GELİR ADALETSİZLİĞİ: MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR!

Mustafa Durmuş / 12 Mayıs 2023

@MDAlterAkademi

Gelir dağılımındaki adaletsizlik ve onun beslediği yoksulluk ülkemizin en temel sorunlarının başından geliyor.

Bu sorun öyle bir sorun ki ülkemiz insanını olduğu kadar, aynı coğrafyadaki diğer halkların da geleceğini derinden etkileyecek olan 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerin sonuçlarına da etki edebilecek bir öneme sahip.

Resmi veriler dahi (özellikle de 2017 yılından bu yana), gelir dağılımının emekçilerin aleyhine olmak üzere daha da kötüleştiğini ve yoksulluğun artık derin bir yoksulluğa dönüştüğünü gösteriyor. Kaldı ki milyonlar bunu kendi yaşamlarından çok daha iyi biliyorlar.

Bir yandan gerçekte yüzde 100’ün üzerinde olan enflasyon, diğer yandan açlık sınırının dahi altında kalan ücretler ve bu duruma sessiz kalan siyasal iktidar bu yoksulluğun asıl nedenlerini oluşturuyor.

TÜİK adaletsizliği gizleyemedi

Ancak mızrak çuvala sığmıyor. Öyle ki TÜİK’in son iki araştırması ülkedeki gelir dağılımı adaletsizliğinin nasıl bozulduğunu, mülksüzleşmenin ve yoksulluğun nasıl arttığını gözler önüne seriyor.

Örneğin, TÜİK’ in 4 Mayıs’ta yayımlamış olduğu Gelir Dağılımı İstatistiklerinde 2022) (1) yer alan veriler ülkedeki sınıfsal ayrışmayı olduğu kadar bölgeler arasındaki eşitsizlikleri de net olarak ortaya koyuyor.

En zengin yüzde 20 milli gelirin yüzde 48’ine sahip

Öncelikle yüzde 20’lik nüfus dilimlerine göre hazırlanmış hane halkı gelirlerinin dağılımına bakıldığında; ülkedeki son yüzde 20’lik (en yüksek) gelirli nüfusun toplam gelirin yüzde 48’ini elde ettiği, kalan yüzde 80’in ise yüzde 52 ile yetinmek zorunda kaldığı görülüyor.

Üstelik 2021 yılından 2022 yılına geçen bir yılda, bu en zengin yüzde 20’nin milli gelirden aldığı pay 1,3 puan artmış. Buna karşılık diğer yüzde 20’lik grupların hepsinin paylarında azalma söz konusu.

Örneğin ilk yüzde 20’nin (en yoksul) milli gelirden aldığı pay 0,1 puan azalarak yüzde 6,0’a; ikinci yüzde 20’nin payı 0,4 puan azalarak yüzde 10,4’e; üçüncü yüzde 20’nin payı 0,4 puan azalarak yüzde 14,7’ye ve dördüncü (ya da ikinci en zengin) yüzde 20’nin payı 0,4 puan azalarak yüzde 20,9’a geriledi.

Orta sınıf yok oldu

Kısaca nüfusun yüzde 60’ı (kabaca 51 milyon insan) milli gelirden sadece yüzde 31,1 oranında bir pay alabiliyor. Ayrıca dördüncü yüzde 20’nin payındaki azalma da son 6 yıldır ilk kez yaşanıyor.

Bu verileri, ülkede artık “en zenginler” ve “en yoksullar “biçiminde kabaca iki kesimin olduğu, “orta sınıf” diye tabir edilen kesimlerin giderek ortadan kalktığı ve derin bir yoksullaşmanın yaşandığı biçiminde yorumlamak mümkün.

“Tek Adam Rejimi” gelir adaletsizliğini artırdı

Bu verilerin 2017 yılından itibaren kötüleşmesi ise ülkedeki “Tek Adam Rejimi” olarak tabir edilen otoriter rejimin, var olan gelir dağılımı adaletsizliğini daha da artırdığının bir kanıtı. Bu da mevcut rejime artık son verilmesi gerektiğinin haklı gerekçelerinden bir diğerini oluşturuyor.

Aşağıdaki tablodan da görülebileceği gibi; en üst gelir grubuna mensup ailelerin (çok büyük ölçüde işveren/sermaye kesiminden oluşuyor) bir yıldaki gelirlerindeki ortalama artış yüzde 61,8 iken, nüfusun çoğunluğunu oluşturan ücretli/maaşlı kesimin (en alttaki ilk üç yüzde 20’lik grup) gelirleri sadece yüzde 21,5 oranında arttı.

Mutlak artış çok daha fazla

Bu durum (farklı gelir gruplarının gelirlerindeki göreli artış bağlamında), gelir dağılımı adaletsizliğindeki son bir yıldaki artışın nedeni gibi görünse de, gelirlerdeki mutlak artışa baktığımızda çok daha çarpıcı bir durum ile karşılaşıyoruz.

Şöyle ki son bir yılda işveren (sermaye) kesiminin gelirindeki ortalama artış 84,202 TL iken, ücretli ve maaşlıların gelirlerindeki bir yıllık ortalama artış sadece 10,053 TL oldu. Yani sermaye kesimi gelirlerini mutlak olarak 8 kattan daha fazla artırdı. Bu da gelir eşitsizliğinin bundan böyle artarak süreceğinin somut bir kanıtı.

Ücretler ve maaşlar büyük ölçüde kayıt altında olduğundan, bu kesimin ücretlerindeki nominal artışları doğru olarak kabul edebiliriz ancak sermaye kesiminin gelirlerinin bir kısmının vergisel ve diğer nedenlerden dolayı kayıt dışı olduğu varsayıldığında, bu kesimin ortalama gelirlerindeki artışın açıklanandan çok daha fazla olduğunu ileri sürebiliriz.

Servet dağılımı çok daha adaletsiz

Bu yüzden de gelir dağılımı kadar servet dağılımındaki adaletsizliğe de bakılması gerekiyor. Ancak bu konuda TÜİK’in her hangi bir çalışması mevcut değil.

Diğer yandan, bazı uluslararası araştırmalardan Türkiye’deki servet dağılımının gelir dağılımından çok daha adaletsiz olduğunu biliyoruz. Öyle ki gelir dağılımındaki eşitsizliği gösteren Gini Katsayısı 0,41 civarında iken, servet Gini katsayısı 0,84 (bu katsayı 1’e yaklaştığında adaletsizlik daha da artıyor).

Ücretlilerin milli gelirden aldığı pay azaldı

Aynı TÜİK bültenine göre, emekçilerin (ücretli ve maaşlıların) milli gelirden aldığı pay son bir yılda 0,9 puan azalarak yüzde 46,2’ye geriledi. Diğer yandan, TÜİK’in 2022 yılı ekonomik büyümeye ilişkin bülteninde durum çok daha farklı sunuluyor.

Bu bültene göre (2), 2022 yılının bütününde ülkedeki iş gücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payı 2021 yılında yüzde 30,1 iken, 2022 yılında yüzde 26,5’e düştü. Üstelik bu gerileme milli gelirin geçen yıl yüzde 5,6 oranında büyümesine rağmen gerçekleşti. Bu durum da ülkede yaşanan kapitalist ekonomik büyümenin gelir dağılımını düzeltmediğinin, daha da kötüleştirdiğinin bir kanıtı.

Enflasyon gelir artışını ortadan kaldırdı

TÜİK’in Gelir Dağılımı İstatistiklerinde dikkat çeken bir başka nokta yıllık ortalama hane halkı kullanılabilir gelirinin son bir yılda yüzde 28,3 artarak 2022’de 98,416 TL’ye çıkmış olması.

Bu durum her ne kadar gelirlerde ciddi bir artış olduğu gibi görünse de, yüzde 100’ü aştığı kesin olan bir enflasyon ortamında hanelerin durumlarının iyileştiği anlamına gelmiyor. Aksine bu artış ortalama olduğu için her hanede aynı biçimde hissedilmediği gibi, yüksek enflasyon karşısında gelirlerde çok ciddi bir erimeyi gösteriyor. Bu da ülkede yaşanmakta olan “yaşam maliyeti krizini” ön plana çıkartıyor.

Bölgeler arası gelir farklılığı iyice arttı

Kaldı ki hane gelirlerindeki ortalama artış bölgelere göre de ciddi farklılıklar gösteriyor. Öyle ki Türkiye genelinde yıllık ortalama eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri 2022 yılında 48,642 TL iken, İBBS 2. Düzey bölgeleri itibarıyla en yüksek olduğu bölge 69,904 TL ile TR10 (İstanbul) bölgesi oldu. Bu bölgeyi, 59,798 TL ile TR51 (Ankara) bölgesi ve 59,272 TL ile TR31 (İzmir)bölgesi izledi.

Diğer yandan en düşük yıllık ortalama eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri 23,063 TL ile TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkâri) bölgesi gibi Kürtlerin ağırlıklı olarak yaşadığı illerde gerçekleşti. Bu da gelir bölüşümü adaletsizliğinin farklı etnisitelere göre daha da arttığının bir kanıtı.

Yoksulluk artışı gizlenemiyor

Son olarak, 8 Mayıs’ta TÜİK tarafından yayımlanan Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri (2022) yoksulluğun arttığını gözler önüne seriyor. Buna göre (3), son bir yılda ortanca gelirin yüzde 60’ının altında elde edilen gelire göre hesaplanan “göreli yoksulluk oranı” 0,3 puan artarak yüzde 21,6’ya yükseldi. Yani TÜİK’e göre ülke nüfusunun yüzde 21,6’sı resmi olarak yoksul.

Diğer yandan, sendikaların yoksulluk sınırı hesaplamalarının çok daha farklı olduğunu biliyoruz. Örneğin TÜRK-İş’e göre 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı bu Mart ayında 31,000 TL’yi geçti. (4)

Keza yoksulluk oranları, Doğu ve Güneydoğu bölgesinin aleyhine olmak üzere bölgelere göre de farklılaşıyor. Örneğin geçen yıl en yüksek yoksulluk oranı Adana ve Mersin illerinde tespit edildi. (5)

Sonuç olarak

Gelir dağılımı adaletsizliği ve bunun beslediği yoksulluk kapitalist sistemin işleyiş biçiminin kaçınılmaz sonuçları. Çünkü bu sistemde (özellikle de neoliberalizm altında), emek gelirleri baskılanırken, sermaye gelirlerinin devasa bir biçimde artmasına izin veriliyor.

Bu noktada siyasal iktidarların da çok büyük sorumluluğu var. Zira ikinci bölüşüm ilişkileri dediğimiz yani para (faiz), maliye/vergi ve harcama politikalarını, bütçeyi emekçilerin, yoksulların aleyhine kullanıyorlar ve mevcut adaletsizliği daha da artırıyorlar.

Bu nedenle de bu sorunların sistemik sorunlar olduğunu unutmadan, önümüzdeki seçimlerde gelir adaletsizliğini ve yoksulluğu daha artıran ve bu adaletsizlikten yüksek kârlar kadar, siyasal rantlar da devşirenlerin iktidarına son vermek ve emekten yana, halkçı bir iktidarı iş başına getirmek gerekiyor.

Anahtar sözcükler: , Bölgesel eşitsizlik, Gelir dağılımı, Seçimler, Ücret, Yoksulluk.

Dip notlar:

  1. https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Gelir-Dagilimi-Istatistikleri-2022 (4 Mayıs 2023).
  2. Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, IV. Çeyrek: Ekim – Aralık, 2022, https://data.tuik.gov.tr (28 Şubat 2023).
  3. https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Yoksulluk-ve-Yasam-Kosullari-Istatistikleri (8 Mayıs 2023).
  4. https://www.turkis.org.tr/mart-2023-aclik-ve-yoksulluk-siniri (29 Mart 2023).
  5. https://www.bloomberght.com/turkiye-nin-goreli-yoksulluk-orani-en-yuksek-bolgeleri (8 Mayıs 2023)

    Yazarımızın daha önce yayınladığımız makaleleri

    İHA VE SİHALARLA ÖVÜN AMA İŞ CİNAYETLERİNİ ÖNLEMEDE

    YETERSİZ KAL/12.05.2023

    HANİ BU YIL AYA GİDECEKTİK ? /22.04.2023

    BÜTÇE AÇIĞI VE CARİ AÇIK ALARM VERİYOR ! /25.03.2023

    AVRUPA’NIN PLASTİK ÇÖPLÜĞÜNE DÖNÜŞMÜŞÜZ!/19.03.2023

    DÜNYADA ÖZGÜRLÜKLERİN DURUMU” RAPORUNDA TÜRKİYE/13.03.2023

    CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILINDA ADALETLİ BİR VERGİ SİSTEMİNE OLAN İHTİYAÇ DEVAM EDİYOR./25.02.2023

    KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ VE KOMPLO TEORİLERİ/19.02.2023

    ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİ YURTLARINDAN ETMEYİN !/13.02.2023

    TİLKİYE “TAVUK SEVER MİSİN” DİYE SORMUŞLAR, KIS KIS GÜLMÜŞ/06.02.2023

    VERGİNİ DERT ETME OYUNU VER YETER /02.02.2023

    ŞEHİRLERİN ISLAHINDA YENİ BİR YAKLAŞIM: GERİLLA ŞEHİRCİLİĞİ/28.01.2023

    SAĞ POLİTİKALAR KRİZİN FATURASINI EMEKÇİLERE ÖDETİR/20.01.2023

    YERLİ VE MİLLİ” İHRACAT MODELİ/18.01.2023

    ÜCRET ARTIŞI MI ENFLASYONA, ENFLASYON MU ÜCRET ARTIŞINA NEDEN OLUYOR ?/12.01.2023

    2017’DEN BU YANA TÜRKİYE’NİN DÜNYA EKONOMİSİ İÇİNDEKİ PAYI BEŞTE BİR AZALDI/31.12.2022

    KONAKLAMA VERGİSİ VE DIŞLANAN YEREL YÖNETİMLER/23.12.2022

    SAHİ BİZ NEDEN VERGİ ÖDÜYORUZ ? /11.12.2022

    FITCH’IN 2023 SEÇİM SENARYOSU ÜZERİNE KISA BİR DEĞERLENDİRME/03.12.2022

    ÇOCUK YOKSULLUĞU SADECE BİR ADALET EKSİKLİĞİ SORUNU MUDUR ?/29.11.2022

    SON FAİZ İNDİRİMİ KİME YARAYACAK ? /25.11.2022

    MECLİS’TE BÜTÇE GÖRÜŞÜLÜRKEN BİR “BARIŞ BELGESİ” OLARAK “MAGNA CARTA’NIN ÖNEMİ/21.11.2022

    HAZİNE’NİN EUROBOND BORÇLANMASI VE İÇİNE DÜŞTÜĞÜMÜZ BORÇ TUZAĞI/09.11.2022

    KAR VE EKOLOJİK ZARAR EL ELE/08.11.2022

    VİVA LULA /01.11.2022

    2023 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TEKLİFİ ÜZERİNE BAZI NOTLAR/22.10.2022

    YÜKSEK ENFLASYON HALKI EZEN BİR VERGİYE DÖNÜŞTÜ/08.10.2022

    “PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ” ALTINDA AZALAN EKONOMİK REFAHIMIZ/26.09.2022

    ENFLASYON VE YAŞAM MALİYETİNDEKİ ARTIŞLARLA MÜCADELE EMEKTEN YANA POLİTİKA ARAÇLARI/17.09.2022

    EMEKÇİLERİN ENFLASYONLA MÜCADELEYE BAKIŞI VE PROGRAMI NASIL OLMALI ?/12.09.2022

    SAVAŞLARIN VE EŞİTSİZLİKLERİN GÖLGESİNDE BİR “DÜNYA BARIŞ GÜNÜ”/01.09.2022

    “KUR GARANTİLİ MİLLİ PARA” VE HAKİKAT ÖTESİ SİYASET/24.08.2022

    ANKARA’DAN BİR HABER GELDİ, DEDİLER Kİ PARA POLİTİKASI ÖLDÜ/19.08.2022

    ONUN ARABASI VAR GÜZEL Mİ GÜZEL/01.08.2022

    TÜİK ENFLASYONU “BATI CEPHESİNDE YENİ BİR ŞEY YOK” / 06.08.2022

    SERMAYE KONTROLLERİ (3): İKTİDAR VE MUHALEFET YAN YANA/24.07.2022

    FAİZİ Mİ, ANAPARAYI MI SİLELİM, YOKSA EĞİTİMİ TÜMDEN ELDEN Mİ GEÇİRELİM?/23.07.2022

    BİZ HARİÇ “TÜM DÜNYA YANLIŞ YAPIYOR” OLABİLİR Mİ ?/19.07.2022

    İLK 20’YE TEKRAR GİRDİK (!) /14.07.2022

    SERMAYE KONTROLLERİ İYİ Mİ KÖTÜ MÜ ?/11.07.2022

    SRİ LANKA: İÇ SAVAŞIN PENÇESİNDEN IMF’NİN KAPISINA!/10.07.2022

    NATO Zirvesi Toplanırken/30.06.2022

    SEÇİM YOLUNDA UKRAYNA SAVAŞI BAHANE EK BÜTÇE ŞAHANE/24.06.2022

    ENFLASYON DA BÜTÇE DE FEVKALADENİN FEVKİNDE /20.06.2022

    ÖDEMELER DENGESİNE BAK DIŞ GÜÇLERİ GÖR/15.06.2022

    EKONOMİK BÜYÜME (2) NEREYE KADAR ? (BÜYÜMENİN NİTELİKSEL SORGULAMASI)/12.06.2022

    EKONOMİK BÜYÜME (1): NE PAHASINA ?/07 Haziran 2022

    “FAKİRİN CUĞARASINA”, GARİBANIN BİRASINA DOKUNMAK !/30 Mayıs 2022

    SEÇİM SATHI MAİLİNDE JEOPOLİTİK RİSKLER DE, KUR DA YÜKSELİŞE GEÇTİ/29.05.2022

    KONUTTA ÜÇ MÜJDELİ HABER (2) ALTERNATİF BİR KONUT POLİTİKASI NASIL OLMALI ?/22.05.2022

    KONUT FİYATLARI VE SURİYELİ SIĞINMACILAR /11.05.2022

    EMEK, BARIŞ VE DEMOKRASİ MÜCADELESİ BİR BÜTÜNDÜR / 05.05.2022

    DERS ALMIYORUZ !/21.04.2022

    UKRAYNA SAVAŞI, GIDA ENFLASYONU, ARTAN YAŞAM MALİYETLERİ VE KAPIDAKİ AÇLIK/17.04.2022

    YENİ EKONOMİK MODEL BAŞLAMADAN BİTTİ / 12.04.2022

    UKRAYNA SAVAŞI, DÜNYA EKONOMİSİ VE BARIŞ GÖRÜŞMELERİ /03.04.2022

    BÜTÇEMİZ HAZİNEMİZ MÜSAİT AMA SİZİN İÇİN DEĞİL /23.03.2022

    AYNI GEMİDE DEĞİLİZ / 14 Mart 2022

    KAPİTALİZM BİRLEŞTİRİCİ DEĞİL PARÇALAYICIDIR, BÜTÜNLEYİCİ DEĞİL BÖLÜCÜDÜR !/6 Mart 2022

    ANADİL, DOĞRUDAN DEMOKRASİ, EKOLOJİ VE EMEK MÜCADELESİ / 21.02.2022

    Halkın Beslenme ve Isınma Arasındaki Zor Seçimi / 09.02.2022

    TÜRKİYE EKONOMİSİ DÜNYANIN GERİ KALANINDAN NEGATİF AYRIŞMAYA DEVAM EDİYOR !/ 28.01.2022

    ENFLASYON YERLİ Mİ GEÇİCİ Mİ YÖNETİM HATASI MI ? /24.01.2022

    ENFLASYONU DÜŞÜREMEDİK YERİNE İHRACAT VERELİM/ 11.01.2022

    2021’DE EKONOMİK TABLO /10.01.2022

    TÜRKİYE EKONOMİSİ DÜNYADA İLK 10’A GİREBİLİR Mİ ?, GİRMELİ Mİ ? /03.01.2022

    NASS, FED DERKEN ‘ÖRTÜLÜ’ FAİZ ARTTIRIMI GELDİ!/ 23.12.2021

    KUR KORUMALI MEVDUAT VE ÖRTÜLÜ FAİZ ARTTIRIMI ÜZERİNE/ 22.12.2021

    TÜRKİYE EKONOMİSİ FİNANSAL KRİZDEN ÖNCEKİ SON DURAKTA / 17.12.2021

    HOŞ OLMAYAN İKTİDAR ARİTMETİĞİ HALK ENFLASYON VE KUR ALTINDA EZİLİRKEN EKONOMİYİ BÜYÜTMEK/ 04.12.2021

    SON FAİZ İNDİRİMİNİN NEDENLERİ VE OLASI SONUÇLARI./ 21.11.2021

    DEMOKRATİK KATILIMCI BİR HALK BÜTÇESİNE İHTİYACIMIZ VAR./15.12.2021

    KÜRESEL İKLİM FİNANSMANI İKLİM YIKIMINI DURDURABİLİR Mİ ?/ 08.11.2021

    İKLİM YIKIMI İLE MÜCADELE COP 26 TOPLANTILARINA SIĞMAZ (1) “NET SIFIR” EMİSYON DEĞİL, GERÇEK SIFIR; EMİSYON GEREKİYOR !/01.11.2021

    PROF. DURMUŞ YENİ BİR SAVAŞA GİRMEK YANGINA KÖRÜKLE GİTMEKTİR/ 24.10.2021

    DEVLET-SERMAYE SINIFI İLİŞKİSİ BAĞLAMINDA TÜSİAD’IN YAPTIĞI ÇIKIŞ /21.10.2021

    VERGİDE EKLEKTİK POPÜLİZM (MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR)/ 17.10.2021

    İKLİM GÖÇMENLERİ (İKLİM KRİZİ, GÖÇ VE SIĞINMACI İLİŞKİSİ-2)/10.10.2021

    CİN ŞİŞEDEN ÇIKTI /09.10.2021

    “SINIR / GÖÇ SANAYİ KARMASI” SIĞINMACILARIN ACILARINDAN KAR DEVŞİRİYOR (İKLİM KRİZİ, GÖÇ VE SIĞINMACI İLİŞKİSİ) 1/26.09.2021

    EMPERYALİST SAVAŞLAR VE SÖMÜRGECİLİK EKOSİSTEMİ YOK EDİYOR (İKLİM KRİZİ-MİLİTARİZM İLİŞKİSİ 3)/12.09.2021

    EMPERYALİZM VE EYLÜL ASKERİ DARBELERİ : 11 EYLÜL 1973 ŞİLİ VE 12 EYLÜL 1980 TÜRKİYE/11.09.2021

    ORTA VADELİ PROGRAM: ORTAYA VASAT PROPAGANDA BELGESİ/ 09.09.2021

    DÜNYA BARIŞ GÜNÜ’NDE YÜKSELEN MİLİTARİZM VE ASKERİ HARCAMALAR (İKLİM KRİZİ-MİLİTARİZM İLİŞKİSİ-1)-1) /01.09.2021

    İKLİM KRİZİ GELİR EŞİTSİZLİĞİ İLİŞKİSİ /22.08.2021

    İKLİM KRİZİ ARTIK BEKLENENDEN ÇOK DAHA YAKIN ! 15.08.2021

    ACİLEN ÇÖZMEMİZ GEREKEN 5 TEMEL SORUN /08.08.2021

    DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR”DA…/ 01.08.2021

    AŞILAMADAKİ SORUN: HALK MI MESAFELİ, İKTİDAR MI YETERİNCE GAYRETLİ DEĞİL ? /30.07.2021

    PARANIN İZİNİ SÜR, YOLSUZLUKLARI GÖR! / 19.07.2021

    RÜŞVETİN VERGİSİ / 05.07.2021

    DEMOKRASİYİ SAVUNMAK, KAMUSAL HİZMETLERİ VE KESK’İ SAVUNMAKTIR./ 27.06.2021

    KAMU MALİYESİ RAPORU VE BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ BÜTÇEDEKİ ADALETSİZLİKLERİ TESCİL EDİYOR!/23.06.2021

    İLK GÜNAHI KİM İŞLEDİ ? / 13.06.2021

    YOUTUBE YAYINI : KARANTİNA TV SALYADAN KURAKLIĞA İKLİM YIKIMI VE TÜRKİYE EKONOMİSİ/07.06.2021

    BİRİ BÜYÜDÜ, BİRİ KÜÇÜLDÜ BİRİ YENİDEN BULUNDU./06.06.2021

    KOLOMBİYA’DA VERGİ İSYANININ ORTAYA ÇIKARDIĞI GERÇEKLER./30.05.2021

    YOUTUBE YAYINI: KARANTİNA TV MAFYANIN İKTİSADI, EKONOMİNİN MAFYASI

    CARİ AÇIĞA DAYALI BÜYÜMEYE DEVAM / DIŞ BORÇ STOKU VE HEBA EDİLEN 18 YIL (3)/23.05.2021

    ÖNCE SOSYAL ADALET /20.05.2021

    CARİ AÇIĞA DAYALI BÜYÜMEYE DEVAM / PORTFÖY YATIRIMLARI PARADOKSU (2)/17.05.2021

    YOUTUBE YAYINI: KARANTİNA TV: EKONOMİNİN VE YÖNETİMİN PERFORMANSI

    CARİ AÇIĞA DAYALI BÜYÜMEYE DEVAM / DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI KURUDU (1)/09.05.2021

    GAZETE DUVAR RÖPORTAJI PROF. DR. MUSTAFA DURMUŞ: “KAYNAK OLMADIĞINDAN DEĞİL NİYET OLMADIĞINDAN HALKA DESTEK VERİLMİYOR.”/02.05.2021

    SALGINDA 1 MAYIS: RÜYAYI GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRMEK HALA MÜMKÜN !/02.05.2021

    YOUTUBE YAYINI: KARANTİNA TV BİZ DURURSAK HAYAT DURUR !: SALGIN KOŞULLARINDA İŞÇİ SINIFI /26.04.2021

    İNKAR KRİZ GERÇEĞİNİ ORTADAN KALDIRMAYA YETMİYOR/26.04.2021

    GELİR DESTEKLİ BİR AYLIK TAM KAPANMA: HEM SAĞLIĞIMIZI, HEM DE EKONOMİYİ KORUMAK İÇİN/18.04.2021

    YOUTUBE YAYINI: KARANTİNA TV “COVID SIRASINDA ve SONRASINDA EMEK DÜNYASI”/12.04.2021

    DEVLET BÜYÜRKEN KAMUSALLIK HIZLA TASFİYE EDİLİYOR /11.04.2021

    “GÜVEN”, “İSTİKRAR” VE “ŞAHLANAN” TÜRKİYE EKONOMİSİNİN TEKNOLOJİ VE SANAYİ TEMELİ/04.04.2021

    SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI STRATEJİSİNE DEVAM /25.03.2021

    İKTİDAR BLOĞUNUN STRATEJİSİ ÜZERİNE/24.03.2021

    YOLSUZLUK ALGISI ENDEKSİNDE 15 PUANLIK KÖTÜLEŞME/22.03.2021

    REFORM ALGISINA DEĞİL KÖKLÜ İLERİCİ BİR DEĞİŞİME İHTİYACIMIZ VAR/14.03.2021

    COVİD 19 SALGINININ İKİNCİ YARISINDA TÜRKİYE EKONOMİSİ: GERÇEKLER VE ALGI YÖNETİMİ/07.03.2021

    “TEMEL GELİR GÜVENCESİ” ZAMANI / 03.03.2021

    COVİD-19 SALGINININ İKİNCİ YARISINDA DÜNYA: DÜNYA EKONOMİSİNE İLİŞKİN ÖNGÖRÜLER.

    KAPİTALİZM VE SPEKÜLASYON: TESLA, ELON MUSK VE BİTCOİN

    SERVETİ NEDEN VE NASIL VERGİLENDİRMELİYİZ KAMU FİNANSMANINDA YENİ PERSPEKTİF İHTİYACI VE SERVET VERGİSİ/14.02.2021

    HALK VERGİ YÜKÜ ALTINDA EZİLİYOR, VERGİ REKORTMENLERİ İSİMLERİNİ GİZLİYOR!- SERVET VERGİSİ NEDEN VE NASIL ALINMALI ? (8)/07.02.2021

    SERVETİ NASIL VE NEDEN VERGİLENDİRMELİYİZ ?(7. Bölüm) – SERVET VERGİSİ EKONOMİYE ZARAR VERİR Mİ ?/03.02.2021

    SERVETİ NEDEN VE NASIL VERGİLENDİRMELİYİZ ?(6. Bölüm) – ZENGİNLERİ VERGİLENDİRMEK İÇİN SOMUT NEDENLER ?/03.02.2021

    SERVET VERGİSİ NEDEN VE NASIL ALINMALI ? (5. Bölüm) – SERVET VERGİSİNİN FELSEFİ VE POLİTİK ARKA PLANI/03.02.2021

    SERVETİ NEDEN VE NASIL VERGİLENDİRMELİYİZ? (4. BÖLÜM) – MADALYONUN İKİ YÜZÜ: ZENGİNLİK VE YOKSULLUK/17.01.2021

    SERVETİ NASIL VE NEDEN VERGİLENDİRMELİYİZ ? (3.BÖLÜM) – EŞİTSİZLİKLER ARTIYOR VE MÜDAHALE GEREKİYOR/03.02.2021

    SERVETİ NEDEN VE NASIL VERGİLENDİRMELİYİZ? (2.BÖLÜM): COVİD 19 VE KAMU GELİRİ İHTİYACI/01.02.2021

    SERVETİ NASIL VE NEDEN VERGİLENDİRMELİYİZ ? BİRİNCİ BÖLÜM/03.01.2021

Diğer Yazılar

ÖZDAĞ PROTOKOLÜ ÜZERİNE

Salih Zeki Tombak / 24.05.2023 Kılıçdaroğu’nun, savaş politikalarını aynen devam ettireceğini düşündüren cümleler kurması, iki …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir