CİNSİYET, SAVAŞ, MİLLİYETÇİLİK VE ZEHİR: YAŞAMAK İÇİN ÇALIŞMAK VE ÇALIŞIRKEN ÖLMEK: BİR PERİ MASALI RADYUM KIZLARI

@masumlevrek

Ümit ÖZDEMİR

Bir Peri Masalı Radyum Kızları, Birinci Dünya Savaşı sırasında orduya saat üreten bir fabrikadan bir grup kadın emekçinin üzerinden kadın emeği, milliyetçilik, feminizm, işçi sağlığı gibi meseleleri tartışmaya açan bir tiyatro oyunu. Oyunu oluşturan dramatik örüntüde tek tek kadın karakterleri tanıtarak bir atölyede bir araya getiren yazar Karden Kasaplar, bir yandan da bir dış efekt öğesi olarak kapitalist patron üzerinden milliyetçi propagandayı oyun rejisine başarıyla eklemiş.

Dünya savaşı atmosferinde milliyetçi propagandanın etkisiyle çalışmanın kutsandığı bir atölyede bir araya gelen kadınların yaşamla ilgili beklentileri, geçindirmek zorunda kaldığı evleriyle günlük yaşamda da karşımıza çıkabilecek herhangi bir emekçiden farksız portreler çiziyorlar. Yazar Karden Kasaplar, dış dünyadaki gelişmeleri radyo haberleri üzerinden atölyeye aktarırken diğer taraftan giderek popülerleşen radyum kullanımının çılgınlık düzeyinde hemen her nesnenin içine girebildiği bir dönemin yani tüketim toplumunun neye benzediğini izler kitleye aktarıyor. Çılgınlığın son noktası yüz kremlerinden, kadın çoraplarına parlak görünmesi için radyum sürülmesidir. Oyunda dramatik çatışmanın ana öğelerinden biri olan cephe gerisindeki kadınları çalışmaya mecbur bırakan milliyetçi propagandaya koşut olarak tüketimin devam edebilmesi için insan biyolojisini zehirleyen bir diğer ürünün yani radyumun bir zararı olmadığı propagandası yapılır. Yazar Karden Kasaplar bu anlatı tekniğiyle belki de kapitalist toplumun yaşayabilmesi için gerekli olan iki temel öğeyi yani tüketimin ve savaşın devam etmesinin altını çiziyor. 

Bir Peri Masalı Radyum Kızları’nda serimi, yani sahnede yer almayan dış dünyadaki gelişmeleri, olayları ve durumların aktarımı dramatik yapının işleyişinin akıcılığını sağlıyor. Seyirci böylece gündelik hayatın kültürel örüntülerinden bir kitle iletişim aygıtı üzerinden haberdar oluyor. Öte yandan oyun karakterlerinin atölye dışı dünyadan beklentileri, erkeklerle olan ilişkileri, aşka bakışları ve kimilerinin başka bir hayatı arzulamaları da oyunun temposunu arttıran öğeler olduğu söylenebilir. Radyum Kızları’nın dramatik çatışmasını yavaş yavaş ortaya çıkan sağlık sorunları belirliyor. Radyumun zararlı bir radyoaktif madde olduğu gerçeğini gizleyen propaganda aygıtının uyuşturduğu kadınların zihinleri ölümcül bir hastalığın pençesinde girdiklerinin farkında bile değildir. Radyum Kızları’nın dramatik çatışmasını düğüme doğru sürükleyen olgu, İlk hastalık belirtilerinin ortaya çıktığı Katherine Schaub karakterinin olağandışı hastalık belirtileri göstermesiyle sahneye yansıtılıyor.

Dilleriyle sürekli ıslattıkları radyumlu fırça ile saatleri boyayan kadınların kanser hastası olmaları dramatik çatışmanın düğümünü oluştururken, aynı anda başka sorunları da sahneye taşıyor: Yaşamak için üretmek zorunda kalan bu insanların hayatları artık bir hastane odasına mı sıkışmalı? Radyum Kızları’nda dramatik çatışmanın çözümünü saat fabrikasında çalışan kadın emekçilerin birer ikişer ölümü oluştururken, her bir oyuncunun ölmeden önce attığı tiradlarla oyuna başka bir derinlik kazandırdığını ve bu hazin sonun duygu yoğunluğunun seyirciye geçtiğini söyleyebilirim.

Bir Peri Masalı Radyum Kızları dengeli rol dağılımı, başarılı rejisi, dekor kostümdeki sanat yönetimi ve sahnede tartışmaya açtığı kadın emeği, cinsiyetçilik, feminizm, işçi sağlığı ve güvenliği gibi kavramlarla tiyatro seyircisini verimli bir tartışmaya davet ediyor. Öte yandan bu oyunu gerçekçi bir sanat eseri yapan şey tam da bu: gerçeğe saygılı bir yazar olarak Karden Kasaplar insanın gücünü ve gücünün sınırını değil, güçsüzlüğünü ve güçsüzlüğünün sınırını sorguluyor.[1] Gerçek bir olaya dayanması ve savaş karşıtı mesajı oyunu izlenebilir kılan diğer öğeleri. Afife Jale Tiyatro Ödülleri başta olmak üzere pek çok ödüle layık görülen bu oyunu izlemenizi tavsiye ederim.

 

 

 

[1] Sevda Şener, Yaşamın Kırılma Noktasında Dram Sanatı, Ankara, Dost Yayınları, 2007, s. 115.

Diğer Yazılar

İKTİDARA YAKIN BİR PATRON DAHA FAZLA VERGİ ÖDEDİĞİNDE DAHA MI DEĞERLİ OLUYOR ?

Mustafa Durmuş /31 Ağustos 2024   Gelir Vergisi rekortmenleri listesinin ilk iki ismi Saray’a çok …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir