Mustafa Durmuş / 6 Şubat 2023
Bilindiği gibi, 2020 yılındaki Covid-19 salgını nedeniyle durma noktasına gelen ekonomik faaliyetler sonrasında karbon emisyonu küresel çapta azalmıştı.
2021 yılının sonlarından itibarense, salgının etkilerinin azalmasıyla normale dönen ekonomik faaliyetlerin ve Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte yükselen militarist harcamaların neticesinde, karbon emisyonları tekrar yükselişe geçti.
Böyle olunca da küresel sera gazı emisyonlarının (asıl olarak fosil yakıt endüstrisinden kaynaklanan CO2’den oluşan) yol açtığı küresel ısınmanın; ekosistem ve canlı türleri üzerinde neden olduğu değişiklikler, su kıtlığı ve gıda üretimi, insan ve toplum sağlığı ve iyiliği, kentleşme ve alt yapı çalışmaları, iç çatışmalar, jeopolitik gerginlikler ve uluslararası göçler üzerindeki etkileri tekrar tartışılmaya başlandı.
Küresel emisyon gazlarında Pandemi öncesine dönüş
Öyle ki Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na göre (UNEP), 2010-2019 arasında küresel emisyon miktarı yılda ortalama 54,4 milyar ton (CO2) oldu ve bu rakam 2021 yılından itibaren de bu şekilde devam ediyor. 2019-2020 arasında bu rakam, yüzde 4,7 azalsa da, sonrasında artan fosil yakıt kullanımı nedeniyle eskiye döndü. Böylece artık, Paris Anlaşması hedeflerine (1,5°C) ulaşma yolunda değiliz çünkü bu gidişle gezegen yüzyılın sonunda 2,8°C’ye kadar ısınmış olacak. Bu nedenle de, böyle bir küresel felaketten kaçınabilmek için sera gazı emisyonlarını toplamda yüzde 45 oranında azaltmak gerekiyor. (1)
Bir rapora göre, 2021 yılında 3,3 milyar insanı barındıran 47 ülke aşırı ekolojik tehdit altındaydı ve bu insanların çok azı bu tehdide karşı korunaklıydı. 2050 yılına gelindiğinde aşırı tehdit altında olacak insan sayısı 4,7 milyarı, bu da dünya nüfusunun yüzde 49’unu bulacak. (2)
İklim değişikliği küresel risklerde ilk onda
Son olarak, Ocak ayında Davos’ta toplanan Dünya Ekonomik Forumu’nca yayımlanan ‘Küresel Riskler Raporu’nda, küresel ısınma sonucu ortaya çıkan iklim değişikliği riski 2023 yılındaki en belirgin 10 küresel risk arasında yer alıyor.
Rapora göre; “önümüzdeki on yıl, jeopolitik ve ekonomik eğilimlerin yönlendirdiği çevresel ve toplumsal krizlerle karakterize edilecek. ‘Yaşam maliyeti krizi’ önümüzdeki iki yılın en ciddi küresel riski olarak ortaya çıkıyor ve kısa vadede zirve yapıyor. ‘Biyo çeşitlilik kaybı ve ekosistem çöküşü’, önümüzdeki on yılda en hızlı kötüleşen küresel risklerden biri olarak görülüyor ve altı çevresel riskin tümü, önümüzdeki on yıl içinde ilk on risk arasında yer alıyor. (3)
Dünya Ekonomik Forumu
Kısaca, küresel müesses nizamın egemenleri başta küresel sermayenin faaliyetleri, fosil yakıt üretimi ve kullanımı, ulus devletlerin neden olduğu çatışmalar, savaşlar gibi esas faktörlere değinmeden, ortaya çıkan sonuçlar üzerinden, uyarılarda ve birçoğu da iç tutarlılıktan yoksun, ikiyüzlü çözüm önerilerinde bulunuyorlar.
Bir başka anlatımla, küresel ısınma başta olmak üzere ekolojik tahribatın asıl sorumlularını gizlemeye çalışan Dünya Ekonomik Forumu gibi zenginler kulübü niteliğindeki örgütler hedef şaşırtıyorlar.
Nato
Bu örgütlerden biri de NATO. Örgüt 23 Ocak 2023 günü, NATO müttefikleri ve savunma ve ilgili sanayilerden 150’den fazla temsilciyi bir araya getiren ‘İklim Değişikliği ve Askeri Kabiliyetler’ konulu, şu ana kadar yapılmış olan ilk sempozyuma ev sahipliği yaptı. Katılımcılar, özde, NATO’nun yeni askeri kabiliyetler geliştirirken, aynı zamanda iklim değişikliği ve güvenlik konusundaki hedeflerinin nasıl dikkate alınabileceğini tartıştılar. (4)
Tartışılan başlıca konular arasında; askeri kabiliyetler, yenilikçi ve yeşil teknolojiden yararlanma yolları, askeri kuvvetlerin ve altyapının kendi kendini idame ettirmesi, hava, kara ve deniz alanlarındaki askeri faaliyetler için sürdürülebilir yakıtların geliştirilmesi yer alıyor.
İkiyüzlülük
Bu sempozyumda, “NATO üyesi ülkelerin liderlerinin iklim değişikliğini, örgütün güvenliğini, operasyonlarını ve misyonlarını etkileyen bir tehdit olarak kabul etmeye başladıkları” ileri sürüldü.
Bu çerçevede de, ‘NATO 2030 Gündemi’nin bir parçası olarak, askeri kabiliyet geliştirme çalışmalarına iklim değişikliği konuları da dâhil ediliyor. 2021’de NATO üyesi ülkelerin liderleri tarafından kabul edilen İklim Değişikliği ve Güvenlik Gündeminin geliştirilmesinde uzmanlar, sivil toplum örgütleri ve özel sektörle aktif olarak işbirliği yapılıyor.
Örgütün Savunma Yatırımlarından Sorumlu Gn. Sek. Yrd. W. Gilmour bu işbirliğini şöyle açıklıyor:
“NATO, iklim değişikliği ve güvenlik konusundaki hedeflerimize ulaşmak için çok çalışıyor. Askeri kabiliyetlerimizin gelecek için hazır olmasını sağlıyoruz. Savunma sektörünün ekoloji üzerindeki etkisini hesaba katmak, hem savunma hem de sivil dünyadan sanayi ile yakın ortaklıkların kurulmasını gerektiriyor. Sanayi ortaklarımızın bu konularda örgüt ile yakın ilişkiler kurmaya gösterdiği ilgi bizi cesaretlendiriyor.”(5)
Emperyalizm ve savaşlar ekolojiyi tahrip ediyor
Bu açıklamalarda bir ikiyüzlülük olduğu çok açık. Zira emperyalizmin bir savaş örgütü olarak kurgulanmış NATO’nun ekolojik tahribata yol açtığı bilimsel araştırmalarla da ortaya konulmuş bir gerçek. Bu yüzden de bu açıklamaları gerçeğin üzerini örtmek, failleri gizleme çabası olarak okumakta yarar var.
Öncelikle, Gezegeni kuşatan iklim felaketinin yüzde 92’sinin emperyalist Küresel Kuzey’den kaynaklandığını biliyoruz. Daha da kötüsü, gezegendeki neredeyse tüm yaşamı yok eden çok uluslu şirketlerin büyümesini ve kârlarını artırmak için her yıl Küresel Güney’den Küresel Kuzey’e muazzam miktarda doğal kaynak ve ucuz işgücü transferi yapılıyor.
Böyle bir fosil yakıt temelli kapitalizm NATO’nun devasa büyüklükteki ordularınca korunuyor. Bu örgütün yaptığı askeri operasyonlar, tatbikatlar ve neden olduğu savaşlar da büyük bir ekolojik tahribata neden oluyor.
(Avrupa Kuraklık Haritası’nın somut biçimde ortaya koyduğu olgu, Rusya-Ukrayna savaşının net bir biçimde küresel iklim yıkımını derinleştirdiği, onu yeni bir safhaya ulaştırdığı gerçeğiydi-editör)
Dünya çapında askeri operasyonların toplam küresel emisyon (CO2) içindeki payının en az yüzde 6 civarında olduğu, ABD ordusunun ise dünyanın en büyük petrol tüketicisi ve sonuç olarak dünyanın en büyük sera gazı salıcılarından biri olduğu biliniyor. Öyle ki ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) yıllık sera gazı emisyonu 59 milyon tonu buluyor. Bu haliyle Pentagon, ülke olarak Portekiz, İsveç veya Danimarka’dan daha büyük emisyona neden oluyor. (6)
Keza, dünya çapında 800’den fazla askeri üsse sahip ve günde 395.000 galon petrol tüketen ABD ordusunun neden olduğu karbon emisyonu 140 diğer devlet ordusunun toplamının neden olduğu emisyondan, Birleşik Krallık (İngiltere) ordusunun neden olduğu emisyonlarsa 60 ülkenin ordusunun toplam emisyonundan fazla.
Bir askeri operasyon sırasında Humvee tipi bir zırhlı kamyon 260 kg CO2, bir F-35 savaş uçağı 27,8 bin ton CO2 ve B-2 nükleer silaha sahip uçak 251,4 bin ton CO2 emisyonuna neden oluyor. Tipik bir bombanın ağırlığı 230 kg ama neden olduğu emisyon gazı miktarı bombanın ağırlığının binlerce katı kadar. Bir Tornado savaş jetinin bir saatlik uçuşu sırasında atmosfere gönderdiği CO2 miktarı 13 ton. Bir B-52 Sratofortress’in (Boeing’in uzun menzilli bombardıman uçağı) bir saatte tükettiği yakıtı ortalama bir otomobil sürücüsü 7 yılda ancak tüketebiliyor. Bir B2 Bombardıman uçağı 251 metrik ton emisyona neden olurken, bir F 35 düştüğünde 1,2 ton jet yakıtı yanıyor. (7)
Sonuç olarak
Emperyalizm, savaşlar, savaş harcamaları ve militarizm insanlara, hayvanlara ve ekonomiye olduğu kadar, başta küresel ısınmaya neden olarak, bir bütün olarak ekolojiye de zarar veriyor.
Küresel İklim Zirvelerinde (COP) “net sıfır emisyon” hedefi sahte gibi hedefler savunulurken, fosil yakıt üretenlere devasa teşvikler verildiği gibi (8), NATO da daha da genişlemesini ve savaş harcamalarını sürdürürken, ulus devletleri askeri bütçelerini belirgin bir biçimde artırmaya teşvik ederken, iklim değişikliğini dikkate alan çalışmalar yaptığını açıklıyor.
Kısaca, kapitalizmin kâr sürümlü üretim ve tüketim faaliyetleri biyosfere zarar veriyor. Bu bağlamda, nasıl ki ekolojiyi koruma amacı ile kapitalizm oksimoron bir durum oluşturuyorsa, yani bir arada olamazlarsa, aynı şekilde küresel bir savaş örgütü olan NATO’nun hüküm sürdüğü, ABD ve AB emperyalizminin yanı sıra, Rusya ve Çin gibi diğer emperyalist devletlerin de yeni savaşları kışkırttığı, içerde otoriterliğin ve militarizmin yükseltildiği bir ortamda ekolojik yıkım kaçınılmaz.
Bu birbirleriyle zıt çelişki içinde olan olguların uyumlu bir biçimde bir arada olabileceğini düşünmek safdillikten, bunu düşündürtmek ikiyüzlülükten başka bir şey değil. NATO bugün tam da bunu yapıyor.
Anahtar sözcükler: Ekolojik tahribat, Emperyalizm, İklim değişikliği, Küresel ısınma, NATO, Savaş.
Dip notlar:
- The Closing Window, Climate crisis calls for rapid transformation of societies, Emissions Gap Report 2022, s. xvı, 4,5, https://www.unep.org (5 Şubat 2023).
- Institute for Economics & Peace (IEP), Ecological Threat Report 2021-Understanding Ecological Threats, Resilience and Peace, s.4.
- https://www.weforum.org/reports/global-risks-report-2023 (11 January 2023).
- “NATO hosts symposium on climate change and military capabilities”, https://www.nato.int (23 January 2023).
- Agh.
- https://t24.com.tr/yazarlar/mustafa-durmus/en-buyuk-kirleticiler-savas-sanayi-ve-nato-iklim-krizi-militarizm-iliskisi (5 Eylül 2021).
- Agm.
- Mustafa Durmuş, “Net sıfır emisyon değil, gerçek sıfır emisyon; iklim finansmanı değil iklim tazminatı; sistemde reform değil sistem değişikliği”, Siyasi Ekoloji (Derleyen Hakan Yurdanur), İmge Kitabevi, Birinci Baskı (Mayıs 2022), s. 63-85.
Yazarımızın daha önce yayınladığımız makaleleri
VERGİNİ DERT ETME OYUNU VER YETER /02.02.2023
ŞEHİRLERİN ISLAHINDA YENİ BİR YAKLAŞIM: GERİLLA ŞEHİRCİLİĞİ/28.01.2023
SAĞ POLİTİKALAR KRİZİN FATURASINI EMEKÇİLERE ÖDETİR/20.01.2023
“YERLİ VE MİLLİ” İHRACAT MODELİ/18.01.2023
ÜCRET ARTIŞI MI ENFLASYONA, ENFLASYON MU ÜCRET ARTIŞINA NEDEN OLUYOR ?/12.01.2023
2017’DEN BU YANA TÜRKİYE’NİN DÜNYA EKONOMİSİ İÇİNDEKİ PAYI BEŞTE BİR AZALDI/31.12.2022
KONAKLAMA VERGİSİ VE DIŞLANAN YEREL YÖNETİMLER/23.12.2022
SAHİ BİZ NEDEN VERGİ ÖDÜYORUZ ? /11.12.2022
FITCH’IN 2023 SEÇİM SENARYOSU ÜZERİNE KISA BİR DEĞERLENDİRME/03.12.2022
ÇOCUK YOKSULLUĞU SADECE BİR ADALET EKSİKLİĞİ SORUNU MUDUR ?/29.11.2022
SON FAİZ İNDİRİMİ KİME YARAYACAK ? /25.11.2022
MECLİS’TE BÜTÇE GÖRÜŞÜLÜRKEN BİR “BARIŞ BELGESİ” OLARAK “MAGNA CARTA’NIN ÖNEMİ/21.11.2022
HAZİNE’NİN EUROBOND BORÇLANMASI VE İÇİNE DÜŞTÜĞÜMÜZ BORÇ TUZAĞI/09.11.2022
KAR VE EKOLOJİK ZARAR EL ELE/08.11.2022
2023 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TEKLİFİ ÜZERİNE BAZI NOTLAR/22.10.2022
YÜKSEK ENFLASYON HALKI EZEN BİR VERGİYE DÖNÜŞTÜ/08.10.2022
“PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ” ALTINDA AZALAN EKONOMİK REFAHIMIZ/26.09.2022
ENFLASYON VE YAŞAM MALİYETİNDEKİ ARTIŞLARLA MÜCADELE EMEKTEN YANA POLİTİKA ARAÇLARI/17.09.2022
EMEKÇİLERİN ENFLASYONLA MÜCADELEYE BAKIŞI VE PROGRAMI NASIL OLMALI ?/12.09.2022
SAVAŞLARIN VE EŞİTSİZLİKLERİN GÖLGESİNDE BİR “DÜNYA BARIŞ GÜNÜ”/01.09.2022
“KUR GARANTİLİ MİLLİ PARA” VE HAKİKAT ÖTESİ SİYASET/24.08.2022
ANKARA’DAN BİR HABER GELDİ, DEDİLER Kİ PARA POLİTİKASI ÖLDÜ/19.08.2022
ONUN ARABASI VAR GÜZEL Mİ GÜZEL/01.08.2022
TÜİK ENFLASYONU “BATI CEPHESİNDE YENİ BİR ŞEY YOK” / 06.08.2022
SERMAYE KONTROLLERİ (3): İKTİDAR VE MUHALEFET YAN YANA/24.07.2022
FAİZİ Mİ, ANAPARAYI MI SİLELİM, YOKSA EĞİTİMİ TÜMDEN ELDEN Mİ GEÇİRELİM?/23.07.2022
BİZ HARİÇ “TÜM DÜNYA YANLIŞ YAPIYOR” OLABİLİR Mİ ?/19.07.2022
İLK 20’YE TEKRAR GİRDİK (!) /14.07.2022
SERMAYE KONTROLLERİ İYİ Mİ KÖTÜ MÜ ?/11.07.2022
SRİ LANKA: İÇ SAVAŞIN PENÇESİNDEN IMF’NİN KAPISINA!/10.07.2022
NATO Zirvesi Toplanırken/30.06.2022
SEÇİM YOLUNDA UKRAYNA SAVAŞI BAHANE EK BÜTÇE ŞAHANE/24.06.2022
ENFLASYON DA BÜTÇE DE FEVKALADENİN FEVKİNDE /20.06.2022
ÖDEMELER DENGESİNE BAK DIŞ GÜÇLERİ GÖR/15.06.2022
EKONOMİK BÜYÜME (2) NEREYE KADAR ? (BÜYÜMENİN NİTELİKSEL SORGULAMASI)/12.06.2022
EKONOMİK BÜYÜME (1): NE PAHASINA ?/07 Haziran 2022
“FAKİRİN CUĞARASINA”, GARİBANIN BİRASINA DOKUNMAK !/30 Mayıs 2022
SEÇİM SATHI MAİLİNDE JEOPOLİTİK RİSKLER DE, KUR DA YÜKSELİŞE GEÇTİ/29.05.2022
KONUTTA ÜÇ MÜJDELİ HABER (2) ALTERNATİF BİR KONUT POLİTİKASI NASIL OLMALI ?/22.05.2022
KONUT FİYATLARI VE SURİYELİ SIĞINMACILAR /11.05.2022
EMEK, BARIŞ VE DEMOKRASİ MÜCADELESİ BİR BÜTÜNDÜR / 05.05.2022
UKRAYNA SAVAŞI, GIDA ENFLASYONU, ARTAN YAŞAM MALİYETLERİ VE KAPIDAKİ AÇLIK/17.04.2022
YENİ EKONOMİK MODEL BAŞLAMADAN BİTTİ / 12.04.2022
UKRAYNA SAVAŞI, DÜNYA EKONOMİSİ VE BARIŞ GÖRÜŞMELERİ /03.04.2022
BÜTÇEMİZ HAZİNEMİZ MÜSAİT AMA SİZİN İÇİN DEĞİL /23.03.2022
AYNI GEMİDE DEĞİLİZ / 14 Mart 2022
KAPİTALİZM BİRLEŞTİRİCİ DEĞİL PARÇALAYICIDIR, BÜTÜNLEYİCİ DEĞİL BÖLÜCÜDÜR !/6 Mart 2022
ANADİL, DOĞRUDAN DEMOKRASİ, EKOLOJİ VE EMEK MÜCADELESİ / 21.02.2022
Halkın Beslenme ve Isınma Arasındaki Zor Seçimi / 09.02.2022
TÜRKİYE EKONOMİSİ DÜNYANIN GERİ KALANINDAN NEGATİF AYRIŞMAYA DEVAM EDİYOR !/ 28.01.2022
ENFLASYON YERLİ Mİ GEÇİCİ Mİ YÖNETİM HATASI MI ? /24.01.2022
ENFLASYONU DÜŞÜREMEDİK YERİNE İHRACAT VERELİM/ 11.01.2022
2021’DE EKONOMİK TABLO /10.01.2022
TÜRKİYE EKONOMİSİ DÜNYADA İLK 10’A GİREBİLİR Mİ ?, GİRMELİ Mİ ? /03.01.2022
NASS, FED DERKEN ‘ÖRTÜLÜ’ FAİZ ARTTIRIMI GELDİ!/ 23.12.2021
KUR KORUMALI MEVDUAT VE ÖRTÜLÜ FAİZ ARTTIRIMI ÜZERİNE/ 22.12.2021
TÜRKİYE EKONOMİSİ FİNANSAL KRİZDEN ÖNCEKİ SON DURAKTA / 17.12.2021
HOŞ OLMAYAN İKTİDAR ARİTMETİĞİ HALK ENFLASYON VE KUR ALTINDA EZİLİRKEN EKONOMİYİ BÜYÜTMEK/ 04.12.2021
SON FAİZ İNDİRİMİNİN NEDENLERİ VE OLASI SONUÇLARI./ 21.11.2021
DEMOKRATİK KATILIMCI BİR HALK BÜTÇESİNE İHTİYACIMIZ VAR./15.12.2021
KÜRESEL İKLİM FİNANSMANI İKLİM YIKIMINI DURDURABİLİR Mİ ?/ 08.11.2021
PROF. DURMUŞ YENİ BİR SAVAŞA GİRMEK YANGINA KÖRÜKLE GİTMEKTİR/ 24.10.2021
DEVLET-SERMAYE SINIFI İLİŞKİSİ BAĞLAMINDA TÜSİAD’IN YAPTIĞI ÇIKIŞ /21.10.2021
VERGİDE EKLEKTİK POPÜLİZM (MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR)/ 17.10.2021
İKLİM GÖÇMENLERİ (İKLİM KRİZİ, GÖÇ VE SIĞINMACI İLİŞKİSİ-2)/10.10.2021
EMPERYALİZM VE EYLÜL ASKERİ DARBELERİ : 11 EYLÜL 1973 ŞİLİ VE 12 EYLÜL 1980 TÜRKİYE/11.09.2021
ORTA VADELİ PROGRAM: ORTAYA VASAT PROPAGANDA BELGESİ/ 09.09.2021
DÜNYA BARIŞ GÜNÜ’NDE YÜKSELEN MİLİTARİZM VE ASKERİ HARCAMALAR (İKLİM KRİZİ-MİLİTARİZM İLİŞKİSİ-1)-1) /01.09.2021
İKLİM KRİZİ GELİR EŞİTSİZLİĞİ İLİŞKİSİ /22.08.2021
İKLİM KRİZİ ARTIK BEKLENENDEN ÇOK DAHA YAKIN ! 15.08.2021
ACİLEN ÇÖZMEMİZ GEREKEN 5 TEMEL SORUN /08.08.2021
DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR”DA…/ 01.08.2021
AŞILAMADAKİ SORUN: HALK MI MESAFELİ, İKTİDAR MI YETERİNCE GAYRETLİ DEĞİL ? /30.07.2021
PARANIN İZİNİ SÜR, YOLSUZLUKLARI GÖR! / 19.07.2021
DEMOKRASİYİ SAVUNMAK, KAMUSAL HİZMETLERİ VE KESK’İ SAVUNMAKTIR./ 27.06.2021
KAMU MALİYESİ RAPORU VE BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ BÜTÇEDEKİ ADALETSİZLİKLERİ TESCİL EDİYOR!/23.06.2021
İLK GÜNAHI KİM İŞLEDİ ? / 13.06.2021
YOUTUBE YAYINI : KARANTİNA TV SALYADAN KURAKLIĞA İKLİM YIKIMI VE TÜRKİYE EKONOMİSİ/07.06.2021
BİRİ BÜYÜDÜ, BİRİ KÜÇÜLDÜ BİRİ YENİDEN BULUNDU./06.06.2021
KOLOMBİYA’DA VERGİ İSYANININ ORTAYA ÇIKARDIĞI GERÇEKLER./30.05.2021
YOUTUBE YAYINI: KARANTİNA TV MAFYANIN İKTİSADI, EKONOMİNİN MAFYASI
CARİ AÇIĞA DAYALI BÜYÜMEYE DEVAM / DIŞ BORÇ STOKU VE HEBA EDİLEN 18 YIL (3)/23.05.2021
ÖNCE SOSYAL ADALET /20.05.2021
CARİ AÇIĞA DAYALI BÜYÜMEYE DEVAM / PORTFÖY YATIRIMLARI PARADOKSU (2)/17.05.2021
YOUTUBE YAYINI: KARANTİNA TV: EKONOMİNİN VE YÖNETİMİN PERFORMANSI
CARİ AÇIĞA DAYALI BÜYÜMEYE DEVAM / DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI KURUDU (1)/09.05.2021
GAZETE DUVAR RÖPORTAJI PROF. DR. MUSTAFA DURMUŞ: “KAYNAK OLMADIĞINDAN DEĞİL NİYET OLMADIĞINDAN HALKA DESTEK VERİLMİYOR.”/02.05.2021
SALGINDA 1 MAYIS: RÜYAYI GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRMEK HALA MÜMKÜN !/02.05.2021
YOUTUBE YAYINI: KARANTİNA TV BİZ DURURSAK HAYAT DURUR !: SALGIN KOŞULLARINDA İŞÇİ SINIFI /26.04.2021
İNKAR KRİZ GERÇEĞİNİ ORTADAN KALDIRMAYA YETMİYOR/26.04.2021
GELİR DESTEKLİ BİR AYLIK TAM KAPANMA: HEM SAĞLIĞIMIZI, HEM DE EKONOMİYİ KORUMAK İÇİN/18.04.2021
YOUTUBE YAYINI: KARANTİNA TV “COVID SIRASINDA ve SONRASINDA EMEK DÜNYASI”/12.04.2021
DEVLET BÜYÜRKEN KAMUSALLIK HIZLA TASFİYE EDİLİYOR /11.04.2021
“GÜVEN”, “İSTİKRAR” VE “ŞAHLANAN” TÜRKİYE EKONOMİSİNİN TEKNOLOJİ VE SANAYİ TEMELİ/04.04.2021
SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI STRATEJİSİNE DEVAM /25.03.2021
İKTİDAR BLOĞUNUN STRATEJİSİ ÜZERİNE/24.03.2021
YOLSUZLUK ALGISI ENDEKSİNDE 15 PUANLIK KÖTÜLEŞME/22.03.2021
REFORM ALGISINA DEĞİL KÖKLÜ İLERİCİ BİR DEĞİŞİME İHTİYACIMIZ VAR/14.03.2021
COVİD 19 SALGINININ İKİNCİ YARISINDA TÜRKİYE EKONOMİSİ: GERÇEKLER VE ALGI YÖNETİMİ/07.03.2021
“TEMEL GELİR GÜVENCESİ” ZAMANI / 03.03.2021
COVİD-19 SALGINININ İKİNCİ YARISINDA DÜNYA: DÜNYA EKONOMİSİNE İLİŞKİN ÖNGÖRÜLER.
KAPİTALİZM VE SPEKÜLASYON: TESLA, ELON MUSK VE BİTCOİN
HALK VERGİ YÜKÜ ALTINDA EZİLİYOR, VERGİ REKORTMENLERİ İSİMLERİNİ GİZLİYOR!- SERVET VERGİSİ NEDEN VE NASIL ALINMALI ? (8)/07.02.2021
SERVETİ NEDEN VE NASIL VERGİLENDİRMELİYİZ? (4. BÖLÜM) – MADALYONUN İKİ YÜZÜ: ZENGİNLİK VE YOKSULLUK/17.01.2021
SERVETİ NASIL VE NEDEN VERGİLENDİRMELİYİZ ? (3.BÖLÜM) – EŞİTSİZLİKLER ARTIYOR VE MÜDAHALE GEREKİYOR/03.02.2021
SERVETİ NEDEN VE NASIL VERGİLENDİRMELİYİZ? (2.BÖLÜM): COVİD 19 VE KAMU GELİRİ İHTİYACI/01.02.2021
SERVETİ NASIL VE NEDEN VERGİLENDİRMELİYİZ ? BİRİNCİ BÖLÜM/03.01.2021