
Matematiksel olarak (0) sıfır tanımlanmak için temel doğum noktası olarak algılanabilir. Toplama da çoğalma ilişkisinin yani birlikteliği artırma ilişkisinin anlamı olarak algılanabilir. Hakk Yol bilgi kuramında çoğalmaktan çok birlikte olma manası içerir. Yani damlaların deryayı oluşturmas. Derya ise yine sıfırdır. Çıkarma da ise eksilme ilişkisinden çok sıfır bir paylaşım ilişkisidir. Yani yağmur bulutundan damlaların düşmesi yağmur bulutunun, eksilip yok olması değil, kendini yeniden doğuracak deryayı oluşturma halidir. Şunun gibi ya da birinin ölmesi, diğerinin doğması için yer açma halidir. Çarpma da katlanarak çoğalma ilişkisinden çok herşeyin kainatın kendi içerisinde ki hale geri dönmesi olarak algılanabilir. Tekrar buluttan örnek verecek olursak bulutların buharlaşma ile tüm damlaları içine alsa bile yerde de, gökte de sudur. Ya da herşey yine kainatın içerisinde oluyordur. Artı bir çoğalma mümkün değildir. İçerisindeki ile ne olacak ise oluyordur. Bölme de ise bölümlerden çıkan tüm sonuçlar tanımsızlık olarak belirtilir matematikte. Sıfırın / Sıfıra bölünmesi tanımsızlıktan çok tanımın ta kendisidir. Hakk Yol Alevi düşün dünyasında, sıfır/ sıfıra bölündüğünde tanımsızlıktan çok tanımın yansıması açığa çıkar. Fakat bu tanımlı gerçek anlam tüm içindekilerle yansımadır. Fark edilmesi kopyalanması, takibi mümkün omaktan çok gerçek haldir. Yani aydınlık(0) ve karanlık(0) bir bölünme hali, tanımlama halidir. Fakat aydınlık ve karanlık zıtlık olarak algılanmaz birbirini kendi içerisinde barındıran yansıma hallerdir.
Sosyal kavram olarak İyilik (+) ve Kötülük (-) sıfırın içerisinde akıl edilmiş rakamsal karşıtlıklar olarak algılandığında çatışkı ve zıtlık olarak zihin kurar. Hakk Yol düşün dünyasında hepsi Rahmin(0) halleridir. Kainatta iyi ve kötü yoktur. Hepsi Hakk’ın hali olarak görünürler. Kadın(0) Rahim, Erkek(1) Rahman olarak algılanır. Rahman Hava, Yolcu manasını taşır. Rahim Toprak, Hancı manasını taşır. Her şey rahme dönmek zorundadır. Külli evren rahim halidir. (0) Sıfır 5.ci kuvvet olarak herşeyi, herşeye çark etiren asıl rakamsal tanımdır.
Buradan Hareketle;
Madde Yaklaşımı: Hakk Yol Alevi düşün dünyasında Madde devinimi eksilmeyen ruhlu haldir. Madde her yönüyle ilişkili canlıdır. Cansız hal yoktur. Varlık hali olarak algılanır. Yani nesne ve sıfat tanımlaması yoktur. Taş nesne değildir. Zamanın tüm hakikatini içinde barındıran varlık halidir. Yokluk ya da hiçlik durumu anlamlı değildir. Her şey varın varıdır.
Emek Yaklaşımı ve Ekonomi: Emek – ekonomi varlığın hareket ile açığa çıkardığı rızık (Yolda yapılmış iş) halidir. Rızık hareket var oldukça manasını koruyacak ve açığa çıkacaktır. Değişim değeri maddi olarak biçilemez. Kurulan Pazar paylaşma gücü ile açığa çıkan kıymet halidir. Kıymetini paylaşımından alır. Takdiri tekrar iş üretme gücüdür. Ekonomik büyüme kavramına yer yoktur. Ekonomik büyümeyi çerçi jargonu olarak algılamak gerekir. Lakin her şey eninde sonunda paylaşılır. Sürekli büyüme nefsin sonucudur. Zenginlik kültürel paylaşım gücüdür. Zenginlik gayretin doğurma manası taşır. Kıymeti estetik renkliliğinden alır oda kültürlü naifliktir. Kültür rahmin hakikatine dönme gücüdür. Yani layık olma, paylaşarak mutlu olma. Biriktirmek necis bir haldir.
Ölüm ve Yaşam: Cümle varlık sürekli doğum halindedir. Zaman doğum arzusunun görünür hali olarak algılanmalıdır. Ölüm doğumdan ayrı düşünülemez, ölüm yerini başkasına teslim etme ve tekrar doğum çarkına girme hali olarak görülmelidir. Hiçbir varlık ölmek için doğmaz. Doğmak ve doyma temel hak olan yasadır. Ölüm sonrası Cennet – Cehennem den çok ölüm hali bir bitiş olmadığı için süreklilik halidir. Varlık türlü donda çark etmeye devam eder.
Evrime Yaklaşım: Evrim sadece insan merkezli düşünülemez. Ya da insana göre tek başına tanımlanamaz. Bu durum kainatı sadece dünyadan görmek olur. Halkaları insanın düşünme evresi çıta yapılarak gıda zincirin tepesine yerleşmesi olarak okunamaz. Her varlık düşünme yetisi ve gücüne sahiptir. İnsan düşünme gücünü, besin zincirinde avantaja dönüştürmüş varlıktır. Sadece insanın düşünme gücünü hüküm gücü olarak algılamak, soykırım sürecini haklı gören bir noktaya evriltmiştir. Zamanı kısa erimli düşünme halini beslemiştir. İnsana göre ya da insana dair.
Doğaya Yaklaşım: Doğa cümle varlığı yaşam mekanı olarak. Doğum hakkından dolayı, kendi doğum ve huy sınırlarında yaşamalıdır. İnsan doğanın bir parçası olduğu için her varlık ile ikrarlı olmalıdır. Hiçbir varlıktan üstün değildir. Doğa rıza ile tabi olunması gereken hakikattir. Her şey birbiri ile beslenir. İnsan bu beslenme zincirinde fark eden varlık olarak küllisini korumakla da mükelleftir. Ama hüküm süremez.
Toplumsal Örgütlenme(İkrarlaşma) Modeli: “El Ele El Hakka” düsturu ile. Örgütlenme modeli Çark-ı Pervaz – daireseldir(0). Her şey ve herkes birbirine döner. Kast ve dinsel sınıf barındırmaz. Rıza temel düstur olarak yol sürer. Rızık rıza ile pay edilen hareket değeridir. Kainatta herşey birbiri ile ilişkilidir. Toplumsal diplomasisi karşıtlık üzerinden çok ilişkiye açık olma halidir. Bugün kötü görülen yarın iyi olabilir. Lakin her şey Yol’da olmaktadır. İyilik ve kötülük insanın sorunudur. Onu dengeleyecek olan da insandır. Her can birbirinden sorumlu olarak yaşam kurar komsuz yaşam olmaz. Rıza toplumu temel toplumsal modelidir. Devlet zor aygıtı olarak küçültüle, küçültüle yok olması gereken haldir. Nefsin hükmü hep olacağı için Kamil İnsan bu hakikatle, toplumsallığın ahlaki, vicdani değerleri ile kültürel zenginleşme ve paylaşımı güçlendirmelidir. Bu çelişkiler ile açığa çıkan devlet hali ise Adalet ile Kültürlenerek küçüle, küçüle yok olmalıdır. Yok olma hali buna ihtiyaç duymama halidir.
Devam Edeceğiz….
(*). Alevi – Bektaşi kavramı yerine, tüm sürekleri barındıran Hakk Yol Alevi kavramını kullanmayı tercih edeceğiz.