.05.2022
KONUT FİYATLARI VE SURİYELİ SIĞINMACILAR /11.05.2022
EMEK, BARIŞ VE DEMOKRASİ MÜCADELESİ BİR BÜTÜNDÜR / 05.05.2022
UKRAYNA SAVAŞI, GIDA ENFLASYONU, ARTAN YAŞAM MALİYETLERİ VE KAPIDAKİ AÇLIK/17.04.2022
YENİ EKONOMİK MODEL BAŞLAMADAN BİTTİ / 12.04.2022
UKRAYNA SAVAŞI, DÜNYA EKONOMİSİ VE BARIŞ GÖRÜŞMELERİ /03.04.2022
BÜTÇEMİZ HAZİNEMİZ MÜSAİT AMA SİZİN İÇİN DEĞİL /23.03.2022
AYNI GEMİDE DEĞİLİZ / 14 Mart 2022
KAPİTALİZM BİRLEŞTİRİCİ DEĞİL PARÇALAYICIDIR, BÜTÜNLEYİCİ DEĞİL BÖLÜCÜDÜR !/6 Mart 2022
ANADİL, DOĞRUDAN DEMOKRASİ, EKOLOJİ VE EMEK MÜCADELESİ / 21.02.2022
Halkın Beslenme ve Isınma Arasındaki Zor Seçimi / 09.02.2022
TÜRKİYE EKONOMİSİ DÜNYANIN GERİ KALANINDAN NEGATİF AYRIŞMAYA DEVAM EDİYOR !/ 28.01.2022
ENFLASYON YERLİ Mİ GEÇİCİ Mİ YÖNETİM HATASI MI ? /24.01.2022
ENFLASYONU DÜŞÜREMEDİK YERİNE İHRACAT VERELİM/ 11.01.2022
2021’DE EKONOMİK TABLO /10.01.2022
TÜRKİYE EKONOMİSİ DÜNYADA İLK 10’A GİREBİLİR Mİ ?, GİRMELİ Mİ ? /03.01.2022
NASS, FED DERKEN ‘ÖRTÜLÜ’ FAİZ ARTTIRIMI GELDİ!/ 23.12.2021
KUR KORUMALI MEVDUAT VE ÖRTÜLÜ FAİZ ARTTIRIMI ÜZERİNE/ 22.12.2021
TÜRKİYE EKONOMİSİ FİNANSAL KRİZDEN ÖNCEKİ SON DURAKTA / 17.12.2021
HOŞ OLMAYAN İKTİDAR ARİTMETİĞİ HALK ENFLASYON VE KUR ALTINDA EZİLİRKEN EKONOMİYİ BÜYÜTMEK/ 04.12.2021
SON FAİZ İNDİRİMİNİN NEDENLERİ VE OLASI SONUÇLARI./ 21.11.2021
DEMOKRATİK KATILIMCI BİR HALK BÜTÇESİNE İHTİYACIMIZ VAR./15.12.2021
KÜRESEL İKLİM FİNANSMANI İKLİM YIKIMINI DURDURABİLİR Mİ ?/ 08.11.2021
İKLİM YIKIMI İLE MÜCADELE COP 26 TOPLANTILARINA SIĞMAZ (1) “NET SIFIR” EMİSYON DEĞİL, GERÇEK SIFIR; EMİSYON GEREKİYOR !/01.11.2021
PROF. DURMUŞ YENİ BİR SAVAŞA GİRMEK YANGINA KÖRÜKLE GİTMEKTİR/ 24.10.2021
DEVLET-SERMAYE SINIFI İLİŞKİSİ BAĞLAMINDA TÜSİAD’IN YAPTIĞI ÇIKIŞ /21.10.2021
VERGİDE EKLEKTİK POPÜLİZM (MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR)/ 17.10.2021
İKLİM GÖÇMENLERİ (İKLİM KRİZİ, GÖÇ VE SIĞINMACI İLİŞKİSİ-2)/10.10.2021
“SINIR / GÖÇ SANAYİ KARMASI” SIĞINMACILARIN ACILARINDAN KAR DEVŞİRİYOR (İKLİM KRİZİ, GÖÇ VE SIĞINMACI İLİŞKİSİ) 1/26.09.2021
EMPERYALİZM VE EYLÜL ASKERİ DARBELERİ : 11 EYLÜL 1973 ŞİLİ VE 12 EYLÜL 1980 TÜRKİYE/11.09.2021
ORTA VADELİ PROGRAM: ORTAYA VASAT PROPAGANDA BELGESİ/ 09.09.2021
DÜNYA BARIŞ GÜNÜ’NDE YÜKSELEN MİLİTARİZM VE ASKERİ HARCAMALAR (İKLİM KRİZİ-MİLİTARİZM İLİŞKİSİ-1)-1) /01.09.2021
İKLİM KRİZİ GELİR EŞİTSİZLİĞİ İLİŞKİSİ /22.08.2021
İKLİM KRİZİ ARTIK BEKLENENDEN ÇOK DAHA YAKIN ! 15.08.2021
ACİLEN ÇÖZMEMİZ GEREKEN 5 TEMEL SORUN /08.08.2021
DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR”DA…/ 01.08.2021
AŞILAMADAKİ SORUN: HALK MI MESAFELİ, İKTİDAR MI YETERİNCE GAYRETLİ DEĞİL ? /30.07.2021
PARANIN İZİNİ SÜR, YOLSUZLUKLARI GÖR! / 19.07.2021
DEMOKRASİYİ SAVUNMAK, KAMUSAL HİZMETLERİ VE KESK’İ SAVUNMAKTIR./ 27.06.2021
KAMU MALİYESİ RAPORU VE BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ BÜTÇEDEKİ ADALETSİZLİKLERİ TESCİL EDİYOR!/23.06.2021
İLK GÜNAHI KİM İŞLEDİ ? / 13.06.2021
YOUTUBE YAYINI : KARANTİNA TV SALYADAN KURAKLIĞA İKLİM YIKIMI VE TÜRKİYE EKONOMİSİ/07.06.2021
BİRİ BÜYÜDÜ, BİRİ KÜÇÜLDÜ BİRİ YENİDEN BULUNDU./06.06.2021
KOLOMBİYA’DA VERGİ İSYANININ ORTAYA ÇIKARDIĞI GERÇEKLER./30.05.2021
YOUTUBE YAYINI: KARANTİNA TV MAFYANIN İKTİSADI, EKONOMİNİN MAFYASI
CARİ AÇIĞA DAYALI BÜYÜMEYE DEVAM / DIŞ BORÇ STOKU VE HEBA EDİLEN 18 YIL (3)/23.05.2021
ÖNCE SOSYAL ADALET /20.05.2021
CARİ AÇIĞA DAYALI BÜYÜMEYE DEVAM / PORTFÖY YATIRIMLARI PARADOKSU (2)/17.05.2021
YOUTUBE YAYINI: KARANTİNA TV: EKONOMİNİN VE YÖNETİMİN PERFORMANSI
CARİ AÇIĞA DAYALI BÜYÜMEYE DEVAM / DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI KURUDU (1)/09.05.2021
GAZETE DUVAR RÖPORTAJI PROF. DR. MUSTAFA DURMUŞ: “KAYNAK OLMADIĞINDAN DEĞİL NİYET OLMADIĞINDAN HALKA DESTEK VERİLMİYOR.”/02.05.2021
SALGINDA 1 MAYIS: RÜYAYI GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRMEK HALA MÜMKÜN !/02.05.2021
YOUTUBE YAYINI: KARANTİNA TV BİZ DURURSAK HAYAT DURUR !: SALGIN KOŞULLARINDA İŞÇİ SINIFI /26.04.2021
İNKAR KRİZ GERÇEĞİNİ ORTADAN KALDIRMAYA YETMİYOR/26.04.2021
GELİR DESTEKLİ BİR AYLIK TAM KAPANMA: HEM SAĞLIĞIMIZI, HEM DE EKONOMİYİ KORUMAK İÇİN/18.04.2021
YOUTUBE YAYINI: KARANTİNA TV “COVID SIRASINDA ve SONRASINDA EMEK DÜNYASI”/12.04.2021
DEVLET BÜYÜRKEN KAMUSALLIK HIZLA TASFİYE EDİLİYOR /11.04.2021
“GÜVEN”, “İSTİKRAR” VE “ŞAHLANAN” TÜRKİYE EKONOMİSİNİN TEKNOLOJİ VE SANAYİ TEMELİ/04.04.2021
SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI STRATEJİSİNE DEVAM /25.03.2021
İKTİDAR BLOĞUNUN STRATEJİSİ ÜZERİNE/24.03.2021
YOLSUZLUK ALGISI ENDEKSİNDE 15 PUANLIK KÖTÜLEŞME/22.03.2021
REFORM ALGISINA DEĞİL KÖKLÜ İLERİCİ BİR DEĞİŞİME İHTİYACIMIZ VAR/14.03.2021
COVİD 19 SALGINININ İKİNCİ YARISINDA TÜRKİYE EKONOMİSİ: GERÇEKLER VE ALGI YÖNETİMİ/07.03.2021
“TEMEL GELİR GÜVENCESİ” ZAMANI / 03.03.2021
COVİD-19 SALGINININ İKİNCİ YARISINDA DÜNYA: DÜNYA EKONOMİSİNE İLİŞKİN ÖNGÖRÜLER.
KAPİTALİZM VE SPEKÜLASYON: TESLA, ELON MUSK VE BİTCOİN
HALK VERGİ YÜKÜ ALTINDA EZİLİYOR, VERGİ REKORTMENLERİ İSİMLERİNİ GİZLİYOR!- SERVET VERGİSİ NEDEN VE NASIL ALINMALI ? (8)/07.02.2021
SERVETİ NEDEN VE NASIL VERGİLENDİRMELİYİZ ?(6. Bölüm) – ZENGİNLERİ VERGİLENDİRMEK İÇİN SOMUT NEDENLER ?/03.02.2021
SERVETİ NEDEN VE NASIL VERGİLENDİRMELİYİZ? (4. BÖLÜM) – MADALYONUN İKİ YÜZÜ: ZENGİNLİK VE YOKSULLUK/17.01.2021
SERVETİ NASIL VE NEDEN VERGİLENDİRMELİYİZ ? (3.BÖLÜM) – EŞİTSİZLİKLER ARTIYOR VE MÜDAHALE GEREKİYOR/03.02.2021
SERVETİ NEDEN VE NASIL VERGİLENDİRMELİYİZ? (2.BÖLÜM): COVİD 19 VE KAMU GELİRİ İHTİYACI/01.02.2021
SERVETİ NASIL VE NEDEN VERGİLENDİRMELİYİZ ? BİRİNCİ BÖLÜM/03.01.2021