
Özellikle tek tanrılı, ilahi kaynaklı dinlere bakıldığında tamamının; ya tebliği yapan peygamberin adı ile ya da tebliği alan kavmin adı ile isimlendirildiklerini görürüz. İsevilik, Musevilik, Zerdüştilik ya da Yahudilik Hiristiyanlık (nasranilik) gibi. Sadece hz. Muhammed’in elçiliğinde yapılan tebliğe İslam denmiştir. Sanki farklı farklı dinlermiş gibi algılansa da; yaratan kuranda hepsinin aynı ve tek din olduğunu bildirmektedir. Allah katında din İslâm’dır. Daha önce kendilerine vahiy emanet edilenler, başka değil, yalnızca kıskançlıktan dolayı, kendilerine gerçeğin bilgisi ulaştığı hâlde farklı görüşlere saptılar. Kim Allah’ın ayetlerini inkâr ederse, iyi bilsin ki Allah hesabı en seri biçimde görendir. Alimran 19
Bu ayetten anlaşılan “İslam’ın” ilahi kaynaklı bütün dinlerin asıl adı olduğudur.
Peki Zerdüştililik ilahi kaynaklı bir din midir? Bu soruya iki zeminden cevap aramak daha doğru olur. Birincisi islami düşüncenin dışında; tarihi araştırmaların ortaya koydukları veri ve düşüncelerdir. İkincisi, İslam tarihinde Hz. Peygamberin ve halifelerin bu dinin mensuplarına karşı söylem ve muameleleri ve kuranın Mecusi adı ile bu inançtan söz eden ayetidir.
Tarihi araştırmalar sonucunda ortaya konan verilerden yola çıkarak zerdüştiliğin tanımı yapılırken, “Bu inancın tebliğcisi olan Zerdüşt’ün, tek tanrı olan Ahura Mazda’ya (Bilge Rab) tapınmayı vurguladığı anlaşılır. Bu nedenle bu dinin dış görünümü tek tanrılıdır. İnancın aslında, kitap, peygamberlik, ahiret inancı ve tek tanrıcılık görüşleriyle ilahi bir dinin temel koşullarını yerine getirmektedir, Zerdüşt’ün teolojisi terimin kesin anlamında “düalist” değildir, çünkü Ahura Mazda’nın karşısında bir “karşı-tanrı” yoktur; başlangıçta.” Denmektedir. Kitab-ı Mukaddes, Tekvin (Yaratılış), Bap 2. 11 The Zend-Avesta, Part I, The Vendidad, çev.James Darmesteter, Oxford University Press, 1880. http://www.hudsoncress.net/hudsoncress.org/html/library/westernphilosophy/The%20Avesta.pdf (4.6.2014) 12 Josh McDowell-Bart Larson, Mesih İsa’nın Tanrılığı, http://books.google.com.tr/books?id=3BdbAwAAQBAJ&dq=zerd%C3%BC%C5% 9Ftl%C3%BCk&hl=tr&source=gbs_navlinks_s,(3.6.2014).
Bu ifadenin ardından, “karşıtlık iki Ruh arasında ortaya çıkar. Ahura Mazda’nın biri (Spenta Mainyu), Aşa’yı (Adalet); diğeri (Angra Mainyu), Drug’u (Aldatma) yı seçen ikiz Ruhların bir tercihinin sonucudur.” Yani yaratma işi Ahura Mazda ve Ehrimen arsında paylaşarak düalist bir şekil kazandırılmıştır. Sanki Ahura Mazda kendisi için biri iyi, biri kötü olan iki ruh yaratmış ve bu inanç, bu iki ruhun mücadelesinden meydana çıkmıştır. On iki bin öküz derisine yazılan Avesta’nın aslının bugün elde bulunan kısmı sadece dörtte biri kadardır. İskender’in emri ile Avesta’nın yok edilen kısımlarının din adamları tarafından yeniden yazma isteği sonucunda böylesi düalist bir inanç ortaya çıkmış ve Eski Pers inancından unsurlar Avesta’ya eklenmiştir. İhtimal ki yakın dönemin ve yakın coğrafyanın en ünlü filozofu olan Efesli Herakleitos’un da etkisi vardır. Zıtlık felsefesi ve ateş kültü bu düşüncenin hiçte yabana atılmayacağını göstermektedir. “her şey zıddı ile vardır.” Ve evrenin (kozmos) ateşten yaratıldığı Her şeyin bir olduğunu ve bu birlik ile tanrıyı, (logos) kozmosu ve ateşi özdeşleştirmiştir.
Mevcut Avesta için; Zerdüşti kitaplardan biri olan Dinkerd, “elimizdeki Avesta’nın ilk Avesta olmadığını açıkça ifade etmektedir.” (Gatalar, tercüme eden Pur Davud,s.15önsöz)
Kısacası Ahura Mazda da, iyi ve kötü, aziz ve yıkıcı şeytan; Ahura Mazda’dan çıkarlar, ama Angra Mainyu kendi varlık tarzını ve kötücül vasfını özgürce seçtiği için, Bilge Tanrı, kötülüğün ortaya çıkışının sorumlusu olarak kabul edilemez. Bu dine göre, Ahura Mazda iyi ve kutsaldır. Ahura Mazda dünyayı düşünce yoluyla yaratmıştır. Bu da hiçlikten yaratmaya denktir. Zerdüşt, “düşünce yoluyla” Ahura Mazda’yı “birinci ve sonuncu olarak,” yani başlangıç ve son olarak “kabul ettiğini” açıklar. Ahura Mazda da ki “birinci ve sonuncu olarak,” “yani başlangıç ve son olarak kabul; İslam inancındaki karşılığı tevhittir.(İhlas suresi) Kurandaki akla vurgu yapan onlarca ayettin de Ahura Mazada da ki “düşünce yolu” cümlesinin ifade edilişidir.
İkincisi, Hz. Muhammed ve dört halife de Mecusilere ehli kitap muamelesi yapmışlar. Malik b. Enes’in “el Muvatta” ve Kadı Yusuf’un “El Harac” gibi en eski islami sünnet kitaplarında okuyoruz ki Mecusilerin hukuki statüsü hakkında kendisine sorulan Hz. Peygamber bu soruya şöyle cevap vermiştir. “Onlara ehli kitap muamelesi yapın.” ( bkz. Kdri Yıldırım, Zerdüşt Avesta ve Temel Öğretileri, s. 268) İslam tarihinde zerdüştilerin ehli kitap oldukları ve ehli kitap muamelesi görmeleri konusunda çokça rivayet mevcuttur. Ayrıca kur’anın, Mecusilerden söz ederken; müşriklerden farklı olarak, Mecusileri ehli kitap olan Yahudi, hiristiyan ve sabiilerle birlikte vermesidir. Şüphesiz (sizden) iman eden kimseler, yahudileşen kimseler, Sabiiler, Hıristiyanlar, Mecusiler ve birde şirk koşan kimseler arasındaki hükmü Kıyamet Günü Allah verecektir: kuşku yok ki Allah her şeye şâhittir. Hac 17
Zerdüştîlik, günümüzden 3500 yıl önce Pers ülkesinde Zerdüşt peygamberin kavmine tebliğde bulunduğu inancın adıdır.
Zerdüştlik mi Mecusilik mi? Zerdüşt, bu inancın peygamberinin adıdır. Diğer bazı inançlarda da olduğu gibi bu inanca mensup olanlara peygamberi üzerinden Zerdüşti denmektedir. Mecusi ismi ise avesta da “mog” ve “mecus”un eş anlamlısı olarak “mogo” kelimesi de kullanılmıştır ki bu kelimenin Sanskritçedeki “moghe” sözcüğü ile ilişkisi vardır. Kur’an-ı Kerim hac suresi 17. ayette Mecusi ismini kullanıyor.
Zerdüştlikte ve Muhammedi inançta ortak unsurlar
Ahura Mazda=Allah (yaratan, tek olan, ilk ve son olan)
Avesta = kutsal kitap
Spenta Mainyu, Aşa’yı, Adalet (iyi insan, emribil maruf)
Angra Mainyu), Drug’u, Aldatma (şeytan, münker)
Mashya ve Mashyoi = Adem ve Havva
Zerdüşt = peygamber
Avesta da Yaratılış: Bütün Yaratılış anlatımlarında benzer unsurlar vardır. Ancak, Zerdüştilik ve Muhammedilik arasındaki benzerlikler dikkate değerdir.
Avesta da, Ahura Mazda, ilk önce gökyüzünü ve dünyanın ışığını yarattı; ikinci olarak suyu; üçüncü olarak yeri; dördüncü olarak bitkileri; beşinci olarak hayvanları; altıncı olarak da insanlığı yarattı. İnsanların ruhları ve şuurları yaratılırken, Hürmüz onlarla konuştu ve onlara zalim Ehrimen ile çarpışmak için bedenli bir şekil almayı ve sonunda tamamıyla ölümsüz ve ebediyen mükemmel olmayı isteyip istemediklerini sordu. Bunun üzerine onlar bedenli bir şekilde yaratılmaya razı oldular. Ehrimen Ahura Mazda’ya mukabil olarak zıt altı kuvvet yarattı. Üçüncü devre ise Angra Mainyu’nun, Ahura Mazda’nın güzel yaratıklarına müdahale etmesiyle başlar; Kötü Ruh hastalık, yıkım ve zararlı varlıkları yayar. O, suları, yeryüzünü, bitkileri ve ateşi, zararlı varlıkları yayar. O, suları, yeryüzünü, bitkileri ve ateşi, bunlara ilâveten ilk insanı ve ilk boğayı öldürür. Angra Mainyu’nun hücumuna uğrayan boğa, sağ tarafa düşmüştür; onun bedeninden ve azalarından bitkiler, tohumundan ise hayvanlar meydana gelmiştir. Gayomart adındaki ilk insan ise sol tarafa düşmüş ve onun toprak tarafından alınan tohumunun bir parçasından insan çifti olan Mashya ve Mashyoi kırk yıl bir bitki gibi büyümüş ve sonra onlar bir erkek ve bir kadın şekline dönüşmüştür. Bu insan çiftinden bütün insanlık türemiştir. Bu devreden sonra, ölülerin dirilişi ve son yargılama ile bitecek olan dönem gelir. Zerdüşt dinine göre ölülerin akıbeti yaşamları süresince yaptıkları amellerine göre belirlenir. Ölülerin yolculuğu hakkındaki Hint-İran geleneğini yeniden ele alıp, yargının önemi üzerinde durur. Herkes yeryüzünde yaptığı tercihe göre yargılanacaktır. Doğrular cennete, “Şarkı Evi’ne kabul edilecekler, günahkârlar ise “sonsuza dek Kötülük Evi’nin konukları” olarak kalacaklardır. Metin Aydın, Ateizm Yanılgısı: Ateizm ve Din ile ilgili Bilimsel ve Felsefi Konular,2013, s.281, http://books.google.com.tr/books?id=TLYuAgAAQBAJ&dq=zerd%C3%BC%C5% 9Ftl%C3%BCk&hl=tr&source=gbs_navlinks, (3.6.2014). 14 Yasna 31:7, 11. 15 Yasna 31:8. Öğr. Gör. Evin BİLGE | 135 —-Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 15, sayı 1, 2013—-
Kur’anda yaratılış: Konu kuranda yaratılış olmadığı için benzer unsurlardan bir takım örnekler üzerinde durulmuştur. Kur’anda genel yaratılışa dair ayetlerin ve Avestadaki benzer anlatımlar incelendiklerinde her şeyden önce kuranda, avestadakine benzer bir aşamalılık vardır.
İnkarda ısrar eden o kimseler görmezler mi ki; gökler ve yer başlangıçta bitişikken Biz onları ayırdık ve (hareket edebilen) her canlıyı sudan var ettik? Buna rağmen hala inanmayacaklar mı? Enbiya suresi ayet 30
İlk önce gökyüzünü ve dünyanın ışığını yarattı; ikinci olarak suyu; üçüncü olarak yeri; dördüncü olarak bitkileri; beşinci olarak hayvanları; altıncı olarak da insanlığı yarattı. Avesta
Yine O (bile) gökleri ve yeri altı aşamada yaratmıştır; ve O’nun Kudret Makamı’nın (en büyük tecellisi olan hayat) su üzerinde kaimdir. (Bütün bunları) hanginizin eylem ahlâkı konusunda daha iyi olduğunu sınamak için yapmıştır. Şimdi sen kalkıp da, “Muhakkak siz ölümden sonra yeniden diriltileceksiniz!” desen, küfre saplananlar hemen “Hah, al sana bir numara daha!” derler. Hud 7
Enbiya 30 ve hud 7’ye birlikte bakıldığında avesta’daki yaratılışın ne kadar benzer (aynılığını) olduğu görülecektir.
Ve Allah sizi yerden tarifsiz bir bitirişle bitirmiştir. Nuh suresi ayet 17
Avesta da, Angra Mainyu tarafından öldürülen Gayomart adındaki ilk insan ise sol tarafa düşmüş ve onun toprak tarafından alınan tohumunun bir parçasından insan çifti olan Mashya ve Mashyoi kırk yıl bir bitki gibi büyümüş ve sonra onlar bir erkek ve bir kadın şekline dönüşmüştür. Bu insan çiftinden bütün insanlık türemiştir. Avesta
Mashya ve Mashyoi, (Adem ve Havva) Avestadaki insan türünün ilk örnekleri değildir. İkisinden önce Gayomart, adında bir insandan söz ediliyor. Nitekim Adem öncesi insan türü için de Kuranda “beşer” tabiri kullanılmaktadır. Hani Rabbin meleklere demişti: ‘Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan bir beşer yaratacağım.’ Hicr 28
Hz. Adem ve Hz. Havva nın yaratılışından söz eden ayetlere gelinceye kadar insana dair yaratılışı, Kuran, beşer diye ifade etmektedir. hicr 28 – 29’da Yaratan, meleklere hitaben “ ne zaman ki ona ruhumdan üfledim hemen onun emrine amade olun.” Hz. Adem ve Hz.Havva’nın yaratılışı anlatılmaya başlandıktan sonraki ayetlerde artık beşer ifadesi yerine insan ifadesi kullanılmıştır. Ahura Mazda da ise Masya ve Maşhyoi dan önce Gayomart ilk insan olarak yaratılmıştır. İnsanlığın ise daha sonra Gayomart’ın tohumundan yaratılan bu iki (Masya ve Maşhyoi) insanla çoğaldığı anlatımı, geleneksel islam inancındaki insanların çoğalmasına benzerdir. Adem ve Havva’dan bütün insanlığın türediği düşüncesi gibi. Ayrıca nuh 17 deki “bitki gibi” ifadesine benzer olarak Avesta’da da “ Mashya ve Mashyoi kırk yıl bir bitki gibi büyümüş” oldukları yazılıdır.
EY insanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini yaratan ve her ikisinden de birçok erkek ve kadın var eden Rabbinize karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun! Kendisi adına birbirinizden (hak) talebinde bulunduğunuz Zât’a ve bu insanlık bağına karşı sorumluluk duyun. Kuşkusuz Allah, üzerinizde daimî bir gözetleyicidir. Nisa 1
Bir başka ortak unsur ise, Avestada insanların dünyadaki tercihleri; ölümden sonraki hayatlarını belirler, “Herkes yeryüzünde yaptığı tercihe göre yargılanacaktır. Doğrular cennete, “Şarkı Evi’ne kabul edilecekler, günahkârlar ise “sonsuza dek Kötülük Evi’nin konukları olarak kalacaklardır.” Avesta
Kuran da; İman eden ve bu imanla uyumlu iyilikler işleyen kimseleri zemininden ırmaklar akan cennetlerle müjdele! Her ne zaman oranın nimetlerinden ikram olarak onlara sunulsa, “Bunlar bize daha önce bahşedilenlerin aynısıymış” diyecekler. Oysa bu, o nimetlerin çağrıştırdığı belli belirsiz bir benzerlik. Ve onlar için cennette tertemiz eşler olacak ve onlar orada kalıcıdırlar. Bakara 25
Her iki kitapta da, Dünyada iken insanoğlunun yapıp etmeleri; ahiretteki hayatlarını belirleyecektir.
yeryüzünde kibir ve çirkin bir entrika (düzeni kurdular). Oysa ki her çirkin entrika sadece onu çevireni çepeçevre kuşatır: bu durumda onlar, öncekilere uygulanan ilâhî uygulama dışında başka bir şey mi bekliyorlar? Ve sen Allah’ın sünnetinde hiç bir başkalaşma göremezsin; evet sen Allah’ın sünnetinde hiç bir sapma da göremezsin. fatır 43
Yazının girişinde verilen ayet (ali imran 19)ile en son verilen ayette (fatır 43) yüce Allah, kendisinin bir sünneti olduğunu ve sünnetinde de bir başkalaşmanın olamayacağını bildirmektedir. Avestadaki anlatımlara benzer anlatımlar, Kuranı kerimde de bir çok ayette bulunabilir. Zerdüştiliğin ve Muhammediliğin kaynağının aynı olduğunu düşünmek için yüzlerce neden vardır. Bütün bunlardan anlaşılanın, zaman içerisinde bir şekilde tahrif edilen islamın, yeniden inşa edilmek üzere tebliği peygamberler tarafından yapılmıştır. Daha derin araştırmalarla bu benzerlikler daha iyi anlaşılacaktır.