ŞU AK KAĞIT ŞU KARA KALEM

Şairler/size ben

hep kandan karanfillerden

söz ettimse bağışlayın..

ama ölenler vardı usulca gün ışırken

ve rüzgarda sallanıyordu durmaksızın

karla ağırlaşmış bir selvi dalı..

Kardeşler/size ben

yosun tutmuş bir demirden

söz ettimse anımsayın..

sokaklarda devriyeler gezerken

birileri vardı alnını ayaza yaslayıp

susturulduğunuz türküleri söyleyen..

Çocuklar/size ben

kuş ıslığı uykunuzda, kara düşlerden

söz ettimse kınamayın..

ne bir şeytan uçurtmasıydı haşarı şaşkın

ne de benekli bir balonu uçuruyordu dünya..

insanlar ölüyordu, barışı düşünürken..

Anneler/size ben

acıdan özlemlerden

söz ettimse bağışlayın..

ellerinizin izi tel örgüye sinerken

ıslanmış mendilini ısırıyordu bir kadın..

ülkemin yüzü geçiyordu gözlerinizden..

Şu ak kağıt, şu kara kalem

unutmaz belleği, yaşadığımız tanıklığın

yazıtsız gömüt taşı, bir pusula, bir teşhis tutanağı..

yazılmamış şeyler vardır/ben

acıyla eğileceğim yüzünüze…

S u s m a y ı n . . .

Emirhan OĞUZ

Diğer Yazılar

ŞİİR: YENİ EV / LEVENT KARATAŞ

Yeni Ev yeni ev yeni ev daha güzel anne üç oda çift balkon bahçe katı …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir